YDH- İranlı uluslar arası ilişkiler uzmanı Hasan Hanizade, Mehr haber ajansında yayımlanan yazısında Libya’daki güç ve iktidar mücadelesini analiz ediyor.
Bugün Trabluslu ve Mısratalı devrimciler arasında yaşanan ve 6 kişinin ölümüyle sonuçlanan çatışmalar Libya’da gizli bir güç ve iktidar savaşının başladığını gösteriyor.
Bu çatışmalar, Libya’nın muhtelif kentlerindeki devrimcilerin rahatsızlığına sebep olan güç manivelalarının adaletsiz dağılımından kaynaklanıyor.
Bu silahlı çatışmalar denkleminde Libyalı kabileler de yönetim yapısında kendilerine uygun bir pay verilmezse silahlı isyana başvuracakları uyarısında bulundular.
Tabo, Tuarek, Amazik ve Berberi kabileleri, Muammer Kaddafi yönetimi boyunca hep ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmüştü ve yönetimde herhangi bir konum elde edememişti.
Libya’nın güneyindeki sahralarda göçebe bir hayat süren bu kabileler çoğunlukla hayvancılıkla ve deve yetiştiriciliği ile geçiniyorlar.
Öte yandan eski diktatör rejim döneminde ülke yönetiminde önemli bir rol oynayan kuzeydeki kabileler, bugün Albay Muammer Kaddafi rejiminin devrilmesiyle iktidar çarkının dışında kaldılar.
Bu kabileler, şu anda demokratik parlamenter bir düzenin kurulmasını önlemek için yeni Libya yönetimine karşı çıkmak üzere yeniden yapılanıyorlar.
Bu kabilelerin Libya’nın kuzey ve batı kentlerindeki nüfuzu, Libya’daki yeni yönetim açısından zorlu şartlar yaratıyor. Çünkü bu kabileler ne olursa olsun silahlarını Ulusal Geçiş Konseyi’ne teslim etmeye yanaşmıyor.
Libya halkının elinde milyonlarca silahın bulunması, bu ülkenin yeni ortamında ciddi bir güvenlik sorunu oluşturuyor ve Libya Ulusal Geçiş Konseyi de bu silahları toplama konusunda somut bir programa sahip bulunmuyor.
Trablus ve Mısrata devrimcileri arasındaki ayrılık ve silahlı çatışmalar, gelecekteki hükümet kurma sürecini kesinlikle olumsuz etkileyecektir.
Öte yandan Tunus ve Libya sınırındaki çatışmalar da bu iki ülke arasında yeni gerginliklere sebep oluyor.
Tunus Cumhurbaşkanı Munsif Marzuki’nin Trablus’a yaptığı son ziyarete rağmen, iki ülke arasındaki ilişkiler hala iki ülke sınırında yer yer yaşanan çatışmalardan etkilenmektedir.
Libya, yeni Tunus hükümetini Kaddafi rejiminin kalıntılarına sığınma hakkı vermekle suçluyor.
Bütün bu etkenler, ABD ve diğer Batılı ülkelerle tabi ki bazı Arap ülkelerinin Libya’nın iç işlerine müdahaleleri, bu ülkedeki parlamento seçimlerinin ertelenmesine sebep oldu.
Amerika ve müttefikleri, el-Kaide’ye bağlı İslamcıların nüfuzundan endişeleniyor ve bundan dolayı da Libya Ulusal Geçiş Konseyi’nden parlamento seçimlerini ertelemesini istiyor.
Eğer Libya Ulusal Geçiş Konseyi, somut bir süreç içerisinde devrimcilerin ellerindeki silahları toplamayı başaramazsa bu ülke kontrolü zor bir kabile savaşlarına sürüklenebilir.
Çeviren: Alptekin Dursunoğlu