Suudi Arabistan sermayeli Şarku’l- Evsat gazetesi yazarı Tarık el-Hamid’in aşağıdaki yazısı bu paniği yansıtıyor.
Hamas büyük bir intihar eylemi gerçekleştiriyor
Halit Meşal Doha'da Filistin Kurtuluş Örgütü yerine yeni bir Filistin Mercii kurma niyetinde olduğunu açıkladı.
Bu açıklama şu anki ve önceki bütün Arap girişimlerini diri diri toprağa gömmek ve Filistin meselesini en başa döndürmek anlamına geliyor.
Filistinli bir yetkili Hamas'ın bu girişimini “Arap girişimlerine arkadan atılan ilk kurşun” olarak nitelendiriyor. Benim kanaatim ise bu adımın uzun zamandır Arapların sürdürdüğü ciddi girişimlere atılan ilk ve son kurşun olduğu yönünde.
Obama'nın Arap girişimlerinde yeni fikirleri olduğunu söylediği, Emir Suud el-Faysal'ın girişimlerin yapılan konuşma ve tartışmalardan sonra siyasi pratiğe intikal etme noktasına geldiğini söylediği bir zamanda birileri acele ile Arap girişimlerini katlediyorlar.
Bu hal ise İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad ve Suriye Devle Başkanı Beşar Esad'ın Doha'da yaptığı konuşmaların üzerine cereyan ediyor.
Filistin merciinin ilga edilmesi demek yeni merciin uluslar arası arenada tanınması noktasında sıfırdan başlanması anlamına geliyor. Bu ise senelerden beri verilen çabanın boşa çıkması demek.
Bu durum şu ana kadar Hamas'ın şemsiyesi altında iktidara geldiği Oslo Anlaşması da dâhil olmak üzere birçok kazanımın elden gitmesi anlamına geliyor.
Hamas'ın siyasi alanda bir devrim yaptığını söylemek mümkün, bu meyanda Filistin devleti planını ortan kaldırmasını zikredebiliriz. İkinci olarak İsraillilere Filistinlilerin bir müttefiki yoktur deme şansını verdi ki buna Obama ve Avrupalılar da ikrar ediyorlar. Şu gelinen noktada Filistinliler fare kapanına sıkışmış durumdadır.
Arap girişimlerinin ilga edilmesi ise İran ve Suriye'yi Avrupa ve Amerika ile görüşmelerde Filistin sorunun içine çekecek; ancak bu yeni merciin merkezi Tahran olacaktır. Suriye ise sadece bir ikamet yeri olarak kalacaktır.
İkinci olarak Suriye İsrail görüşemeye niyetlense de yine İran'ın müttefiki olarak kalacak, Golan'ı talep edecek ve Lübnan ise (satılığa çıkarılmış) olarak kalacak.(Bu arada Netanyahu hala seçimlerde güçlü bir aday, ikinci olarak Amerika'daki Yahudi lobisi Suriye sorunun Filistin sorununun çözümünden daha kolay olduğu kanısına sahip olacaklar.)
Yani Halid Meşal'in Doha'dan çıkıp Yeni Filistin merciliğini ilan edeceğini söylemesi Doha'nın bir sonucudur ve bölgede İran-Suriye-Katar ekseninin kuvvet kazanması anlamına gelmektedir.
Binaenaleyh birisi çıkıp öyle sorular sorabilir; İhvan-ı Müslimin'in izinde kurulan Hamas neden Filistin sorunun yıkımında bir etken oluyor? Hamas neden bölgede kendisi için silahlı ve siyasi uzun mücadeleler verilmiş kan akıtılmış kurban verilmiş bir meseleyi mahvetmek istiyor?
Hamas artık bölgede İran-Suriye-Katar eksenindeki büyük bir arabanın sadece küçük bir tekeridir. İstenildiği gibi hareket ettirmektedir ve artık Filistin devleti kurma amacıyla hareket etmemektedir. Hareket ettiği yön Filistin meselesini sıfıra taşıyacak bir noktaya doğrudur.
Bu minval üzere Batı Şeria Ürdün'e ilhak olacak Gazze ise ya yeni bir İslam Emirliği olarak ilan edilecektir ve Mısır'ı istikrarsızlığa sürükleyecektir ki nitekim bunu geçtiğimiz üç haftada gördük.
Hamas Gazze'de iktidara geldiği günden bu yana gelinen bu noktada ilan ettiği bu yeni merciliği bir intihar saldırısıdır ve bölgenin evlatları olarak bizim tarihimizi ve geleceğimizi hedef almaktadır. Bu ona hatırlatılmalıdır.
Çeviren: Emrah Kekilli
http://www.asharqalawsat.com/leader.asp?section=3&issueno=11024&article=505468