YDH- Uluslar arası Atom Enerjisi Ajansı eski Başkanı Muhammed el-Baradei, Batı’nın İran’ın nükleer programını gereğinden fazla büyüttüğünü söyledi.

 

Almanya’da yayımlanan Der Spiegel dergisine demeç veren Uluslar arası Atom Enerjisi Ajansı eski Başkanı Muhammed el-Baradei, İran’ın nükleer programı konusunda öne sürülen endişelerin abartılı olduğunu söyledi.

 

Spiegel muhabirinin “Ortadoğu ülkelerinin liderleri İran’ın nükleer programından dolayı Ahmedinejad’dan endişe duyuyorlar, siz bu tehlikeyi en iyi anlayan kişilerin başında geliyorsunuz” şeklinde başlayan sorusu üzerine Uluslar arası Atom Enerjisi Ajansı eski Başkanı Muhammed el-Baradei, “İran meselesinin birkaç boyutu var. Tahran, nükleer teknolojiyi elde ederek atom bombası sahibi olmayı mümkün kılmak istiyor. Ancak İran, sadece gerçek olmayan bir nükleer güç sahibi olacak. Ben kişisel olarak İran’ın bir gün atom bombası yapacaklarına inanmıyorum” dedi.

 

Muhammed el-Baradei, İran’ın kendi imkanlarıyla nükleer yakıt üretecek kapasiteye ulaşmasının bu ülkeyi doğal olarak nükleer güç sahibi ülkeler düzeyine yükselteceğini ve İran’a komşularına nispetle üstün bir konum kazandıracağına ilişkin bir değerlendirme yapan ve kendisine bu konuyla ilgili görüşünü soran gazeteciye şu cevabı verdi: “Bu abartılı değerlendirmeler Batılı ülkeler tarafından dayatılıyor. Bütün mesele şu şekilde özetlenebilir. İran, teknolojisinin gücünü ve heybetini komşularına göstermek ve onlara kalkınmış ülkeler düzeyine yükseldiğini vurgulamak istiyor.”

 

Suudi Arabistan ve Mısır’ın nükleer kapasitelerini geliştirme yönünde bir çaba içerisine girdiği yönündeki iddiaların sorulması üzerine bu iddiaların doğru olmadığını belirten Uluslar arası Atom Enerjisi Ajansı eski Başkanı Muhammed el-Baradei, “Ben, Ortadoğu’nun nükleer silahlardan arındırılmasını destekliyorum. Nükleer silah sahibi olan ister İran olsun isterse İsrail fark etmez. Ama genel olarak İran’ın nükleer silah sahibi olacağı ile ilgili korkular gereğinden fazla büyütülüyor. Bazıları, bu meseleyi büyüterek kendi çıkarları yönünde kullanıyor” dedi.

 

Bölgede nüfuz sahibi olmanın yolunun askeri güçten değil yumuşak güçlerden geçtiğine dikkat çeken el-Baradei, “İran’ın nükleer silah sahibi olmasını engellemek mi yoksa Mısır’ı demokratikleşmesini sağlamak mı daha zor?” şeklindeki bir soruyu da “her ikisi de bir ölçüde zor; ama her ikisinin gerçekleşmesi de mümkün” diye cevapladı.

 

Uluslar arası Atom Enerjisi Ajansı eski Başkanı Muhammed el-Baradei, “Türkiye ve İran, Ortadoğu’ya hakim oldular, acaba Mısır gücünü mü kaybetti, sadece tali roller oynayabiliyor” şeklindeki bir soruya da “Mısır, bir zamanlar kültürel ve ekonomik açıdan küçümsenmeyecek bir güçtü; ama şimdi Mısır’ın üçte biri okuryazar değil, her 5 Mısırlıdan biri, günde 2 Dolardan az bir kazançla geçiniyor. Uluslar arası Şeffaflık kurumunun raporlarına göre Mısır ekonomik yolsuzluklarda ilk sırada yer alıyor” diye cevap verdi.