Bakû’den İsrail’e Pozitif Enerjiler

01 Ocak 1970

SAAF-İsrail’in Azerbaycan’la geliştirmeye çalıştığı çok yönlü ilişkilerde enerji konusu da önemli bir yer tutuyor. İsrail’de yayınlanan Haaretz gazetesi

SAAF-İsrail’in Azerbaycan’la geliştirmeye çalıştığı çok yönlü ilişkilerde enerji konusu da önemli bir yer tutuyor. İsrail’de yayınlanan Haaretz gazetesi İsrailli Bakan Ben-Eliezer’in Azerbaycan gezisinde elde edilen sonuçları değerlendiren bir makaleye yer verdi. Haaretz Gazetesi yazarı Sharon Kedmi’nin kaleme aldığı yazıyı arkadaşımız Tuba KARASU çevirdi.

 

Bünyamin Ben-Eliezer, İsrail’de kendisine karşı oluşan fırtınanın tam ortasında Azerbaycan’la işbirliği yapmanın doğru ve uygun bir karar olacağını düşünüyor. Azerbaycan başkentinde geçen 72 saatten sonra Ben-Eliezer temize çıktı (İsrail basını tarafından sürekli olarak ülke problemlerini göz ardı etmek ve yabancı şehirlerde aylak aylak dolaşmakla suçlanıyordu). Ben-Eliezer’in sayesinde gerçekleşen bu gezi İsrail’in enerji konusunda çektiği sıkıntıya da çözüm getirdi.

 

İsrail’in en büyük enerji sorunu doğal gaz konusunda çektiği sıkıntıdır. Bizim de kaynaklarımız var ancak bizimkiler çok kısıtlı, bu sebeple de Mısır’a bağımlıyız.

 

Hazar Denizi’nin batı yakasında bulunan Azerbaycan, İsrail’e gaz konusunda yardımcı olabilir.

 

Azerbaycan 15 yıl önce, Rus hükümetinden özgürlüğünü kazandığında, Batı ile ilişkilerini geliştirmekte oldukça zorlanmıştı. Şimdi ise Bakû’nün sokakları gezildiğinde Amerika ve İngiltere’nin ülke üzerindeki büyük etkisi görülmektedir.

 

Bu etkinin en büyük bölümü global enerji devleri -BP, Chevron, Exxon-Mobil, Total ve Shell- sayesinde oluşmuştur. Bu şirketlerin ülkedeki varlığı sebebiyle Ben-Eliezer, Azerbaycan’la ilişkilerini geliştirmek istemiş ve bunun için de başarılı bir adım atmıştır.

 

İsrailli Bakan, Bakû’ye yaptığı ziyaret sırasında Başbakan İlham Aliyev ve Big Oil firmasının liderleri de dâhil birçok üst düzey yetkili ile görüştü.

 

Bu ziyaretlerin sonucunda Azerbaycan, İsrail’in doğal gaz sağlayıcılarından biri oldu.

 

Beklenen Sıkıntılar

 

Azerbaycan’ın Şah Denizi olarak adlandırılan Hazar Denizindeki rezervi 850 milyar metreküp doğal gaz kaynağına sahiptir. Ayrıca Baku’de Gürcistan ve Türkiye’ye kadar uzanan Güney Kafkasya Boru Hattı (SCP –South East Pipeline-) da vardır.

 

SCP’nin Türkiye’nin güney kıyısında bulunan Ceyhan limanına kadar genişletilmesi düşünülmektedir. Buradan da ya İsrail’e devam etmesi ya da eğer gaz LNG (Liqufied Natural Gas) formuna (sıvı hale dönüştürülürse)gemilerle taşınması planlanmaktadır.

 

Düşünülen diğer bir olasılık da gazın, Türkiye’den Yunanistan’a uzanan, oradan da LNG formunda İsrail’e gemilerle taşınan bir boru hattıyla ulaştırılmasıdır.

 

İki olasılık da neredeyse Gazprom’dan doğal gaz satın almak kadar uğraştırıcı ve sıkıntılıdır. Ayrıca şu da düşünülmelidir ki,  İsrail ile Ceyhan arasın uzaklık 600 km olduğu için gazın gemilerle taşınması oldukça zordur.

 

Azerbaycan bugün, her yıl 9 milyar metreküp gaz üretebilecek kapasitededir. Bu üretimini de yıllık 24 milyar metreküpe yükseltmeyi planlamaktadır.

 

İsrail de yıllık 1,7 milyar metreküp gaz tüketmektedir. Ancak 2015 yılı itibarıyla bu miktarın 8 milyar metreküp daha artıp, 2025’te 24 milyarı bulması beklenmektedir.

 

Kısacası İsrail, önümüzdeki yıllarda doğal gaz sıkıntısıyla karşılaşabilir.

 

Doğal Gaz Sağlayıcılarının Eksikliği

 

İsrail şu an gazını, Yitzhak Tsuva’nın Delek grubunun (TASE: DLEKG) sahibi olduğu The Tethys Sea Birliği’nden ve Noble Energy şirketinden satın almaktadır. Tethys Sea’nin  de 32 milyar metreküplük kaynağının büyük bir bölümü zaten İsrail Elektrik Şirketi  ve Ashded Petrol Rafinerisine satılmıştır. Tethys, kalan bir miktar gazı da IEC’ye satmaya çalışmaktadır. İsrail’in gelecekteki en büyük gaz sağlayıcısı Mısır- İsrail ortaklığındaki EMG şirketi olacaktır. (Bu şirketin 2008’den başlayarak, 20 yıldan fazla bir süre için 140 milyar metreküp kaynak sağlaması beklenmektedir.)

 

Bundan başka göze çarpan diğer bir seçenek de, British Gas, Gazze kıyılarında bulduğu 40 (milyon) metreküplük gaz kaynağını İsrail’e satmak istemediğini açıklayınca canlılığını yitirmiştir. Şirket bu kaynağı Mısır’a ya da o coğrafyadaki başka bir ülkeye satmayı tercih etmiştir.

 

Gelecek yıllarda İsrail sadece EMG’ye güvenmek zorunda kalacaktır. Bu sebeple Azerbaycan gibi ikinci bir kaynağı da güvence altına almak zorundadır.

 

Bu fikirlerin işe yarayıp yaramayacağını söylemek için henüz çok erkendir. Ceyhan’dan İsrail’e uzanacak bir boru hattının tutarı yaklaşık 1,5 milyar dolardır. Gazın sıvılaştırılması ve tekrar gaz haline getirilmesi için kurulması gereken fabrikalar ise yaklaşık bir milyar dolar tutmaktadır. Ulusal Kaynaklar Bakanı, şu an bu olasılıları değerlendirmektedir.

 

Norveç Seçeneği

 

Şah Deniz’den gaz üreten firma bir Norveç devi olarak bilinen Statoil’dir. Statoil Azerbaycan Şubesi Başkanı Georg Gunderson Ben-Eliezer’le görüşmüş ve firmasının İsrail’e gaz satma düşüncesini dile getirmiştir. Statoil 2012 itibarıyla kendi çalıştığı alanı hem diğer firmalar hem de pazarıyla beraber geliştirmek istemektedir.

 

Gunderson ayrıca şirketinin İsrail’in derin sularında petrol ve gaz aramayı düşündüğünü söylemiştir. Alınan haberler, bu tür işleri yapması için sunu süreden beri geniş araştırmalar yapan bakanlık yetkililerini çok sevindirmiştir.

 

Son anda ayarlanan bir toplantı sayesinde, Ben-Eliezer Uluslararası Enerji Güvenliği, İngiliz Ticaret ve Endüstrisi Departmanı Başkanı Joann Knucknougt ile görüştü. Ben-Eliezer Knucknougt’a BG’nin İsrail’e gaz satmayı tekrar düşünmesi için ikna etti.

 

Azerbaycan’da şu an 4 milyar metreküp ham petrol bulunmaktadır. Bu sebeple Başbakan Aliyev, İsrail’i Orta Doğu’daki stratejik bir ülke olarak görmektedir. Bu düşünceler başka bir şeye de sebebiyet verebilir. Aslında Ulusal Azeri Petrol Şirketi SOCAR’la yapılan toplantıda, petrol ithalatı için müzakereler başlamıştır. Buna göre, ham madde İsrail’de rafine edilirken hem bu ülkede kullanılacak hem de Hindistan ve Asya’ya ithal edilecektir.

 

Yine bu petrol, boru hatları sayesinde Bakû’den Ceyhan’a, oradan da gemilerle Haifa’ya ve diğer boru hatlarıyla oradan ilerideki bölgelere ulaştırılacaktır.

 

Ben-Eliezer, Bakû’deyken Irak’ın Azerbaycan elçisiyle de görüşmüş ve iki ülke arasında gelecekte olabilecek ortaklıklar hakkında konuşmuştur. Elçi Ben-Eliezer’e, İsrail’i çok ilginç bir ülke olarak düşündüklerini ve olası bir işbirliğinin görünen gelecekte belki de düşünülebileceğini söylemiştir.

 

Çeviren Tuba Karasu