YDH- Yediot Ahronot haber sitesinde ''İsrail'in varoluşsal cepheleri'' başlığıyla yayımlanan analizin yazarı, stratejik analist Avigdor Haselkorn'a göre, İran ve müttefiklerinin İsrail'in etrafındaki kontrollerini sıkılaştırması ve zayıflıklarından yararlanması nedeniyle rejim potansiyel bir parçalanma ile karşı karşıya.
İsrailliler içinde ''aşılamaz gibi görünen ve genişleyen iç bölünmeler'' ve ''Netanyahu ekibi ile İsrail ordusunun üst düzey yöneticileri arasında derinleşen ayrılıklar'' olduğunu vurgulayan analize göre, İsrail'in iç cepheleri hem kendi başlarına bir felaket taşıyor hem de ''İsrail'in düşmanlarına koz veriyor.''
Analist Haselkorn, çatışmanın uzamasının ve İsrail içinde huzursuzluğun yayılmasının İsrail karşıtı başka bir cephenin ortaya çıkmasına neden olabileceğini öne sürüyor.
Haselkorn'a göre, Hamas, Hizbullah ve İran tarafından İsraillilere karşı sürekli olarak yürütülen yoğun psikolojik savaş kampanyaları hiç şüphesiz İsrailliler içindeki bölünmeleri şiddetlendiriyor.
Analizde, İsrailli tutukluların, direnişçilerin elindeki en önemli silah olduğu ve Hamas'ın, İsrail'de ateşkes ve tutukluları serbest bırakma anlaşması için yapılan protestoları yakından takip ederek huzursuzluğu aktif bir şekilde körüklediği belirtildi.
Haselkorn, analizinin bir noktasında, Biden yönetiminin zaman zaman Tel Aviv'in tutumuyla çelişse bile kendi gündemini ilerletmek için İsrail içindeki siyasi bölünmelerden faydalanmaya çalıştığını ifade ediyor.
Analize göre, İsrail'deki istikrarsızlıklar ve geleceksizlik, yerli ve yabancı yatırımcıların yanı sıra ticaret ortaklarını da ürkütüyor.
Şubat 2024 başında, küresel bir kredi derecelendirme kuruluşu olan Moody's, ülke için önemli siyasi ve mali riskleri gerekçe göstererek İsrail'in kredi notunu düşürmüştü.
Moody's “siyasi riskteki artış ve İsrail'in yürütme ve yasama kurumlarının zayıflaması” nedeniyle bu indirimin gerekli olduğunu söylemişti.
Dahası, Moody's, 27 Eylül'de İsrail'in kredi notunu ikinci kez düşürmeye hazırlandığını bildiriyor.
Haselkorn, yabancı tedarikçilerin nihai varış noktası ve kullanımından emin olmadıkları savaş malzemelerini tedarik etmekte isteksiz davranabileceklerini söylüyor.
İstikrarsızlıkların bir diğeri olarak askeri komuta ve siyasi liderlik ayrılıklarını dile getiren Haselkorn, bu sorunun da kargaşa ve kararsızlık sinyali verdiğini belirtiyor.
Yazar, ordusunun silah ve mühimmat boru hattı da istikrarsızlık potansiyeli taşıyan İsrail'i çevreleyen İran'ın “ateş çemberi” ile yüzleşmek söz konusu olduğunda, İsrail ordusunun “tırmanma hakimiyetini” sürdürdüğünü itiraf ediyor.
Haselkorn'a göre, ''halihazırda işlemekte olan zararlı süreçler'' İsrail'de ''korkunç bir stratejik sonuç'' yaratıyor.
Analizde, İsrail'in dış düşmanlarına karşı koyma, hatta üstesinden gelme kabiliyetinin her geçen gün azaldığı belirtiliyor.
''En kötüsü de'' diyor, Haselkorn, ''İsrail'in iç bütünlüğü bozulmaya devam eder ve İsraillilerin orduya olan güveni daha da azalırsa, Holokost'u anımsatan bir kabus, gerçekçi bir senaryo haline gelebilir.''
İsrail içinde derinleşen bölünmelerin uzunca bir listesini sunan Haselkorn, analizinin sonlarında İran dini lideri Ali Hamanei'den alıntı yapıyor.
Hamanei, 3 Haziran 2024'te şöyle söylemişti:
''Siyonist rejim dünya halklarının gözleri önünde yavaş yavaş eriyor. Aksa Tufanı, Siyonist rejimi sonu çürüme ve yıkımdan başka bir şey olmayan bir yola soktu.''