İsrailli profesör: Tüm özgüvenini yitirmiş, kötü bir ordumuz var

07 Şubat 2025

Nagel Komitesi'nin savunma bütçesini arttırma tavsiyesine rağmen, İsrail'in önde gelen askeri tarihçilerinden Uri Bar-Yosef, İsrail ordusunun özgüvenini yitirdiğini ve kötü bir durumda olduğunu öfkeyle ifade etti.

YDH- İsrail’in günlük ekonomi gazetesi The Marker’dan İsrailli gazeteci Meirav Arlosoroff, İsrail'in askeri stratejisini eleştirdiği görüş yazısında, savunma hazırlığının geliştirilmesi ihtiyacını vurgulayarak bölgeleri işgal etmenin etkinliğini sorguladı.

Aynı anda birçok bölgeyi işgal etmenin ve bu işgalleri sürdürmenin ağır maliyetler ve can kayıpları getireceğini belirten Arlosoroff, işgallerin uzun vadede ağır maliyetlere yol açacağının altını çizdi.

Arlosoroff’a göre, yaklaşık bir ay önce, güvenlik konseptini ve savunma bütçesini inceleyen Nagel Komitesi çalışmalarını tamamlayarak 2034 yılına kadar savunma bütçesinin 275 milyar şekel arttırılmasını ve bu on yıl için savunma bütçesinin bir trilyon şekel olarak belirlenmesini tavsiye etti.

Bu gelişmenin üzerine, İsrail'in önde gelen askeri tarihçilerinden Uri Bar-Yosef, ‘’öfkeyle’’ şu açıklamayı yaptı:

“Ordumuz tüm özgüvenini yitirmiş, kötü ve histerik bir ordu. Sınırı nasıl savunacağımızı bilmiyoruz da ne demek? O zaman iki tank tugayı daha koyun ve askerlerin her sabah şafak vakti alarmda olmasını sağlayın. Sonuçta 7 Ekim'de çitlerde iki tabur daha olsaydı, tüm bunlar yaşanmazdı.”

Bar-Yosef, İsrail'in toprak işgalini savunma taktiği olarak benimsemesini eleştiriyor, çünkü geçmişte bu taktiğin sorunlu olduğunun kanıtlandığını vurguluyor.

Geçmişte İsrail, Bar-Lev hattından ve Güney Lübnan'daki güvenlik şeridinden, bu güvenlik şeritlerini korumanın İsrail askerlerinin ‘’hayatına çok ağır bir şekilde mal olmasının ardından’’ çekilmişti.

Güney Lübnan'daki işgalin ise, Hizbullah'ın büyümesine neden olduğunu ve bu durumun İsrail için uzun vadeli askeri zararlara yol açtığını belirten Arlosoroff şunu ekliyor:

‘’Bir ordu, savunma kabiliyeti ile kendisine karşı saldırganlık motivasyonunu artıran unsurlar arasındaki dengeyi göz önünde bulundurmak zorundadır.’’

Bar Yosef konuşmasının devamında şunları söyledi:

“Şu anda Suriye'de yaptığımız şey tüm uluslararası kuralların ihlalidir. Bir anlaşma için çabalamıyoruz ve aynı zamanda bize karşı saldırganlık için motivasyon yaratıyoruz. Herhangi bir provokasyon olmadan ve saldırıya uğramadan Suriye topraklarına girdik ve işgal ettik. Bu, her şeyi yapabileceğini düşünen bir ülkeye ve hiçbir şey yapamayacağını düşünen bir orduya işaret ediyor.”

İsrailli gazeteci Meirav Arlosoroff, The Marker’da yer bulan görüş yazısının devamında, ‘’tampon bölge talebinin kabul görmeye başladığını, Gazze'de İsrail'in hala Gazze sınırı boyunca bir çember oluşturmakta ısrar ettiğini ancak kapsamlı bir anlaşma karşılığında rejimin bundan bile vazgeçmek zorunda kalma ihtimalinin olduğunu’’ belirtti.

Bar-Yosef konuşmasını şu sözlerle sonlandırıyor:

“Şu anda yaptığımız tüm dünyaların en kötüsü. Ayrıca bir anlaşma için çabalamıyoruz, ordumuz da güvensiz ve aşırı silahlanıyor ve aşırı fethediyor ve ayrıca bize karşı saldırganlık için motivasyon yaratıyoruz. Belki de bunun yerine anlaşmaya bir şans vermeli ve anlaşmanın ihlal edilmesi durumunda orduyu yeterince iyi bir savunmayla hazırlamalıyız? Tek gereken iki yetenekli ve uyanık taburdur.”

Alternatif olarak, İsrail tarafında kara bariyerleri inşa ederek, uluslararası normları ihlal etmeden ve Suriyelileri kışkırtmadan savunma yapılabileceğini öneren Bar-Yosef, güvenlik kuşaklarının, İsrail'e yönelik stratejik tehdit olan füze saldırılarına karşı etkisiz olduğunu belirtti:

‘’Dünyadaki tüm güvenlik kuşakları İsrail'e yönelik ana stratejik tehdit olan füze saldırılarına karşı hiçbir işe yaramayacaktır.’’