YDH-Sima Kadmon, Yediot Ahronot gazetesinde yazdığı bu makalede, Winograd raporunun İsrail’de toplumsal ve siyasal bir deprem yaratıp yaratmayacağını tartışıyor.

Winograd raporunun etkileri İsrail halkının ve politikacılarının cevabına bağlı. Bazı insanların dün gece uyuyamadığını farz etmek mübalağa olmayacaktır.

Dünyalarını neyin yıktığını bulmak için aylardır bekleyen mahrum bırakılmış anne babalar; uzun bir zamandır şimdi siyasi liderlerin neden kendilerinden hayal kırıklığına uğradığını anlamaya çalışan yedek askerler; karar verme sürecinin tamamından sorumlu olan hükümet başkanları; neredeyse bütün zamanını o savaşın gölgesinde bürosunda geçiren resmi İsrail ordusu personel şefi, resmi Savunma Bakanı ve bütün eski başbakanların çoğu…

Gece nasıl uyudu, bizim başbakanımız? O uzun saatler esnasında evinin pencerelerine karşı güçlü rüzgârlar vururken onun aklından ne geçti? Midesi endişeyle bulanıyor mu? Kalbi hızla çarpıyor mu? Şu saatlerde, arkalarında bu kadar öfke ve kafa karışıklığı bırakan 2006 yazının olaylarındaki son raporun yayımlanmasından önceki son saatlerde, ne hissediyor? Ve hüzün. Bol bol hüzün.

Winograd Komisyonu üyeleri bu akşam İkinci Lübnan Savaşı’nı tanıyan sonuç belgelerini halka sunduklarında, bu bitmemiş savaşın bir başka bölümü de sona erecek. Henüz Winograd raporunun buna bir son getirip getirmeyeceği şüpheli. Bir buçuk yıl almış olan ve bu tartışmalı savaşa eşlik eden karar verme sürecine ait olan dolaylı ve yoğun bir araştırma, ordunun kendini ayıplama tavrına ya da politik kuruluşlar tarafından tecrübe edilen huzursuzluk ve heyecana bir son vermeyecektir.

Beş Winograd Komisyonu üyesi hariç hiç kimse bugün halka sunulacak olan tam raporun neler içerdiğini bilmiyor. Geçici raporun karşıtları olarak bizim bildiğimiz şey, bu seferkinin geniş bakış açılı ve bir kişinin ya da bir başkasının idaresinden ziyade, ordunun ve siyasi liderliğin idaresine hitap edecek bir sitem sunacağı.

Hayal Kırıklığına Hazırlık

Bir başka deyişle; komisyon üyeleri, ana karakterlerden hiçbirinin masasındaki doldurulmuş bir tabanca ya da bıçak yerine konulmayacak. Yapacakları şey İsrail halkının eline bir tabanca vermektir. Bugün komisyonun özetinde kafaların karıştığını görmeyeceğiz. Komisyon bu görevi halk sahasına bıraktı.

Bazı insanların öngördüğü gibi bir deprem görecek miyiz? Yine geçici raporu müteakip, öyle bir şokun istenip istenemeyeceği henüz şüpheli... Ve Yüksek Mahkeme’nin müdahalesini müteakiben, son raporun bir öncekinden daha yumuşatılmış olduğunu ve üslubun spesifik figürlere ait tüm sorunlara karşı tedbirli olacağını farz edebiliriz.

Eğer birisi bir deprem umuyorsa, düş kırıklığı yaşayabilir. Ve eğer gerçekten deprem gerçekleşirse, bu, buna sebep olan komisyon üyeleri ve bu akşam sunacakları rapor değildir. Böyle bir depreme sebep olabilecek şey rapora politikacılar tarafından yapılacak yorumlardır. Yani yürürlükteki hükümetin yeniden yerleştirilmesinden memnun olacak olanlar ve böyle bir değişimden korkanlar.

Yediot Ahronot gazetesinden çeviren Zeynep Dursunoğlu

http://www.ynetnews.com/articles/0,7340,L-3500512,00.html