YDH- Geçtiğimiz cuma günü Tahran’da Ayetullah Haşimi Rafsancani’nin imametinde kılınan Cuma namazının İran tarihinin en geniş katılımlı cuma namazlarından biri olduğu bildirildi.

 

Geçen cuma günü Ayetullah Haşimi Rafsancani tarafından kıldırılan cuma namazının İslam Devriminin ilk yıllarında Ayetullah Talagani tarafından kıldırılan cuma namazları gibi toplumun her kesiminden insanları bir araya getirdiğini belirilirken katılım yoğunluğundan dolayı birçok yerde trafiğin kilitlendiği ifade edildi.

 

İslam Cumhuriyeti’nin Kurucusu İmam Humeyni tarafından Tahran geçici Cuma imamlığına atanan ve bu görevi sürdüren eski yetkililerden biri olan Ayetullah Haşimi Rafsancani, seçimlerden yaklaşık iki ay sonra kıldırdığı Cuma namazı hutbesinde önemli mesajlar verdi.

 

Peygamber’in yönetimi güç değil ülfet üzereydi

Hutbesini üç ana başlık altında vereceğini belirten Ayetullah, Rafsancani konuşmasının ilk bölümünde İslami ilke ve ölçütler üzerinde açıklamalar yapacağını ikinci bölümünde devrimin hedefinin ne olduğunu belirteceğini, üçüncü bölümünde de son dönemde yaşanan olaylardan söz edeceğini ifade etti.

 

Tarihin belli bir döneminde İslami bir yönetim kurmasının Peygamber’in en temel özelliklerinden biri olduğunu belirten Ayetullah Haşimi Rafsancani, “Peygamber, cahiliye döneminde halen dünyadaki en güçlü öğreti olan ve sonsuza kadar da öyle kalacak olan İslam öğretisini hakim kıldı” sözleriyle başladığı konuşmasının birinci bölümünde Peygamber’in Mekke’deki 13 yıllık dönemini bir kadro yetiştirme dönemi olarak niteledi.

 

Medine’de inşa edilen Kuba Mescidi ile Mescid-i Nebevi’nin, Peygamber’in halkla ilişkileri açısından birer üs işlevi gördüğünü belirten Ayetullah Rafsancani, İslami yönetimin biri Allah, diğeri de halk olmak üzere iki noktası bulunduğunu ifade etti.

 

Peygamber’in yönetim anlayışının zor kullanmaya ve güce dayalı olmadığını belirten Ayetullah Haşimi Rafsancani, “O, kendisine vefalı olan halkla ülkeyi yönetiyordu ve düşmanı da kendi yerine oturtuyordu. Peygamber’in en yaptığı en önemli iş vahdeti ve ülfeti gerçekleştirmesiydi” dedi.

 

Peygamberin Medine’deki çeşitli dinler ve kabilelerle anlaşmalar yaptığını ve Müslümanlar arasında da kardeşlik akdi yaptırdığına dikkat çeken Ayetullah Rafsancani, Medine’nin peygamber tarafından birleşik ve güçlü bir kent haline getirilmesi sayesinde zorbalık ve güç üzerine kurulu olan Roma ve İran İmparatorluklarının Müslümanlar karşısında zayıf kaldıklarını söyledi.

 

Peygamber’in hayatının son demlerinde insanlardan helallik istediğini ve kurduğu sevgi ve vahdet toplumunun bir model olduğunu belirterek ibadi hutbesini tamamlayan Ayetullah Haşimi Rafsancani, siyasi hutbesinin başında Çin yönetimini Müslümanlara yönelik uygulanan şiddet konusunda uyardı.

 

Ayetullah Haşimi Rafsancani; Irak, Afganistan ve Filistin’de yaşanan olaylara da değindiği ikinci hutbesinde İran’da yapılan seçimlere ilişkin olarak da şunları söyledi: “Çok iyi başladık, iyi bir rekabet ortamı oluştu. Anayasayı Koruyucular Kurulu tarafından salahiyetleri teyit edilen dört aday rekabet etti. İyi bir yarış oldu. Halk seçimlerdeki özgürlük konusunda utlu oldu. Benzersiz bir katılım gösterdi. Bu şartlarda her şey ülkemiz için bir iftihar hazırlamıştı. Bu iftihar halka aittir, sandıkta rekor kırdılar. Ancak keşke bu şartlar devam etseydi, dünyada başımızın dik olduğu şartlara sahip olabilseydik. Fakat maalesef istediğimiz olmadı” dedi.

 

Ayetullah Haşimi Rafsancani, konuşmasının İslam Devrimi’nin hedeflerine ilişkin bölümünde de “Şu an duyduklarınız devrim öncesinden başlayarak devrimde an be an İmam’la birlikte olan birinin sözleridir. İmam’ın ne istediğini biliyoruz. İmam mücadele sırasında defalarca asıl olan şeyin halk olduğunu vurgulamıştı. Halka mücadeleyi tanıtmış ve biz talebelerine de misyonumuzun minbere gidip o dönemde ne istediğimizi anlatmak olduğunu söylemişti. İmam halk bizimle olursa istediğimiz her şeyi alırız derdi” diye konuştu.

 

İslam devriminin hedefinin Peygamber’in hedefiyle aynı olduğunu belirten Ayetullah Haşimi Rafsancani, İmam Humeyni’nin devrimden sonra da halkın göz ardı edilmesi durumunda hakimiyetin kurulamayacağını söylediğini ifade etti.

 

Peygamberin yönetiminin de İslam ve halk eksenlerine dayandığını belirten Ayetullah Haşimi Rafsancani, yönetimin oluşmasında halkın oyunun belirleyici olduğuna işaret ederek Hz. Ali’nin de 19 yıl evinde oturduktan sonra halkın gelip kendisinden istemesi üzerine hükümet sorumluluğunu üstlendiğini hatırlattı.

 

Konuşmasının son bölümünde seçim sonrasında yaşanan gelişmelere değinen Ayetullah Rafsancani, son sözü yasaların söyleyeceğini ve herkesin yasalara bağlı olması gerektiğini belirtti iyi başlanan seçimlerin son günlerinde halk arasında oluşan şüphelerin devrime ve sisteme büyük bir darbe vurduğunu söyledi.

 

Seçimlerden sonra yaşanan olayların ülkedeki hiçbir kesim tarafından tasvip edilemeyecek acı olaylar olduğunu belirten Ayetullah Rafsanani, yaşanan bunalımın çözümü konusunda ortaya koyduğu bazı önerileri Uzmanlar Meclisi ve Düzenin Yararını Belirleme Kurulu üyeleriyle paylaştığını ve onların da bu önerileri teyit ettiğini ifade etti.

 

Ayetullah Haşimi Rafsancani bunalımın çözümü konusundaki önerileriyle ilgili olarak da şunları söyledi.

 

“Şu an en önemli mesele halkın belli bir ölçüde zayıflayan güveninin yeniden kazanılmasıdır. Sükunetin ve güvenin oluşması için uzun bir süre gerekiyor hükümetiyle, güvenlik güçleriyle halkıyla hepimizin yasalara uymamız gerekiyor.  

 

Başta radyo televizyonda olmak üzere herkesin sözünü söyleyebileceği bir ortamın oluşması gerekiyor. Maalesef İnkılap Rehberi’nin Anayasayı Koruyucular Kurulu’na verdiği beş günlük süreden iyi istifade edilemedi. Bu dönemde devrimin değerlerinin korunması için bunun gerçekleşmesi gerekiyor. Bizim bu şartlarda bazılarını hapiste tutmamız gerekmiyor. Bazılarını hapiste tutarak düşmanları kendimize güldürmemeliyiz. Yaşanan olaylardan zarar görenlerin gönüllerinin alınması, acılarının paylaşılması gerekiyor. Yasal süreçler içerisinde izin alıp faaliyet gösteren basın kuruluşlarının engellenmemesi gerekiyor. Hem eleştiri hem de destek için sakin bir ortamın oluşmasına izin vermeliyiz. Yabancıların veya yabancı medya kuruluşlarının bizim için reçete hazırlamasına izin vermemeliyiz. Her zaman sistemin yanında olan ve onu destekleyen dini mercilerimiz neden incitilsin?”

 

İran Uzmanlar Meclisi Başkanı Ayetullah Haşimi Rafsancani, Tahran’da verdiği Cuma hutbesini sözlerinin toplumda değişime başlangıç teşkil etmesini umduğunu söyleyerek bitirdi.