YDH- İran Uzmanlar Meclisi Başkanı Ayetullah Haşimi Rafsancani’nin gelini Ferişte Haşimi, hükümet yanlısı basının kendisi ve ailesi ile ilgili iftiralarına tepki göstererek nasıl tutuklandığını ilk kez açıkladı.

 

Hükümet yanlısı gazete ve internet sitelerinin Ayetullah Haşimi Rafsancani’nin oğlu Mehdi Haşimi’nin eşi ve çocuklarının ülkeyi terk ettiğine ve bir daha İran’a dönmeyeceklerini açıkladığına dair haberleri üzerine Ali Rıza Zakani adlı hükümet yanlısı milletvekiline ait jahannews adlı internet sitesine bir tekzip yazısı gönderen Mehdi Haşimi’nin eşi Ferişte Haşimi, “İran bizim evimizdir, onu asla yalancılara terk etmeyeceğiz” dedi.

 

“Sizin ve dostlarınızın uymak zorunda olmadığınızı bildiğim basın yasası gereğince sizden aşağıdaki metni yayımlamanızı istiyorum” diyerek kendisi ve ailesi hakkında yalan haberler yazan hükümet yanlısı internet sitesine tekzip metni gönderen Ferişte Haşimi, eşi Mehdi Haşimi hakkında yazılan yalan haberlere kendinsin ve çocuklarının da eklenerek sürdürülmesine tepki gösterdi.

 

“Kendi uydurduğunuz bir hikayeyle ‘Mehdi Haşimi’nin hanımı ve iki çocuğu toplumdaki siyasi atmosferden uzaklaşmak amacıyla ülkeden ayrıldı’ diyerek Londra’ya gittiğimizi ve bizim yakınlarımızın da size 'Mehdi Haşimi’nin eşi Ferişte Haşimi iki çocuğuyla birlikte Londra’daki kocasının yanına gitmeden önce yakınlarına İran’a dönmek niyetinde olmadığını söyledi' diye haber verdiğini yazıyorsunuz” diyen Ferişte Haşimi, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Eşime attığınız iftiraları geçiyor ve bunlara verilecek cevabı onun kendisine bırakıyorum. Siz de, sizin üstünüzdekiler de biliyorsunuz ki size vereceği birçok cevabı var ve bir gün bunları sadece size değil herkese açıklayacak. Benim ülkeyi terk ettiğime gelince… Dünyadaki yalanlarından dolayı yalancıların payına ahirette elem verici bir azap düşeceğini (Nahl Suresi, 116. Ayet) görmezden gelerek har satırı yalanlarla dolu olan bir haber yazmışsınız.

 

Benim Londra’da olduğumu yazıyorsunuz. Bu, birinci yalan. İran’a dönme niyetimin olmadığını yazıyorsunuz. Bu, ikinci yalan. Haşimi Rafsancani’nin gelini seçimlerden sonra yaşanan karışıklıklar sırasında Venek Meydanı civarında tutuklandı diye yazıyorsunuz. Bu da diğer bir çarpıtma…”

 

Yazısında tutuklandığı yönündeki çarpıtmaya açıklık getiren Ferişte Haşimi, şunları ifade etti: “Sizin ve güvenlik ve istihbarat örgütlerindeki yakın dostlarınızın doğal olarak çok iyi haberdar olduğunuz üzere bu yalanınızla ilgili olarak vereceğim cevapta öncelikle İmam Sadık’ın şu sözünü hatırlatıyorum. İmam Sadık “yalan yere yemin eden bir kişi Allah’a karşı savaş açmıştır” diye buyuruyor.

 

Siz de bilin sizin üstünüzdekiler de bilsinler ki,

1-Ben Londra’da değilim,

2-Ben kimseye İran’a dönme niyetinde değilim demedim. Hem niye diyeyim ki… İran bizim evimizdir ve biz evimizi yalancılara bırakmayacağız.

3-Benim, sizin tabirinizle “son karışıklıklar” sırasında tutuklandığıma ilişkin haberinize gelince… Ben İslam Devrimi’ne ve onun ideallerine saygımdan dolayı şimdiye kadar tutuklanmam sırasında yaşananları olduğu şekliyle kamuoyuna açıklamadım. Ama şimdi kalem yalancıların eline geçtiğine, “ilkecilik” tüm ahlaki ve dini ilkelerin ayaklar altına alınmasının adı haline geldiğine göre sizin hazırladığınız bu fırsatı kullanarak nasıl tutuklandığımı kamuoyuna açıklayayım.

 

Bahsi geçen gün (3 Ağustos 2009) alışveriş için sokağa çıkmıştım ki ansızın üzerime gönderilen birkaç kişi sert bir şekilde “caddenin o tarafına gitme!” dedi. Onlara nazikçe arabamın caddenin o tarafında olduğunu söyledim. Ama henüz sözümü bitirmeden beyler tekme tokatla başıma üşüştüler. Düzenin Yararını Belirleme Kurulu Başkanı’nın gelininin çarşafını üzerinden çektiler ve Uzmanlar Meclisi Başkanı’nın gelinin saçlarından tutarak yere yıktılar sonra da götürdüler. Hicabın iffet ve takva nişanesi olduğu bir İslam ülkesinde kadınlara böyle davranıyorlar ve bunu reva görüyorlar.”     

 

Ferişte Haşimi, yazısının sonunda sitenin yöneticisine hitaben “Ben daha çocukken ilkeciliğin ve İslam yolunda yürümenin kuralları ve adabı olduğunu ve hicabı korumanın da bu ilkelerden biri olduğunu öğrendim. Size ne oldu da ilkeler ve devrim yolunda yürüme adına canınızın istediğini yapıyorsunuz. Geçici bazı maddi çıkarlar için bir kadının çarşafının üstünden çekilmesi karşısında sessiz kalıyorsunuz ve yalanlarla onu çarpıtıyorsunuz. Size ne oldu ki yalanlar üzerine kurduğunuz bir evde ilkecilikten söz ediyorsunuz. Mevlamız Ali’nin “yalancılık dünyada utanç ahirette de elim bir azap sebebidir” sözünü unuttunuz mu?” diye yazdı.