YDH- İran cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin itirazlar sebebiyle ülkede tansiyon gittikçe yükselirken adaylardan Mir Hüseyin Musevi, sert açıklamalarını sürdürüyor.

 

Mir Hüseyin Musevi, kendi taraftarı olan internet sitelerinden Kelime’de yayımlanan 6 numaralı bildirisinde bir yandan halkı sağduyuya çağırırken öte yandan “yalana ve sahtekarlığa karşı itiraz etmenin halkın en doğal hakkı” olduğunu söyledi.

 

Musevi bildirisinde şu ifadelere yer verdi:

 

Bismillahirrahmanirrahim

İnna lillah ve inna ileyhi raciun (Biz Allah’tan geldik yine ona döneceğiz)

 

Seçimlerde yapılan geniş çaplı sahtekarlığa itiraz eden bir grubun şehit edilişine ilişkin yürek parçalayıcı haberler, toplumumuzu şoke etmiştir.

 

Halkın üzerine ateş açılması, kent ortamının garnizona dönüştürülmesi, dehşet, tahrik ve güç gösterisi, yasalardan şiddetle kaçmanın gayri meşru çocuklarıdır. Tuhaftır ki bu şartları yaratanlar, bu hatayla başkalarını suçlamaktadırlar. Görüşlerini açıkladıkları için halkı yasaları çiğnemekle suçlayanlara, barışçı gösteriler düzenlemek için önceden izin alınmasının zorunlu olmadığını ortaya koyan anayasanın açık 27. maddesinin hükümet tarafından çiğnenmesinin büyük bir kanunsuzluk olduğunu bildiririm.

 

Acaba bizim ve sizin yaptığımız benzer gösterileri zalim şahlık tarihinin unutulmuşlukları arasından çıkaran devrimci halkımız dövülüp tartaklanmalı ve güç gösterileriyle tehdit mi edilmeli?

 

Ben, yas tutan biri olarak aziz halkımızı sağduyuya davet ediyorum. Bu ülke sizin ülkenizdir. Devrim ve nizam, sizin mirasınızdır. Yalana ve sahtekarlığa itiraz etmek sizin en doğal hakkınızdır. Haklarınızı alma konusunda ümitli olun ve ümitsizlik ve dehşet için öfkenizi kışkırtmaya çalışanlara izin vermeyin. Gösterilerinizde şiddetten sakınmaya bağlı kalın. Evlatlarınızın güvenlik güçlerine karşı uygun olmayan davranışlarına kalbi kırık babalar ve anneler gibi müdahale edin.

 

Aynı zamanda güvenlik güçlerini bu günlerin hatıralarının onların halkla ilişkilerinin telafi edilmez şekilde zarar görmesine izin vermemeleri için uyarıyorum.

 

Şehitlere, yaralılara ve tutuklananlara ilişkin ailelerine hiçbir bilgi verilmemesinin ve onların çaresizlik içerisinde bırakılmasının sükunetin sağlanmasına hiçbir faydası olmamakta, bu tutum yalnızca duyguların daha da yaralanmasına sebep olmaktadır. Bu tür tutuklamalar, güvenlik güçlerindeki evlatlarımız ile milletimiz ve toplumumuz arasında sınırların aşılmasına ve riayetin kaldırılmasına sebep olmaktadır.

 

Allah Teala’dan bu aziz şehitler için rahmet, acılı ailelerine sabır ve ecir diliyorum.

Mir Hüseyin Musevi