YDH- İsrail’in Azerbaycan üzerinde kurduğu güçlü nüfuzun, İran’ın nükleer tesislerine önleyici bir saldırı ihtimalini güçlendirdiği yorumları yapılıyor.
İran diplomasi çevrelerinin yayın organı Irdiplomacy’nin giderek güçlenen İsrail Azerbaycan ilişkilerinin bölgeye yönelik etkilerini değerlendiren analizinin çevirisini sunuyoruz:
İranlı komutanlardan biri geçtiğimiz günlerde Azerbaycan ile İsrail’in haddinden fazla yakınlaşmasıyla ilgili olarak uyarıda bulundu ve İsrail’in İran’ın bu kuzey komşusu üzerinden İran’ın nükleer tesislerine yönelik önleyici bir saldırı yapabileceğini vurguladı.
Yayımlanan raporlara göre İsrail, Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra yaklaşık yirmi yıldır, petrol zengini Azerbaycan’da askeri ve casusluk üsleri kurmuştur. Aynı şekilde İsrail, bütün bu yıllar boyunca Bakü’ye çok sayıda silah ve askeri teçhizat satarak İran sınırlarındaki nüfuzunu derinleştirmiştir.
Bu adımlar, İsrail’e operasyonel üsleri yoluyla İran’ı gözetim altında tutma imkanı vermiştir. Bu arada İsrail’in büyük bir tehdit olarak nitelediği İran’ın nükleer tesisleri dikkatleri üzerinde toplarken, geçtiğimiz iki yıl boyunca Azerbaycan’ın İran-İsrail casusluk savaşının üssü haline gelmesi durumu daha da vahimleştirmiştir.
İsrail Türkiye ilişkilerinde soğuklukların yaşandığı 2010 yılından itibaren Azerbaycan, İsrail’e daha fazla önem vermeye başladı. Bu yüzden de General Firuzabadi, 9 Ağustos’taki konuşmasında İsrail’in İran’a yönelik gizli casusluk operasyonlarının çeşitli boyutlarına değindi.
Genelkurmay Başkanlığı düzeyinde yapılan bu değini, İran’ın Azerbaycan’daki İsrail hareketliliği konusunda alarm verdiği anlamına geliyor.
General Firuzabadi, konuşmasının bir bölümünde Bakü’yü Azerbaycan’ın güneyindeki İslam Cumhuriyeti’ne ilgi duyan Şiilere kötü davranmakla suçladı ve İsrail’e Azerbaycan topraklarını komşu İran aleyhine kullandırttığı için eleştirdi.
United Press haber ajansı, İran’la Azerbaycan arasındaki ilişkilerin son yıllarda iyi olmadığını belirterek İran’ın bu ülkede gizli operasyonlar yaptığını öne sürdü. 2007 yılında Azerbaycan, İranlıların ve bazı Azerbaycan vatandaşlarının bu ülkedeki İsrail, ABD ve İngiliz çıkarları konusunda casusluk yaptığını iddia etti ve petrol tesislerinin de bu casusluk faaliyetlerinin kapsamı içerisinde yer aldığını belirtti.
Bir yıl sonra da Bakü hükümeti, Bakü’deki İsrail büyükelçiliğini bombalayacakları suçlamasıyla bazı Hizbullah üyelerinin yakalanması konusunda Mossad’a yardım etti.
Bazı siyasi analistler, İran’ın Bakü ile sorunlarının artmasının Azerbaycan’ın Batı’ya daha fazla yönelmesiyle eş zamanlı geliştiğine dikkat çekiyor ve İran’ın nüfusunun yüzde 85’ini Şiilerin oluşturduğu Azerbaycan üzerinde güçlü bir nüfuza sahip olduğunu ifade ediyor.
Bununla birlikte Bakü yönetimi laiktir ve Tahran, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in İsrail veya Amerika’dan destek göreceği endişesini taşıyor. Aliyev, 1992 yılından beri Amerika’nın silah ambargosu altında olsa da ordusunu NATO ve İsrail yoluyla modernize etmeye çalışıyor. Şunu da belirtmek gerekir ki İsrail, Azerbaycan’ın dördüncü büyük ticari ortağıdır.
Çeviren: Alptekin Dursunoğlu