Arakçi: Nükleer görüşmeler irade mücadelesine dönüştü

22 Mayıs 2025

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Tahran’ın uranyum zenginleştirme hakkından vazgeçmeyeceğini belirterek, ABD ile yürütülen nükleer müzakereleri temel görüş ayrılıklarının gölgesinde süren bir irade savaşı olarak tanımladı.

YDH- İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, ABD ile yürütülen nükleer müzakerelere ilişkin açıklamasında, Tahran’ın uranyum zenginleştirme hakkından vazgeçmeyeceğini vurguladı.

Roma'da yapılacak beşinci tur görüşmeler öncesinde İran devlet televizyonuna konuşan Arakçi, "Eğer Amerikan tarafının amacı İran'daki zenginleştirme faaliyetlerini tamamen durdurmaksa, bu durumda bir anlaşmaya varılması mümkün değildir," dedi.

Arakçi, müzakerelerin artık karşılıklı siyasi kararlılığın sınandığı bir irade mücadelesine dönüştüğünü belirterek, "Halkımızın meşru haklarını savunmak için görüşmelere kararlılıkla devam edeceğiz," diye konuştu.

 

Zenginleştirme süreci artık İran'ın sanayi politikası

ABD’nin İran’ın kendi topraklarında uranyum zenginleştirme hakkını tanımadığını ve bu sürecin tamamen sonlandırılması gerektiğini savunduğunu aktaran Arakçi, iki ülke arasında hâlâ derin ve yapısal farklılıklar bulunduğuna işaret etti.

Zenginleştirme meselesinin henüz çözüme kavuşturulmadığını dile getiren Arakçi, taraflar arasında siyasi bir uzlaşı zemini olduğu sürece müzakerelerin süreceğini kaydetti.

İran'ın yalnızca düşük seviyeli sembolik bir zenginleştirmeye dahi razı olmayacağını belirten Arakçi, nükleer endüstrinin genişletilmesini hedeflediklerini ve bunun için gerekli altyapının hazır olduğunu söyledi.

 

“Aynı hataları yapmayacağız”

2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmadan çıkarılan derslere değinen Arakçi, ABD’nin taahhütlerini yerine getirmediğini hatırlatarak, bu kez herhangi bir anlaşma için somut ve bağlayıcı güvencelerin gerekli olduğunu vurguladı.

Tahran’ın nükleer programının barışçıl doğasını ispatlamak amacıyla geçici teknik kısıtlamaları kabul etmeye açık olduğunu belirten Arakçi, bu adımın karşılığında tüm yaptırımların kaldırılmasını beklediklerini ifade etti.

İran’ın denetim ve izleme mekanizmalarının genişletilmesine prensipte karşı olmadığını söyleyen Bakan, ancak bu süreçlerin uluslararası hukuk ve teamüllere aykırı olamayacağını dile getirdi.

 

İran nükleer programına sahip çıkıyor

Arakçi, İran’ın nükleer programını tamamen ortadan kaldırma yönündeki taleplerin ise temelsiz olduğunu belirterek, “Bu program ithal değil; yerli bilim insanlarımızın bilgi ve çabalarıyla inşa edilen bir milli sanayiye dayanıyor. Dolayısıyla sökülmesi mümkün değildir,” dedi.

Arakçi ayrıca, 2025 nükleer anlaşmasının bugünkü koşullarda İran'ın çıkarlarına hizmet etmediğini savundu.

Son yıllarda Tahran'a uygulanan ağır yaptırımların yanı sıra, ülkesinin nükleer teknoloji alanında kaydettiği ilerlemenin anlaşma öncesi seviyeyi çoktan aştığını ifade etti.

 

ABD'ye İsrail uyarısı: "Her saldırının ortağıdır"

İsrail’in müzakerelere başından bu yana karşı çıktığını ve ABD’yi İran’a karşı askeri bir müdahaleye sürüklemeye çalıştığını söyleyen Arakçi, Tel Aviv’in nükleer tesislere yönelik olası saldırı tehditlerini “gülünç” olarak nitelendirdi.

“Eğer İsrail İran’a yönelik herhangi bir saldırı başlatırsa, ABD’yi doğrudan müdahil olmasa dahi bu saldırının ortağı olarak göreceğiz,” uyarısında bulunan Arakçi, İsrail’in ABD ile koordinasyon olmaksızın bölgesel düzeyde tek başına hareket edemeyeceğini belirtti.

Tahran açısından ABD ve İsrail’in ayrı aktörler olarak değerlendirilmediğini vurguladı.

 

Avrupa'ya eleştiri ve ‘snapback’ uyarısı

Avrupa ülkelerinin müzakere sürecinde aktif bir rol üstlenmediğini belirten Arakçi, bu ülkelerin yalnızca süreç hakkında bilgilendirildiklerini ancak sahadaki gelişmelere ABD’nin de dâhil olmadığını öğrendiklerini söyledi.

Avrupa’nın “snapback” (tetik) mekanizmasını devreye sokma tehdidinin müzakereleri yeniden başlatma yönünde etkili bir araç olarak görüldüğünü ancak bu yaklaşımın yanlış olduğunu vurgulayan Arakçi, “Bu tür tehditler yalnızca Avrupa’nın uluslararası alanda daha da izole olmasına yol açar,” değerlendirmesinde bulundu.

İran’ın bu tehditler karşısında haklarından geri adım atmayacağını belirten Arakçi, “Eğer snapback mekanizması devreye girerse, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması (NPT) ciddi bir krizle karşı karşıya kalır. Bu konuda daha fazla detaya girmeyeceğim,” dedi.