YDH- Tel Aviv merkezli gazeteci Tia Goldenberg, Amerikan kırsalının günlük gazetesi Edwardsville Intelligencer’daki görüş yazısında, Lübnan İslami Direnişi – Hizbullah ile İsrail işgal rejimi arasında devam etmekte olan ateşkes müzakerelerinin askeri garantiler konusundaki anlaşmazlıklar ve egemenlik kaygıları nedeniyle önemli engellerle karşı karşıya olduğunu bildiriyor.
Goldenberg’e göre, diplomatlar ve diğer yetkililer, Hizbullah ve İsrail arasındaki savaşı sona erdirmek için yapılan ateşkes görüşmelerinde, bir anlaşma için koşullar olgunlaşmış gibi görünse de bazı tıkanma noktaları olduğunu söylüyor.
ABD'li arabulucu Amos Hochstein’ın bölgeye yaptığı son ziyaretin ardından, İsrail hafta sonu Beyrut'un merkezini vurdu.
Buna karşılık hemen Pazar günü de, Hizbullah haftalardır süren destek saldırılarının en büyük yaylım ateşiyle karşılık verdi.
İsrail iki ay önce Lübnan'a yönelik geniş çaplı bir bombardıman başlattı, ardından da başarısızlıklar ve büyük kayıplarıyla süren bir harekâtına girişmek istedi.
Hizbullah ve İsrail arasındaki çatışmaları sona erdirmek için tartışılmakta olan öneri, İsrail güçlerinin Lübnan'dan çekileceği ve Hizbullah'ın Litani Nehri'nin güneyindeki güney sınırı boyunca silahlı varlığını sona erdireceği ilk iki aylık ateşkes çağrısında bulunuyor.
Geri çekilmelere, Lübnan ordusuna, mevcut bir BM barış gücüyle birlikte sınır bölgesinde devriye gezmesi eşlik edecek.
Ateşkes anlaşmasının ve 2006 yılında Hizbullah ve İsrail arasında bir ay süren savaşı sona erdirmek için kabul edilen ancak hiçbir zaman tam olarak uygulanmayan 1701 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararının uygulanmasını izlemek üzere uluslararası bir komite kurulacak.
Tel Aviv merkezli gazeteciye göre, ‘’Hizbullah Güney Lübnan'daki varlığını hiçbir zaman sona erdirmezken, Lübnan İsrail'in düzenli olarak hava sahasını ihlal ettiğini ve topraklarının küçük bir bölümünü işgal ettiğini’’ söyledi.
Goldenberg, yeni bir anlaşmanın 2006'dakinden daha başarılı bir şekilde uygulanıp uygulanmayacağının belli olmadığını belirtiyor.
İsrail'in Washington Büyükelçisi Michael Herzog, Pazartesi günü İsrail Ordu Radyosu'na yaptığı açıklamada anlaşmanın bir önceki kararın gözetim ve uygulamasını geliştirmeyi amaçladığını söyledi.
Herzog hala tamamlanması gereken bazı noktalar olduğunu ancak anlaşmanın yakın olduğunu ve “birkaç gün içinde” sonuçlanabileceğini söyledi.
Associated Press'e konuşan iki Batılı diplomat, devam eden müzakereler hakkında konuşmaya yetkili olmadıkları için isimlerinin açıklanmaması kaydıyla, anlaşmazlık noktalarını anlattı.
Diplomatlar, İsrail'in Hizbullah'ın silahlarının sınır bölgesinden çıkarılmasını sağlamak için daha fazla garanti istediğini söyledi.
Hizbullah'ın Hamas'ın Gazze'den 'İsrail'in güneyi'ne yaptığı türden bir saldırı başlatma ihtimalinden endişe duyan İsrailli yetkililer, Hizbullah'ın ateşkesi ihlal ettiğine inandıkları takdirde Lübnan'da saldırı özgürlüğü tanımayan bir ateşkes anlaşmasını kabul etmeyeceklerini söylediler.
Hassas görüşmeler hakkında konuşma yetkisi olmadığı için isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan İsrailli bir yetkili, görüşmelerin “olumlu bir yönde” ilerlediğini söylese de bu konunun bir anlaşmazlık noktası olmaya devam ettiğini belirtti.
Lübnanlı yetkililer böyle bir anlaşmayı kabul etmenin Lübnan'ın egemenliğini ihlal edeceğini söylediler.
Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, Hizbullah’ın “saldırganlığa tam ve kapsamlı bir son” getirmeyen ve Lübnan'ın egemenliğini korumayan bir anlaşmayı kabul etmeyeceğini söyledi.
Lübnan ve İsrail, anlaşmanın ve 1701 sayılı kararın uygulanmasını denetleyecek uluslararası komitede hangi ülkelerin yer alacağı konusunda da anlaşmazlığa düştü.
Goldenberg, Hizbullah ile İsrail arasında varılacak bir ateşkesin, İsrail ile İran arasında doğrudan savaş korkusuna yol açan bölgesel gerilimleri önemli ölçüde yatıştırmasının beklendiğini öne sürüyor.
Bu durumun Gazze'deki İsrail soykırım savaşını nasıl etkileyeceği ise net değil.
BM Suriye özel temsilcisi Geir Pedersen Pazar günü Şam'a yaptığı bir ziyaret sırasında Gazze ve Lübnan'daki ateşkeslerin “Suriye'nin çatışmanın daha da içine sürüklenmesini önlemek” için kritik önemde olduğunu söyledi.