Ayetullah Hamenei’den cihat fetvası gibi açıklama

YDH- İran İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamenei, İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliamdan dolayı bir bildiri yayımlayarak ulusal yas ilan etti.

 

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamenei bildirisinde şu ifadelere yer verdi:

 

Bismillahirrahmanirrahim

 

İnna lillah ve inna ileyhi raciun

 

Siyonist rejimin Gazze’de kadın, erkek, çocuk dinlemeden yüzlerce insanı katlederek gerçekleştirdiği korkunç cinayetler, kan içici Siyonistlerin son yıllarda tezvir perdesi ardına gizlediği yüzünü bir kez daha ortaya koymuş ve bu muharip kafirin İslam ümmetinin kalbindeki varlığının oluşturduğu tehlikeyi hoşgörülülere ve gafillere bir kez daha göstermiş oldu.

 

Bu korkunç hadisenin musibeti, sadece tüm Müslümanlar için değil dünyanın her tarafındaki onur ve vicdan sahibi her insan için yeterince ağır ve yıkıcı olmuştur. Fakat Müslüman olduğu iddiasındaki bazı Arap ülkelerinin teşvik edici sessizliği bundan daha büyük bir musibettir.

 

Gasıp, kafir ve muharip rejim karşısında Mazlum Gazze halkını desteklemesi gereken İslam ülkelerinin ortaya koydukları tavırla katil Siyonist yetkililerin küstahça bu büyük facia konusunda onlarla koordinasyon ve işbirliği içinde olduğunu söyleyebilmesinden daha büyük bir musibet olabilir mi?

 

  Bu ülke liderleri Allah’ın Resulü (S) karşısında ne cevap verecekler? Yaşanan bu faciadan dolayı yas tutmakta olan kendi halklarına ne cevap verecekler? Bugün Mısır, Ürdün ve diğer İslam ülkelerinin halkları uzun bir süredir devam eden ablukadan ve bu katliamdan dolayı kan ağlamaktadır.

 

Katil Bush hükümeti de, utanç dolu iktidarının son günlerinde, bu büyük cinayete ortak olmakla, ABD rejiminin kara olan yüzünü daha da kararttı ve bir savaş suçlusu olarak suç dosyasını daha da kabartmış oldu.

 

Avrupa ülkeleri de, bu büyük facia karşısındaki aldırışsızlığı ve belki de, elbirliği ile insan hakları taraftarı olduğu yönündeki iddiasının yalandan ibaret olduğunu ve İslam ve Müslüman karşıtı cephede yer aldığını bir kez daha ispat etmiş oldu.

 

 Şimdi benim Arap dünyasının alim ve din adamlarına ve özellikle el-Ezher Başkanına sorum şu: Acaba İslam’a ve Müslümanlara yönelik tehlikeyi hissetmenin zamanı gelmedi mi? Münkeri nehy etmek farizasını yerine getirmenin ve zalim hükümete karşı hak sözü söylemenin zamanı gelmedi mi?

 

Sizin sorumluluk ve yükümlülük duymanız için Gazze’de ve Filistin’de yaşanan olaylardan ve Müslümanların ezilmesi için münafıkların muharip kafirlerle işbirliği yapmasından daha açık bir şekilde ne gerçekleşmesi gerekmektedir?

 

İslam dünyasındaki medya kuruluşlarına ve aydınlarına da şöyle bir soru yöneltmek istiyorum: Aydınlatma ve bilgilendirmekle ilgili yükümlülüğünüz karşısında daha ne zamana kadar aldırışsız ve sorumsuz kalabileceksiniz?

 

Batının rezil insan hakları örgütleri ve sözde BM Güvenlik Konseyi bugünkünden daha rezil duruma düşebilir mi?

Bugün Filistinli tüm mücahitler ve İslam dünyasındaki tüm müminler, mümkün olan her şekilde, Gazzeli savunmasız kadın, erkek ve çocukları savunmakla yükümlüdürler.

 

Bu mukaddes ve meşru savunmada hayatını kaybeden herkes, şehittir ve bu yolda şehit olanların da Bedir ve Uhud şehitleriyle birlikte Allah’ın Resulü’yle (S) haşrolacağı umulur.

 

Bu hassas şartlarda, İslam Konferansı Örgütü’nün de kendi tarihi vazifesini yerine getirmesi ve katil siyonist rejim karşısında edilgenlikten ve çekincelerden uzak bir şekilde tak bir cephe oluşturması gerekmektedir.

 

Siyonist rejimin İslam ülkeleri tarafından cezalandırılması gerekmektedir. Bu gasıp rejimin liderleri de, uzun bir süredir devam ettirilen ablukadan ve bu cinayetlerden dolayı teker teker yargılanmaları ve cezalandırmaları gerekmektedir.

Sonuç olarak Müslüman halklar, kesin bir kararlılık ve iradeyle bu istekleri gerçekleştirebilirler. Bu dönemde, politikacılar, alimler ve aydınlar üzerine düşen sorumluluk, diğer insanlardan çok daha ağırdır.

Gazze faciasından dolayı, bu pazartesi (yarın) gününü, “genel yas” olarak ilan ediyor ve ülke yetkililerini bu elem verici olaylar konusunda üzerlerine düşen görevlerini yerine getirmeye çağırıyorum.

“Zulmedenler, pek yakında nasıl devrileceklerini göreceklerdir”

Seyyid Ali Hamenei

29 Zi Hiccet-ül haram 1429

28 Aralık 2008