İngiltere, Lübnan işgalinde de rol oynuyor

img
İngiltere, Lübnan işgalinde de rol oynuyor YDH

İngiliz araştırmacı gazetecilik portalı Declassified UK, İsrail Beyrut'a yönelik bombardımanını yoğunlaştırırken, İngiltere'nin bölgedeki askeri varlığını araştırdı.




YDH- Declassified'a göre, İngiltere uzun zamandır İran etkisine alternatif olarak Lübnan ordusunu güçlendirerek Hizbullah'a karşı koymaya öncelik veriyor. 

İngiltere, yaklaşık 10 bin İngiliz vatandaşının Lübnan'dan tahliyesine yardımcı olmak üzere Kıbrıs'a 700 asker konuşlandırdı ve Özel Hava Servisi (SAS) güçlerinin halihazırda sahada olduğu bildirildi.

Declassified'a göre, İngiltere'nin Lübnan'daki askeri varlığı İsrail'in son eylemlerinden öncesine dayanıyor ve bölgedeki hedefleri konusunda soru işaretleri yaratıyor.

Lübnan'ın Batı çıkarlarıyla uyumlu kalmasını sağlamak için İngiliz ve Amerikalı askeri liderler Lübnan Silahlı Kuvvetleri'ni (LAF) sürekli olarak destekledi ve LAF'ın Hizbullah'ın etkisine karşı koyabilecek hayati bir ulusal varlık olduğunu öne sürdüler.

ABD 2006'dan bu yana LAF'a 3 milyar dolar askeri yardımda bulunarak binlerce üyesini Hizbullah'a karşı bir denge unsuru olarak hareket etmeleri için eğitti.

Şu anda LAF, yakın zamanda Pentagon yetkilileriyle görüşen ve Lübnan'ın gelecekteki potansiyel lideri olarak görülen, ABD tarafından eğitilmiş bir subay olan General Joseph Aoun tarafından yönetiliyor.

ABD ve Birleşik Krallık için LAF, nüfuzlarını genişletmek ve İran ile Hizbullah'ın arkasında toplanan Şii nüfusa ve Lübnan'daki müttefik gruplarına karşı koymak için çok önemli bir araç olarak hizmet ediyor.

Gizli İstihbarat Servisi (MI6) Başkanı Sir Richard Moore, 2021 açılış konuşmasında, değişen güvenlik ortamında teşkilatın İran'a odaklandığını vurgulayarak Rusya ve Çin gibi devlet aktörlerinden gelen tehditlerin arttığına dikkat çekmişti. 

İran destekli Hizbullah'ı Lübnan'ın istikrarsızlığına katkıda bulunan “devlet içinde bir devlet” olarak tanımlamıştı.

Richard Moore'un MI6 başkanı olarak selefi Sir Alex Younger kısa süre önce BBC'ye İran ve İsrail'in Orta Doğu'da bir “gölge savaş” yürüttüğünü söyledi. 

Tahran'ın Orta Doğu'daki müttefik güçlerinin “ABD ve İsrail için bölgeyi istikrarsızlaştırmak amacıyla” kullanıldığını söyledi.

İngiltere ve ABD'nin İran'ın bölgedeki etkisini azaltmaya ve Tahran'da Batı'nın Orta Doğu'daki hakimiyetine karşı en büyük caydırıcı unsur olan rejimi değiştirmeye çalıştıklarına şüphe yok.

Declassified bu noktada şu soruları sordu:

''İsrail'in bu gölge ya da belki de gerçek savaşta nasıl bir rol oynadığını düşünüyorlar?

Hala Batı'nın saldırı köpeği, stratejik varlığı rolünü mü oynuyor?

Ya da Gazze'yi yok ederken, Lübnan'a saldırırken ve Tahran'a saldırmayı umarken, belki de Batılı politika yapıcılar sonunda kilit müttefiklerinin aslında büyük bir sorumluluk zahmeti olduğunu fark edecekler. Acaba İngiltere, Lübnan'da ateşkes çağrılarına rağmen, İsrail'in bir başka komşusuna saldırmasına izin vererek Lübnan ordusuna yaptığı yatırımı çöpe mi atacak?'' 

İngiltere 2009'dan bu yana LAF'a 100 milyon sterlinden fazla para aktardı; bunun başlıca nedeni Lübnan ile Suriye arasındaki ikmal ve IŞİD'e karşı savunmasız olan sınırda devriye gezmesine yardımcı oluyor.

İngiltere 26 binden fazla LAF personelini eğitti ve Lübnan'ın Kara Sınır Alaylarına askeri araçlar ve yedek parçalar sağladı ayrıca, İngiliz askeri müdahalesi Lübnan'ın özel kuvvetlerinin eğitimine de uzandı. 

Öte yandan, Anglo-Amerikan stratejistler ülkede süregelen siyasi ve ekonomik krizlerin Hizbullah'ın gücünü arttırarak Lübnan'ı İran'a yaklaştırabileceğinden giderek daha fazla endişe duyuyor.

Üst düzey bir ABD'li yetkili 2021 yılında bu pozisyonun altını çizerek LAF'ın Hizbullah'ın hakimiyetine bir alternatif olarak önemini vurguladı.

Geçtiğimiz günlerde İşçi Partisi'nin yeni Dışişleri Bakanı Hamish Falconer da parlamentoda bu düşünceyi yineleyerek LAF gibi sağlam devlet kurumlarıyla desteklenen güçlü ve bağımsız bir Lübnan'ın Hizbullah'ın nüfuzunu azaltmak için hayati önem taşıdığını ileri sürdü.

Birleşik Krallık'ın seçkin Rangers alayından yüzlerce asker aylardır Lübnan'da, görünüşte bir tahliyeyi desteklemek için bulunuyor, ancak rolleri çok daha öteye gidiyor. 

Kasım 2023'te Avam Kamarası savunma komitesine konuşan ordu komutanı General Sir Patrick Sanders, bu güçlerin amacının ne olduğuna işaret etti ve şöyle dedi: 

“Lübnan'da özel operasyon kuvvetlerimiz, Ranger'larımız var. Uzun yıllardır oradalar ve Lübnan silahlı kuvvetleriyle çok yakın bir ilişki kurdular. Bu da Lübnan'ın karar alma mekanizması üzerinde bir içgörü ve etki sağlıyor ve olayları kuzey sınırının diğer tarafından görmemizi sağlıyor ki bu da İsrail'i açıkça endişelendiriyor.” 

Sanders, Birleşik Krallık ordusunun Lübnan'da göz önünde bulundurduğu ihtimaller yelpazesinin “öncelikle İran'ın herhangi bir eylemini caydırmak ama aynı zamanda diğer ortaklara güven vermek” olduğunu da sözlerine ekledi. 

İsrail'in işgali karşısında Lübnan özel kuvvetlerinin ne yapacağı tam olarak belli değil. İngilizler tarafından eğitilen LAF'ın rolü de aynı derecede belirsiz. 

Lübnan birlikleri geçtiğimiz günlerde iki LAF askerinin öldürülmesinin ardından İsrail güçlerine ateş açtı. Hizbullah ile çatışmaların tırmanmasından bu yana en az 18 LAF personeli İsrail tarafından öldürüldü.

LAF, İsrail'in işgalinden sonra sınırın birkaç mil kuzeyinde yeniden konuşlandı ve daha iyi silahlanmış IDF'den çok daha zayıf bir güç.

Bu da Hizbullah'a güney Lübnan'daki Şii toplulukları savunma görevi veriyor ki İsrail'in saldırısından kurtulması halinde bu durum örgütün konumunu güçlendirecektir.

Lübnan'daki Amerikan ve İngiliz askeri programlarının -dünya genelinde olduğu gibi- birbirlerini tamamlayıcı nitelikte olduğu, WikiLeaks tarafından mevcut askeri destek programlarının başlatıldığı dönemde ortaya çıkarılan 2006 tarihli bir dosyada da belirtiliyor.

Bu dosyada üst düzey bir ABD yetkilisinin Lübnan hükümetini İngilizlerin askeri destek teklifini kabul etmeye teşvik ettiği, zira “İngiliz teklifinin Amerikan ve Lübnan orduları arasındaki ilişkiyi yeniden canlandırma çabalarının sağlam bir tamamlayıcısı olduğunu” söylediği aktarılıyor.

İngilizlerin Lübnan'da ne gibi gizli faaliyetler yürüttüğü hiçbir zaman kamuoyuna açıklanmadı ancak Lübnan'da bulunan küçük bir grup, İslam Devleti ve el-Kaide gibi terörist gruplara karşı 'gizli' bir savaş yürütüyor ve Hizbullah'a karşı operasyonlar düzenliyor.