YDH- İsrail gazetesi Haaretz, Lübnan ve Suriye'de patlayan çağrı cihazlarının sivil alanda çok sayıda masumu öldüreceğini ya da yaraladığını bilmek için Hizbullah'a sempati duymaya gerek olmadığını bildirdi.
Haberde, direnişçilerin sivil yaşamın kalbinde ve meyve tezgahlarında bu saldırıya yakalandıkları vurgulanırken rejimin terör saldırısı sonucunda 4 çocuğun öldüğü bildirildi.
Şehit olan direnişçilerden bazıları Hizbullah'ın sosyal hizmetlerinin sivil bölümlerine mensuptu.
Haaretz, Lübnan'dan gelen görüntülerin ''izlenemeyecek kadar korkunç'' olduğunu ancak kendi rejimlerinin yaptığı ve uzmanların ''Terörizmin El Kitabı'' olarak adlandırdığı bu saldırının görüntülerini en çok görmesi gerekenlerin yine İsrailliler olduğunu vurguladı.
Haberde, ''İsraillilerin her şeyden önce ahlaki olarak tiksinmeleri gerektiği'' ifade edilirken sonra da ''kendilerine şu soruyu sormaları gerektiği söylendi: Bu neyi başardı ve bedeli ne olacak?''
Haaretz, terör saldırılarının ''stratejik hedefi olmayan taktiksel bir başarı'' olduğu düşüncesine katılıyor, dahası ''uzaktan savaş'' yöntemiyle, teknolojiye bel bağlanan terör saldırısının stratejik bir oyun değiştirici olmadığını vurguluyor.
Haberde, Lübnan İslami Direnişi'nin askeri kanadı Hizbullah'ın ateş gücü hatırlatılarak 150 bin ila 200 bin roket ve uzun menzilli füze kapasitesinin altı çiziliyor.
Haaretz'den Amos Harel'in Çarşamba günkü haberine göre, Hizbullah'ın operasyonel ve komuta birimleri hasar görmüş olsa da donanım hala yerinde.
Haaretz'e göre, ''sıkı pazarlıkların ayrıntıları net değil ama büyük resim ortada, Hizbullah kendi gerilimi azaltmasını Gazze'de ateşkese bağlıyor.''
İsrail ise iki konu arasındaki bağlantıyı koparmayı ve Rıdvan güçlerinin BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararı uyarınca Litani Nehri'nin gerisine çekilip çekilmeyeceğini tartışmayı tercih ediyor.
Belki de ''resmi sessizliğe rağmen çağrı cihazı saldırısının sorumluluğundan şüphe duymayan İsrail, Hizbullah'ın zayıfladığına, dağıldığına ve bu durumun onu uzlaşmaya iteceğini'' sanıyor.
Haaretz, büyük savaşın son 11 aydaki fiili bölgesel savaştan bile daha büyük ve çok daha yakın olduğunu iddia etti.
Haberde, İsraillilerin, zararı kendi günlük yaşamlarında hissedecekleri, bir kez daha sivil altyapıya yönelik saldırılara, elektrik ve su kaybına ve Demir Kubbe savunma sistemini aşıp ülkenin içlerine kadar ulaşabilecek roket ateşine hazır olacakları hatırlatıldı.
Bu noktada, Haaretz, Century Foundation'da yayınlanan, savaşın Direniş Ekseni üyeleri arasındaki koordinasyonu, teknik ve askeri kapasitelerini daha önce görülmemiş bir düzeye taşıdığı savunulan bir analizi aktarıyor.
Century Foundation'daki analizde, savaş uzadıkça, özellikle Ensarullah ve Iraklı Şii direniş grupları arasında “yeni sağlamlaştırılmış merkezlerin yanı sıra Direniş Ekseni'nin güçlendirilmiş bileşiminin kalıcı olmasının” sağlandığı vurgulanıyor.
Analize göre, ''eksenin bu genişlemiş gücü Gazze'deki çatışma çözülse bile askeri uzmanlık ve koordinasyonda geri dönülemeyecek bir eşiği aştı. Direniş Ekseni'nin elde ettiği sofistikasyon kalıcıdır ve İsrail'in saldırılarını durdurma konusundaki isteksizliğinin doğrudan bir sonucudur.''
Haberde, ''İsrail'in en tepesindeki zeki stratejistin, çok cepheli savaşın uzun vadede temel düşmanlarının kapasitelerini ne kadar güçlendirdiğini fark edip etmediği'' sorgulandı.
Haaretz'e göre, birkaç hafta önce Birleşik Krallık'ın yaptığı gibi Almanya da İsrail'e silah ihracat lisanslarını askıya alabilir.
Gazete, ''zeki stratejist' İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun bu hafta başka şeylerle meşgul'' olduğunu öne sürdü.
Savunma bakanı Gallant'ı kovma fikrini ortaya atarken, bu hamleyi onun yerine niteliksiz ve karizmatik olmayan Gideon Sa'ar'ı getirmek olarak yeniden markalaştırdı.
Anketler İsrail halkının buna ikiye bir oranında karşı olduğunu gösterdi ve sosyal medya gösteri kanallarını ateşleyerek Netanyahu'nun Mart 2023'te Gallant'ı ilk kez kovmaya çalıştığında yaşanan büyük tepkinin yeniden canlandırılmasına hazırlandı.
Gazete, ''Süslü operasyonun açığa çıkma riski olduğu ortaya çıktığında, başbakan korktu mu, savaş onu küçük bir rahatsızlık gibi siyasi entrikalardan uzaklaştırdı mı?'' sorusunu yöneltti.
İsrailli gazete, toplumsal güvenin sarsılmasının bir savaşı kazanmanın yolu olmadığını savunurken Netanyahu'nun mevcut cephelerin hiçbirinde bir yol izleyemediğini savunuyor.
Haaretz, ''Netanyahu'nun, Direniş'in elindeki İsrailli tutuklular konusunda çağrı cihazlarını patlattığı Lübnan'ın çocuklarında olduğu gibi rahat olduğunu'' vurgulayarak haberi bitiriyor.