Kerkük kenti Türkmenler açısından hem bir milli dava olması bakımından hem de taşıdığı jeopolitik önem bakımından vazgeçilmez niteliktedir. Kerkük, Türkmeneli adıyla bilinen siyasi haritamızın siyasal ve kültürel haklarımızın yeniden elde edilmesi bakımından çok önemli bir yere sahiptir.

Yerli ve yabancı medya kuruluşları Irak parlamentosundan onay bekleyen genel seçim yasasını takip etmekteydi. Seçim yasasının tek engeli tabii ki Kerkük sorunu idi. Yasanın çıkmasından önce başlayan medya kapışması, yasanın parlamento tarafından onaylanmasından sonra da tüm hızıyla devam ediyor.

Türkmen ve Arap milletvekilleri bu yasayla Kerkük’ün özel bir statüye kavuştuğunu vurguluyorlar. Kürt milletvekililer ise bu görüşün tam aksini söylüyor ve Kerkük’ün özel bir statüye kavuşmadığının zaferini kutluyorlar.

Kerkük sorunu için oluşan iki cephenin, sergiledikleri davranışlar, gelecek günlerin Kerkük için hiç de kolay geçmeyeceğini gösteriyor.

Seçim yasası incelendiğinde; yasanın 6. maddesinden itibaren Kerkük’e özel bir yer verildiği görülmektedir, ayrıca yasada Kerkük’ün 2003’ten bu yana demografik değişme uğradığına işaret ediliyor.

Bunlar hepsi Türkmenlerin ve Arapların lehine… Bununla birlikte Türkmenlerin yasadaki bazı maddelerden endişe duyduğu rahatlıkla söylenebilir.

Mesela yasada genel seçimlerden sonra seçilen yeni meclisin Kerkük’teki arsa ihlalleri ve seçim kütüklerindeki sınırsız artışların incelenmesi için bir komisyon kurulması öngörülüyor. Bu işlemlerin ne kadar zaman alacağı belirsiz.

Öte yandan Irak’taki birçok kişi, komisyon mekanizmasının herhangi bir sonuç vermeyeceğinden emin gözüküyor; çünkü geçen seçim yasasındaki 23. madde kapsamında kurulan Gerçekleri İncele Komisyonu uzun toplantılardan başka bir şey yapamamıştı.

Merkezi hükümet otoritesi güçlü olmadıkça bu tür uygulamaların kâğıt üstünde kalacağı açıkça görülmektedir.

Bu yasaya konusunda Türkmenlerin tavrına gelince… Bu konuda Türkmenler arasında iyimser olanlar da kötümser olanlar da var.

Birbirine zıt gibi görünce de her iki tutumun da haklı olduğu söylenebilir; çünkü iyimser olanlar moral vererek milleti ümitsizlik durumdan çıkarmak için çaba sarf ediyor.

Kötümser olanlar ise yasadaki Kerkük’ü kapsayan maddelerin Türkmenlerin çıkarına hizmet etmediğini ifade ediyor.

İki taraf da haklı olmakla birlikte Türkmenlerin atacağı adımlarda dikkatli olması ve ortak hareket etmesi gerekiyor.

Bu arada bağımsız adımlar atmak isteyenlerin de diğer tarafla kapışmaması gerekiyor; çünkü karşı cephe çok güçlü görünüyor ve yanlış adımları kendisi için bir avantaj olarak kullanabilir.

Özdemir Hürmüzlü/Kerkük