YDH- Irak’ta yayımlanan el-Beyyinetu’l- Cedide gazetesi yazarı Abdul Hasan el-Hasun, Irak’ın toplumsal yapısının en temel dinamiklerinden biri olan aşiretlerin seçimlerdeki rolünü analiz ediyor.

 

Irak seçimlerinde aşiretlerin rolünü bilmek isteyen birinin öncelikle bu aşiretlerin son iki sene içerisinde ulusal güvenlik planının gerçekleştirilmesinde, başına buyruk illegal silahlı gurupların yok edilmesinde ve ayrılıkların ortadan kaldırılıp birliğin sağlanmasında oynadığı rolü hatırlaması gerekir ki bu aşiretlerin seçimlerdeki rolünü anlayabilsin.

 

Irak aşiretleri Irak'ın birliğine inanan, parçalayıcı değil birleştirici bir özelliğe sahip. Irak aşiretleri her ne kadar mezhepsel ve ırksal farklılık arz etse de toplumsal ve tarihsel birliğe sahip bir bütünlük arz etmektedir ve bu da zaten demokrasinin temelidir.

 

Bu nedenle şunu kolaylıkla söyleyebilirim ki aşiretler Irak seçimlerinde etkin bir konuma sahiptir ve bu seçimlerin şeffaf bir şekilde gerçekleşmesi aşiretlerin maslahatınadır. Aşiretler seçimlerin şeffaf bir şekilde gerçekleştirilerek, birçok farklı unsurun bu meclislerde yer alarak, gelişmenin, kalkınmanın ve ulusal güvenliğin karşısındaki tehditlerin bertaraf edilmesini istemektedirler.

 

Zira ırk ve cemaat merkezli parçalanmış meclislerin oluşturulması kesinlikle aşiretlerin maslahatına değildir; çünkü böyle bir durumda Irak'ta fesat beslenme kaynağı bulacaktır, çünkü fesadın beslenmesinin temel kaynağının siyaset olduğu bilinmektedir.

 

Irak aşiretlerinin bu seçimlerin şeffaf şekilde yapılmasında her türlü maslahatı vardır; çünkü bu şeffaflık uygun kişinin uygun makama gelmesi anlamına gelmektedir. Bu Irak'ta aşiretlerin bulunduğu bölgelerin medeniyet hizmetleri ve iş imkânlarının yetersizliği göz önüne alındığında, oradaki insanların seçecekleri kişinin hukuka bağlılığına ve görevine bağlılığına dikkat ederek oy verecekleri anlamına gelir ki bu da umumun maslahatınadır.

 

Aşiretlerin yaşadığı kenar bölgelerde işsizlik oranı yüzde altmış, yine bu bölgeler eğitim, örgenim, sağlık ve yerel hizmetlerden yüzde seksen veya seksen beş oranında yoksunlar. Üstat Nuri El Maliki'nin başbakanı olduğu ulusal birlik hükümetin karşılaştığı sorunlardan biri de, bölgesel meclislerin bu sorunlarla başa çıkmadaki yetersizliği. Bu nedenle hükümet bu bölgelerde kalkınma planını birlikte uygulayabileceği elinden gelen gayreti fazlasıyla sarf edebilecek kişileri görmek istiyor.

 

Bütün bunlardan anlaşılan toplumun önemli bir kesimini kapsayan bir gerçeklik olarak aşiretlerin hedefinin gelecekte demokrasiyi gerçekleştirmek olması gerekmektedir. Bu da ancak özgür bir irade ile olur ve bu özgür irade sandık başında izhar edilmelidir. Bu nedenle Iraklı siyasetçiler aşiret üyesi seçmenlere güvenmeli ve onların oylarını kazanmaya çalışma yolunu seçmelidirler.

 

Bunun tarihsel arka planına bakacak olursak, 1921'de modern Irak devletinin kurulmasından, 1925'de kurulan kurucu meclis ile bu devletin kurumlarının oluşturulmasında çok etkin bir rol oynadı. Maliki hükümeti zamanında aşiretlere gelecek olursak, bu dönemde laikler de dâhil olmak üzere bütün siyasi guruplar aşiretlerin oylarını almaya çalıştılar.

 

Yereldeki hükümet müesseselerin gelişmesi bu seçimlerin başarı ile geçmesine bağlıdır, bunun arkasından ise güvenliğin sağlanması gelecektir. Bu nedenle aşiretler bu seçimlerin başarısında önemli bir unsurdur ve aynı şekilde aşiret işleri genel müdürlüğü çerçevesinde güvenliğin sağlanmasında da önemli bir unsurdur.

 

Ben halkın arasında yaptığım gözlemlere dayanarak size kesin olarak şunu söyleyebilirim ki; aşiretler ulusal sorumluluk ruhuna bakıyorlar ve meclislerin ihlâs samimiyet, yeterlilik ve işinde dikkat prensibi üzerinden kurulmasını istiyorlar.

  

 http://www.albayyna-new.com/pag9.html