HTŞ'nin yönetemediği Suriye'de boşluğu İsrail 'dolduruyor'

03 Mayıs 2025

İsrail’in Suriye’nin güneyine konuşlanması ve artan hava saldırıları, ülkeyi yeni bir dış müdahale dalgasına açık hale getirirken, HTŞ’nin otorite boşluğuna yol açan politikaları Suriye’nin egemenliğini zayıflatıyor.

YDH- İsrail ordusu Cumartesi günü yaptığı açıklamada, "Suriye'nin güneyine konuşlandığını" ve "düşman unsurların" Dürzi bölgelerine girişini engellemeye hazır olduğunu duyurdu.

Kısa bir açıklama yapan işgal ordusu, asker sayısı ya da konuşlanma detaylarına girmeden, "gelişmeleri izlemeye devam ettiklerini ve savunma ile farklı senaryolara hazır olduklarını" belirtti.

İşgal ordusu Basın Ofisi şu açıklamayı yaptı:

‘’İsrail ordusu, Suriye'nin güneyine konuşlanmıştır ve düşman unsurların Dürzi kasabalarına girmesini önlemeye hazırdır. İsrail ordusu, gelişmeleri izlemeye devam etmekte ve savunmaya, çeşitli senaryolara hazırlıklıdır.’’

Açıklamanın devamında, "Gece boyunca Dürzi topluluğundan beş Suriyeli vatandaş tıbbi tedavi için İsrail'e tahliye edildi. Yaralılar, Suriye topraklarında yaralandıktan sonra Safed'deki Ziv Tıp Merkezi'ne nakledildi" denildi.

Cuma’yı Cumartesi’ye bağlayan gece, İsrail savaş uçakları Suriye genelinde 20’den fazla hava saldırısı düzenledi.

Bu saldırılar, İsrail’in Şam’daki cumhurbaşkanlığı sarayı yakınlarına saldırı düzenlediğini duyurmasının ardından geldi.

8 Aralık'tan bu yana, İsrail, Suriye Golan Tepeleri’ndeki askerden arındırılmış bölgeye kuvvet konuşlandırarak yönetimden yoksun ülkede işgal stratejileri izledi.

Bu gelişmelerin ardından BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Cumartesi günü İsrail’e “saldırılarını derhal durdurması” çağrısında bulundu ve İsrail’in “Suriye’nin egemenliğine yönelik sürekli ihlallerini” kınadı.

Pedersen, X platformundan yaptığı paylaşımda, "İsrail’in Şam ve diğer kentlerde gerçekleştirdiği çok sayıda hava saldırısı da dahil olmak üzere Suriye’nin egemenliğine yönelik süregelen ve artan ihlallerini şiddetle kınıyorum. Bu saldırıların derhal durdurulması ve İsrail’in Suriyeli sivilleri tehlikeye atmaktan kaçınması çağrısında bulunuyorum" ifadelerini kullandı.

Öte yandan, Süveyda Valisi Mustafa el-Bekur, "Silahlanmanın yaygınlaşması ne güvenliğe ne de istikrara hizmet eder" dedi ve "Devlet kurumlarına zarar verilmedikçe kamu güvenlik konvoylarının vilayete girmesine gerek yok" ifadelerini kullandı.

Bekur ayrıca, "Güvenlik personelinin çoğunlukla şehir halkından olacağına dair Dürzi topluluğunun lideri Şeyh Hikmet el-Haceri’ye güvence verdim" dedi ve Şeyh el-Haceri'nin "yakın zamanda yapılan anlaşmayı desteklediğini ve şeyhlerle yapılan toplantıya katıldığını" aktardı.

Süveyda Valisi, "Son anlaşma, vilayet halkı ve dini liderlerin Süveyda'da güvenliği sağlamak amacıyla başlattığı bir girişimdir" dedi.