İran’ın Kurdpress haber ajansının bildirdiğine göre Değişim Hareketi Lideri Neçirvan Mustafa, Kürdistan Bölgesi’nde yaşanan gelişmeleri bir bunalım olarak niteleyerek bu bunalımdan iktidardaki Kürdistan Demokrat Partisi ile Kürdistan Yurtseverler Birliği’ni sorumlu tuttu.
Kürdistan Bölgesi’ndeki bunalımın bölgede yaşanan gelişmelerin ya da gösterilerin sonucu olmadığını bu bunalımı muhalif partilerin de yaratmadığını belirten Mustafa, bunalımın iktidar partilerinin tutum ve icraatlarının bir sonucu olduğunu ifade etti.
Süleymaniye kentinde düzenlenen gösterilere kadar Kürdistan Bölgesel Yönetimi liderlerinin bunalımın varlığını itiraf etmediklerini belirten Neçirvan Mustafa, “ancak onlar da bugün Kürdistan Bölgesi’nde yaşanan siyasi, ekonomik ve toplumsal sorunların kendilerinin uzun yıllar boyunca sergilediği tutumdan kaynaklandığını itiraf ediyorlar” dedi.
Kürdistan Bölgesi’nde yaşanan bunalımla ilgili dört hususa dikkat çeken Değişim Hareketi Lideri Neçirvan Mustafa, halkın iktidar partilerine olan güvenini kaybettiğini, parti içindeki bazı kurum ve kuruluşların bu partilerin liderlerine olan güvenini yitirdiğini, bu partilerin liderlik konseyi üyelerinin birbirlerine güven duymamaya başladığını ve iktidar partilerinin birbirlerine güvenmediklerini ve birbirlerine karşı üstünlük kurmaya çalıştıklarını söyledi.
Bütün bu güvensizliklerin Kürdistan Bölgesi’ni bir bunalımın içine sürüklediğini belirten Mustafa, ulusal güvenlik ve huzur için bir toplumsal uzlaşma ve barışa ihtiyaç olduğunu ifade etti.
Kürdistan Bölgesinde birinci sınıf vatandaşlar ve ikinci sınıf vatandaşlar diye toplumda sınıfsal farklılıklar yaratıldığını belirten Mustafa, bu durumun endişe verici olduğuna dikkat çekerek 17 Şubat olaylarından sonra birçok gerçeğin ortaya çıktığını belirtti ve “Bölgesel Yönetimin idare tarzı, son derece hatalıdır ve toplumu zalim ve mazlum diye iki bölüme ayırmıştır” dedi.
Bölgesel Yönetim yetkililerinin koltuklarını korumak için şiddet de dahil olmak üzere her türlü yöntemi kullandığını belirten Mustafa, Kürdistan Bölgesi yöneticilerinin kendi koltuklarını korumayı, halka hizmetten ve ulusal uzlaşmadan daha önemli gördüğünü ifade etti.