YDH- CNN'e konuşan dört ABD'li yetkili, İsrail ve Hizbullah arasında tırmanan gerilimin ortasında çok sayıda ABD askerinin Kıbrıs'a konuşlandırıldığını söyledi. Söz konusu yetkili, “tam anlamıyla bir savaşın patlak vermesi halinde ABD vatandaşlarının Lübnan'dan olası bir tahliye operasyonu da dahil olmak üzere bir dizi beklenmedik durum için hazırlık yaptıklarını” bildirdi.
Pentagon basın sekreteri Tümgeneral Pat Ryder bu hafta başında yaptığı açıklamada ABD ordusunun “tedbir amacıyla” bölgeye “az sayıda ABD askeri personelini” sevk edeceğini söylemişti. Ancak kaç askerin konuşlandırıldığını, nereye gönderildiklerini ve hangi branşa ait olduklarını söylemekten “kaçınmıştı.”
CNN, Kıbrıs’ın, 2006 Hizbullah-İsrail savaşı sırasında yabancı uyrukluların Lübnan'dan tahliyesinde kilit bir rol oynadığını ve o dönemde çatışmadan kaçan on binlerce kişinin Lübnan'dan ayrılmasını ve konaklamasını kolaylaştırdığını belirtti.
Kıbrıs hükümet sözcüsü yardımcısı Yiannis Antoniou geçen ay Reuters'e yaptığı açıklamada ada ülkesinin ihtiyaç duyulması halinde yardım etmek için yine hazır olduğunu söylemişti.
İngiltere de salı günü yaptığı açıklamada, “gerekli olması halinde” İngiliz vatandaşlarının Lübnan'dan olası bir acil tahliyesine hazırlanmak üzere Kıbrıs'a 700 asker göndereceğini duyurmuştu.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, “Bu akşam benden gelen en önemli mesaj Lübnan'daki İngiliz vatandaşlarına derhal ülkeyi terk etmeleridir ve ben sadece bunu pekiştirmek istiyorum” demişti.
ABD Dışişleri Bakanlığı da ABD vatandaşlarını ticari seyahat seçenekleri hâlâ mevcutken Lübnan'ı terk etmeleri konusunda defalarca “uyardı.”
İsrail ile Hizbullah arasındaki gerilim, İsrail'in Lübnan’daki çağrı cihazlarına ve telsizlerine yönelik terör saldırılarıyla başlayan geçen hafta boyunca arttı. İsrail bunun ardından Beyrut'u ve Güney Lübnan'ı hava saldırılarıyla vurarak son günlerde yüzlerce sivilin ve onlarca Hizbullah savaşçısının hayatını kaybetmesine neden oldu.
Hizbullah ise Hayfa'nın doğusundaki Ramat David Hava Üssü de dahil olmak üzere İsrail mevzilerini hedef alan roket saldırılarıyla karşılık verdi ve çarşamba günü doğrudan Tel Aviv'deki Mossad karargahını vurdu. Çarşamba gününün ilerleyen saatlerinde İsrail ordusu iki yedek tugayı kuzey İsrail'deki bir görev için çağıracağını duyurdu.
Dışişleri Bakanı Antony Blinken de çarşamba günü yaptığı açıklamada, ABD'nin İsrail ile Lübnan arasında “tam bir savaşı” önlemek için diplomatik çabalar konusunda “yorulmadan çalıştığını” söyledi.
Blinken New York'ta BM Genel Kurulu çerçevesinde düzenlenen bir toplantıda Körfez İşbirliği Konseyi'ndeki (KİK) mevkidaşlarına “Bölgede tırmanma riski ciddi boyutlarda ve hepimizin bu konuya odaklandığını biliyorum” dedi.
ABD'li bir yetkili Pazartesi günü CNN'e verdiği demeçte Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırısından bu yana “bölgesel bir savaşa girmeye en çok yaklaştığımız dönemdeyiz” dedi.
Yetkili, şu anda ABD'nin “en büyük endişelerinden” birinin Hizbullah'ın önemli destekçilerinden biri olan İran'ın devreye girmesi olduğunu söyledi. Yetkili, “Tahran'ın henüz müdahale etmediğini ancak en güçlü vekil gücü olan Hizbullah'ı kaybetmek üzere olduğunu düşünmesi halinde müdahale edeceğini” de sözlerine ekledi.