YDH - Wall Street Journal'da yer alan habere göre, Amerikalı ve Arap yetkililer, Biden yönetiminin İsrail'in Lübnan'da Hizbullah'a karşı başlattığı saldırıyı direnişin nüfuzunu zayıflatmak ve yeni bir Lübnan Cumhurbaşkanı seçilmesini sağlamak için bir fırsat olarak kullanmaya çalıştığını belirtti.
Suudi yetkililer, ABD'nin bu girişiminin Suudi Arabistan tarafından desteklendiğini ifade etti.
Habere göre, bu planın başarıya ulaşması, Lübnan Başbakanı Necib Mikati ve Meclis Başkanı Nebih Berri’nin taraflar arasında bir uzlaşı sağlamasına bağlı.
Fakat Mısır ve Katar, bu planı gerçekçi bulmadıklarını ve tehlikeli olduğunu dile getirdi.
Amerikanlı yetkililer, İsrail’in Hizbullah'ı tamamen yok etme konusunda başarılı olamayacağını ve olası bir siyasi çözümün kaçınılmaz olduğunu vurguluyor.
Lübnan'ın hükümet sistemine reformlar dayatmaya yönelik ABD destekli yıllardır süren çabalar çok az değişikliğe yol açtı.
ABD'nin bu girişimi, etkisiz yönetime ve Hizbullah da dahil olmak üzere siyasi elitlerin etkisine yönelik yaygın memnuniyetsizliği ele almayı amaçlıyor.
Daha önce yapılan acil ateşkes çağrılarından bir sapmaya işaret eden bu girişim, yeni bir adayın belirlenmesinin Lübnan'da mezhepsel çatışmaları yeniden alevlendirebileceği endişelerini de beraberinde getiriyor.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matt Miller bu hafta gazetecilere verdiği demeçte şöyle söyledi:
“Bu durumdan en nihayetinde Lübnan'ın Hizbullah'ın ülke üzerindeki hakimiyetini kırabildiğini görmek istiyoruz - bir hakimiyetten daha fazlası, Hizbullah'ın ülke üzerindeki boğucu etkisini kırmak ve Hizbullah'ın cumhurbaşkanı üzerindeki vetosunu kaldırmak.”
ABD'nin Suriye ve Cezayir eski büyükelçilerinden Robert Ford ise şunu dedi:
“Lübnan'ın yeni cumhurbaşkanının, İsrail'in Amerikan desteğiyle gerçekleştirdiği askeri eylemlerin kuyruğuna takılarak göreve geldiği görüldükçe, birçok Lübnanlı nezdinde daha da itibarsızlaşacağını düşünüyorum.”
Siyasi analistler ve diplomatlar, İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırıları sonucunda iktidarı ele geçirdiği düşünülen herkesin Lübnan halkı ve rakip siyasi güçlerin tepkisiyle karşılaşabileceğini belirtiyor.
İsrail 1982'de Filistin Kurtuluş Örgütü'ne karşı yürüttüğü kampanya kapsamında Lübnan'ı işgal ettiğinde, aşırı sağcı Lübnan Güçleri'nin Maruni Hıristiyan lideri Beşir Gemayel'in yeni cumhurbaşkanı seçilmesini destekledi.
Gemayel göreve geldikten haftalar sonra bir suikaste kurban gitti.