YDH- Eski İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Gazze savaşı sırasında İsrail işgal güçlerine, esirlerin kendilerini esir alanlarla birlikte öldürülmesini içeren tartışmalı bir protokol olan “Hannibal Direktifi”ni uygulama emri verildiğini itiraf etti.
Gallant, İsrail “Kanal 12”ye verdiği röportajda “Hannibal Prosedürü'nün uygulanması için bir emir verildi mi?” sorusuna, “Bence taktiksel olarak bazı yerlerde bu emir verildi, bazı yerlerde ise verilmedi ve bu bir sorun.” diye cevap verdi.
‘Hannibal Direktifi’, ‘Hannibal Prosedürü’ veya Hannibal Protokolü’ diye de biliniyor. Bu direktif, İsrail ordusu tarafından İsrail askerlerinin düşman kuvvetleri tarafından yakalanmasını önlemek için kullanılan tartışmalı bir prosedürün adıdır.
Bir versiyona göre, "kaçırma olayı, kendi güçlerimize saldırma ve zarar verme pahasına bile olsa, her şekilde durdurulmalıdır" deniyor.
Direktifin ortaya çıkışı 1986'da Lübnan'da çok sayıda İsrail askerinin kaçırılması ve ardından tartışmalı mahkûm takaslarından sonraya denk geliyor. Fakat direktifin tam metni hiçbir zaman yayımlanmadı ve 2003 yılına kadar İsrail askeri sansürü, konunun basında herhangi bir şekilde tartışılmasını yasakladı.
2003 yılına kadar askeri bir sır olarak kalan bu protokolün nasıl ‘Hannibal’ olarak bilindiği konusunda farklı görüşler bulunuyor.
İsrail ordusu 7 Ekim'deki başarısızlıklarının ardından bir istifa dalgasıyla karşı karşıya. İsrail Kanal 13 durumu “ordu içinde bir şok dalgası” olarak tanımladı.
Lübnan’dan yayın yapan The Cradle 2024’ün Mart sonlarında, İsrail medyasında 7 Ekim’de olaylara müdahale eden rejimin askerleriyle yaptığı röportajdan bölümler yayımlamıştı.
Yayımlanan röportajda İsrail askerleri ‘Hannibal Direktifi’ni uygulayarak direnişçiler tarafından esir alınan İsraillilere ateş açtıklarını itiraf etmişti.
7 Ekim 2024 tarihli Haaretz gazetesi de Yaniv Kubovich'in imzasıyla "IDF Ordered Hannibal Directive on October 7 to Prevent Hamas Taking Soldiers Captive" (İsrail ordusu, Hamas'ın Askerleri Esir Almasını Önlemek İçin 7 Ekim'de Hannibal Talimatı Verdi) başlıklı makalede, İsrailli sivillerin esir olarak Gazze'ye götürülmelerini önlemek için ordunun, esirleri de öldürmeyi öngören 'Hannibal Prosedürü'nü uygulamaya koyduğuna dair kanıtlara yer vermişti.
Ayrıca, saha muhabirliği yapan araştırmacı gazetecilerin Avustralya merkezli ABC News'da yer bulan yazıları, 7 Ekim kaosunda ''Hannibal Direktifi'' uyarınca kendi vatandaşlarını öldüren “İsrail ordusundaki ahlaki yoksunluk ve operasyonel açmazların” altını çizmişti.
Gallant ayrıca, eski Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'i Mescid-i Aksa'ya yaptığı “provokatif baskın” nedeniyle eleştirerek bunun “durumu ateşlediğini” belirtti.
İsrail'in eski Savunma Bakanı Yoav Galant istifasından bu yana verdiği ilk özel röportajda, bunların yanı sıra, “Netanyahu'nun Tel Aviv'de on binlerce kişinin ölümüne yol açabilecek olası bir Hizbullah saldırısından korktuğunu” söyledi.
Gallant, Netanyahu’nun, İsrail ordusunun savaşın ilk haftasında Gazze'yi karadan işgali öncesindeki “tereddütleri” hakkında da konuştu.
Eski savunma bakanı, Hizbullah’ın eski Genel Sekreteri Şehit Seyyid Hasan Nasrullah'a suikast düzenlemek için “80 ton patlayıcının” kullanıldığını da şu cümlelerle itiraf etti: “Onlara 'Üzerine kaç ton patlayıcı atmayı planlıyorsunuz' diye sordum. Bana '40 ton' dediler. Ben de onlara ‘Başarı şansınız nedir?’ diye sordum. Aldığım cevap, '%90' oldu. Ben de 80 tonluk alternatifi seçip patlayıcı miktarını iki katına çıkaralım ki %99'a ulaşalım dedim.”