YDH- Şarku’l- Evsat yazarı Abdurrahman er-Reşid, “İranlılar, güvenlik anlaşmasını başarısızlığa uğratıyor” başlıklı makalesinde ABD ile Irak arasında yapılması beklenen güvenlik anlaşmasının çıkmaza saplanmasından İran’ı sorumlu tutuyor.

 

Birçok Arap ülkesi ve Irak’ın Türkiye gibi bazı komşuları Amerika ile güvenlik anlaşmalarına sahipler. Bu anlaşma ile güvenliklerini ve başka çıkarlarını azami seviye çıkarmaya çalışıyorlar.

 

Yirmi senenin ardından Amerika, birçok maddesi konusunda geri adım atmasına rağmen üç senedir Irak hükümeti onunla anlaşma imzalamıyor.

 

Amerikalılar, İran tarafının bu anlaşmanın imzalanmaması için Irak yönetimine elinden gelen baskıyı yaptığını söylüyorlar. Yani bu ilk defa güvenlik anlaşmasının başarısızlığa uğraması anlamına geliyor. Aynı zamanda Irak hükümetin zannedilenin çok daha ötesinde İran'a yakınlaştığını gösteriyor.

 

Irak yönetimini meydana getiren, onun babası olan Amerika son üç yılda onunla güvenlik anlaşması nedeniyle gerginlik yaşamakta. Hem de bu gerginlik Irak'ın maslahatı için değil, İran'ın maslahatı için yaşanan bir gerginlik.

 

Amerika Devlet Başkanı George Bush uzun müddet Nuri Maliki'ye ve Maliki hükümetine karşı yapılan eleştirilere karşı onu korumaya çalıştı; fakat başkanlığının sonuna doğru gerçeği anlayabildi.

 

Söz konusu olan güvenlik anlaşmasının imzalanmaması iki taraf için bir nimet. Amerika bu anlaşmayı imzalatabilmek için daha birçok güçlükle uğraşmak zorunda kalacak. Iraklılar ise iç çatışmaları tecil etmekten başka bir şey elde etmiş olmayacaklar.

 

Amerika'nın bu anlaşmanın üzerinde durmasının hukuki bir nedeni var. Amerika’nın gelecek senenin sonuna kadar ya bu anlaşmayı imzalaması ya da Irak'tan çekilmesi gerekiyor. Amerika bu nedenle bu anlaşma için bu kadar uğraşıyor.

 

Fakat yeni gelecek olan başkan Irak'ta Amerikan varlığını devam ettirmek isterse İranlıların onayını almadan bunu Güvenlik Konseyi’nden izin alarak da yapabilir. Güvenlik KKonseyi’ndeki Ruslar ve Çinliler de tıpkı önce yaptıkları gibi ikinci defa da buna onay verebilirler.

 

Irak'taki mevcut durum pek uzatma olarak görünmüyor; çünkü Iraklıların tutumlarını değiştirmesi bir iç savaşa neden olabilir.

 

Iraklıların yaşadığı tecrübe onlara çatışmacı yaklaşımın sorunları halletmekten uzak olduğunu gösterdi. İstikrarlı ve tek bir Irak'ı meydana getirmek, ancak herkesin katılımı ile gerçekleşebilir.

 

Evet, Iraklılar Amerika olmadan ve güvenlik anlaşması olmadan yaşayabilirler; fakat bunu ispatlayabilmeleri için herkesin katılımın mevcut olduğu bir Irak meydana getirmelidirler.

 

Ancak Amerikalıların, (İranlıların değil) demir yumruklu Saddam'ı devirdiğini ve Şiilere haklarını ve seçme ve seçilme imkanını verdiğini hatırlayalım. Aynı şekilde Amerikalıların Şiileri radikal Baasçılardan ve Sünnilerden koruduğunu unutmayalım.

 

Yine Amerikalıların siyasi alanı genişlettiklerini ve onun içerisine Sünniler gibi farklı gurupları da kattıklarını ve onları radikal Şiilerden koruduklarını unutmayalım.

 

Yaşadıkları bu kanlı senelerden sora Iraklılar geleceklerinin birliklerinin elinde olduğunu anlamalılar artık.

 

Ne Amerikalıların varlığı ne İranlıların varlığı ne de güvenlik anlaşmasının bir süre daha uzatılması onları kurtarabilir. Bu sadece iç çatışmanın bir süre hasıraltı edilmesi anlamına gelir.

 

Çeviren: Emrah Kekilli

http://www.asharqalawsat.com/leader.asp?section=3&article=491776&issueno=10921