YDH-İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres’in Londra’da yayınlanan Şark Al Awsat gazetesinde yayınlanan çeviri yazısı, Amerikan İstihbaratının İran’ın nükleer silah projesinden vazgeçtiğine dair raporlarından sonra İsrail’in başlattığı kampanya açısından önemli bir yazıdır.
İran: Çözüm... ve temenniler
Kuşkusuz dünya barışını seven demokratik ülkeler, İran yönetiminin kalplerine korku ekmesine izin vermemelidir. Aksi takdirde düşüncü nurunu ve rasyonel tahlil yetenekleri örtülür; özgürlük yolunda ilerlemeleri de engellenmiş olur.
Şu anki İran rejimi modernliğe, uygarlığa ve pluralist değerleri benimseyen ülkelere karşı savaş tehditlerini sürekli olarak yinelemektedir.
İran rejimi uzun menzilli füze denemelerini tekrar ederek, güç gösterileri yaparak açıkça “elinde yeterli gücün bulunduğu” mesajını vermektedir. Elindeki Şahap – 4 füzeleriyle İran’ın 4 bin km çevresindeki tüm ülkelere saldırabileceği hissini uyandırmaktadır. Nitekim bu menzil içerisinde bazı Avrupa ülkeleri ve Rusya da bulunmaktadır. Tüm bu ülkeler muhtemel hedefler arasındadır.
İran’ın elindeki güç İran’ın tehditlerini ciddileştirmekte, soru işaretleri oluşturmaktadır. İran’ın barışçıl amaçlarla nükleer güç elde etmeye çalışmaktadır. Peki eğer İran plutonyum zenginleştirme işini sivil nedenlerle gerçekleştiriyorsa füze menzillerini geliştirme çabalarını nasıl açıklamalıyız? Ayrıca neden İran gibi zengin bir ülke enerji kaynaklarını çeşitlendirmenin peşindedir?
Tüm bunlara İran’ın askeri güçlerini de ekleyelim. Bu durumda İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’ın sürekli tekrarladığı açıklamalara kayıtsız kalamayız. Necad, sürekli batıya düşmanlığını da dile getirmektedir. Acaba başkalarını yok edeceğini açıkça dile getiren birinin bu söylemleri ne zamana kadar yanıtsız kalacaktır? Geçmişten hiç ders alınmamış mıdır?
Nükleer bir İran’ın yaratacağı tehlikelerden birisi de nükleer silahların hükümet dışı güçlere, terör örgütlerinin eline geçmesidir. Bu gerçekten de bir felaket senaryosudur ve bunun gerçekleşmesi durumunda uluslararası toplum ve kuruluşların bu senaryoyu kontrol etmesi çok zor olacaktır. Örneğin –Allah izin vermesin- 11 Eylül saldırılarının nükleer bombayla gerçekleştirildiğini bir düşünelim!!
Çözüm makul çabalar çerçevesinde uluslararası toplum dayanışmasıyla İran’a gerekli ekonomik yaptırımlar uygulamaktadır. Libya, Belarus, Ukrayna, Kazakistan, Güney Afrika ve Kuzey Kore bu seçeneğin başarılı olduğunun bir derece örnekleridir. Tüm bu örneklerde diyalog yahut ekonomik yaptırımlar uygulanmak suretiyle başarılı olunmuştur. Ancak İran’a karşı kapsamlı olmayan çabalarının başarısız olacağı da şüphe götürmez bir gerçektir.
Yeni yıla girişimizle birlikte İran milleti için de ışığın yeniden parlamasını diliyorum. İran halkının yeni yılla birlikte ifade özgürlüğü ve modernliğin ihtişamına kavuşmasını diliyorum. Bununla birlikte de rejimlerinin onlara dikte ettiği korkudan kurtulmalarını; İranlı genç kızların ve erkeklerinin ümit ve rüyalarına kavuşmalarını arzu ediyorum.
Şimon Peres – İsrail Devlet Başkanı