YDH- İran diplomasi çevrelerinin yayın organı İrdiplomacy, İran’ın eski Lübnan Büyükelçisi Mesud İdrisi ile Hizbullah’ın Suriye’deki gelişmelere ilişkin tutumu konusunda bir röportaja yer verdi.
İrdiplomacy: Sayın İdrisi, Suriye’deki gelişmeler Lübnan’ı ne ölçüde etkiler?
- Suriye’deki her gelişme, Lübnan’ı doğrudan etkiler. Suriye’deki gelişmeler, geçmişten beri, etkili bir komşu olarak Lübnan’ı etkilemiştir. Dolayısıyla Suriye’deki her türlü gelişme ve değişimin Lübnan’da birtakım sonuçları olacaktır.
İrdiplomacy: Son günlerde ve haftalarda Suriye’deki durumun buhranlı olduğu ve bu buhranın da artmakta olduğu dikkate alınırsa, Beşşar Esed’in ve rejiminin sarsılması durumunda bunun Lübnan’daki Direniş üzerinde nasıl etkileri olabilir?
- Suriye’nin Direniş hareketini destekleyen ülkelerden biri olduğu açıktır. Bu tutum Beşşar Esed’in lehinedir, ayrıca gerek kendisinin gerekse babasının politikası, Direniş’i destekleme yönündeydi. Bununla birlikte Beşşar Esed’in Suriye’de sorunlarla karşılaşması durumunda bu gelişmenin Lübnan Direniş’i üzerinde mutlak olarak olumsuz bir etki yapacağı kesin olarak söylenemez. Çünkü Suriye’de nasıl bir yönetim iş başına gelirse gelsin, topraklarının bir bölümü İsrail işgali altında olan bir ülke olması sebebiyle Suriye, İsrail’le normal ve doğal bir ilişki içerisinde olamaz. Yani Suriye topraklarının bir bölümü İsrail işgali altında olduğu sürece bu ülkedeki hiçbir rejim, İsrail’le normal ve doğal bir ilişki içerisinde olamaz.
Binaenaleyh, Beşşar Esed gitse ve başka bir rejim işbaşına gelse bile bana göre İsrail’le olan durumu nedeniyle normal ve doğal bir ilişki kuramaz. Her halükarda Direniş’e ihtiyacı olur ve ondan yararlanmak durumunda kalır. Doğal olarak da ondan yararlanabilmek için Direniş’e yardım etmesi gerekir.
İrdiplomacy: Suriye’deki çatışmaları bir Şii-Sünni çatışması olarak niteleyen bazı yorumlar dikkate alındığında bu çatışmaların Lübnan’da da bir Şii-Sünni çatışmasına dönüşebilmesi mümkün müdür?
- Ben, Suriye’de Şii-Sünni meselesinin söz konusu olduğunu düşünmüyorum. Bana göre Suriye’deki mesele Şiilerle Sünniler arasındaki bir mesele değildir. Suriye’de Şii-Sünni karşıtlığının söz konusu olmadığını düşündüğüm gibi Lübnan’da da bu tür bir şeyin oluşabileceğini sanmıyorum.
Ama Suriye’de doğal olarak Aleviler genel olarak Beşşar Esed yanlısıdır. Lübnan’da da Şiiler, genel olarak Beşşar Esed’i desteklemektedir. Elbette Lübnanlı Sünnilerin de beli bir kesimi öteden beri Suriye yanlısı olmuştur. Fakat Sünnilerin örneğin Sayın Hariri gibi bir bölümü de doğal olarak Suriye ve Beşşar Esed karşısında olumlu bir tutuma sahip değildir. Onlar Beşşar Esed’e muhaliftirler. Bu açıdan baktığımızda, Suriye’de yaşanacak her şeyin Lübnan’ı da etkileyeceğini Suriye hükümetini destekleyen kesimlerle ona karşı olan kesimler arasındaki çekişmeleri şiddetlendirebileceğini söyleyebiliriz.
İrdiplomacy: Hizbullah’ın Suriye’deki gelişmelerle ilgili tutumu nedir?
- Bildirilerini ve tutumlarını izleyebildiğim kadarıyla Hizbullah, Beşşar Esed’i destekliyor. Onlar, Direniş’i desteklemekte olan Suriye yönetimini desteklemeyi kendi çıkarlarına uygun olarak görüyorlar. Fakat, yayımladığı son bildiri göz önünde bulundurulduğunda Hizbullah’ın bu meseleye daha mantıklı bakmakta olduğu söylenebilir.
Hizbullah bildirisinde Suriye halkının taleplerinin dikkate alınması gerektiği belirtildi. Yani Hizbullah, Beşşar Esed yönetimini destekleyerek Esed yönetimine fırsat verilmesi gerektiğini söylüyor. Bununla birlikte Esed yönetiminden reformlar konusunda ciddi davranmasını ve halkın mantıklı taleplerine olumlu cevap vermesini istiyor. Hizbullah’ın Suriye’deki gelişmeler konusundaki tutumu budur.
İrdiplomacy: Bölgedeki gelişmeleri dikkate aldığınızda bölge dışı güçlerin askeri müdahalesini ihtimal dahilinde görüyor musunuz?
- Şu anda uluslar arası güçlerden Amerika ve Batı, Suriye’deki gelişmelere bir şekilde müdahale etmekten yana. Öte yandan Çin ve Rusya buna şiddetle karşı çıkıyor ve bu meselenin Suriye içerisinde halledilmesi gerektiğini savunuyor. Nitekim geçtiğimiz günlerde BM Güvenlik Konseyi’nde İngiltere, Fransa ve Almanya’dan oluşan Batılıların sunduğu karar taslağı kabul edilmedi. Rusya ve Çin buna karşı çıkarak Suriye’ye yönelik bir kararın çıkmasını engelledi. Dolayısıyla şu anda Suriye’ye yönelik bir yabancı müdahale çok fazla muhtemel gözükmüyor. Öte yandan NATO’nun Libya’ya yaptığı müdahale onların istediği şekilde sonuçlanmadı. Dolayısıyla Suriye’ye yönelik bir askeri müdahale kararı alma konusunda daha fazla düşünmek gerekiyor. Bu yüzden bence halihazırda Suriye’ye yönelik bir yabancı müdahale neredeyse ihtimal dışıdır.
Çeviren: Alptekin Dursunoğlu