YDH- El-Meyadin'e göre, İslam Devrimi Lideri ve İran İslam Cumhuriyeti'nin dini lideri Seyyid Ali Hamenei, Seyyid Hasan Nasrullah ve şehit arkadaşlarının anma töreninin düzenlendiği Tahran'daki Musalla Camii'nde Cuma hutbesi verdi.
El-Meyadin'in Tahran'daki muhabiri, Seyyid Ali Hamenei'nin şehit lider Hac Kasım Süleymani'nin öldürülmesinin ardından yaklaşık beş yıl sonra ilk kez Tahran'da Cuma namazı kıldırdığını bildirdi.
Devrim Lideri'nin konuşması boyunca, başkent Tahran'daki İranlılar şehit lider için düzenlenen anma töreni sırasında “Lebbeyk Ya Nasrullah!” sloganları attı.
Yıllar sonra ilk kez kıldırdığı Cuma Namazı hutbesinde Ayetullah Hamenei, sözlerine Seyyid Nasrullah'ı saygıyla anarak başladı:
''Tahran'ın Cuma namazında kardeşim, gururum, İslam dünyasının sevimli siması ve Lübnan'ın parlayan incisi Seyyid Hasan Nasrullah'ı hürmetle anıyorum. Hepimiz bu büyük kayıptan dolayı üzgün ve kederliyiz ancak yas tutmamız depresyona girmemiz ya da umutsuzluk hissetmemiz anlamına gelmiyor.''
Devrim Lideri, Seyyid Nasrullah'ın mazlumların cesur bir savunucusu ve özgürlük savaşçılarının destekçisi, “tanınırlığı, Lübnan, İran ve Arap ülkelerinin sınırlarının çok ötesine geçen” bir lider olduğunu vurguladı.
Ayrıca Nasrullah'ın “bedenen aramızdan ayrıldığını ancak kişiliğinin gerçek özü, ruhu, yaklaşımı ve yankılanan sesinin sonsuza kadar içimizde kalacağını” vurguladı.
Hizbullah'ın ve şehit liderinin Lübnan Direnişi'nin özü olduğunu ve “bu özü sunduğu lütuflarla tanıdık” diyen Ayetullah Hamenei, Hizbullah'ın ve şehit liderinin Gazze'yi savunarak tüm bölge barışı için hayati bir adım attığını vurguladı.
Ayetullah Hamenei, Nasrullah'ın niteliklerinden bahsederken, onun “zalim ve yağmacı şeytanlar karşısında direnişin yüksek sancağı, mazlumların belagatli dili ve onların cesur savunucusu olduğunu ve hak yolundaki savaşçılar için bir destek ve teşvik olduğunu” belirtti.
Ayetullah Hamenei ayrıca, “Seyyid Nasrullah 30 yıl boyunca zorlu bir mücadeleye önderlik etti ve onun liderliğinde Hizbullah adım adım büyüdü...'' dedi ve ekledi:
''Hizbullah gerçekten mübarek bir ağaçtır.”
Tahran'da, İmam Humeyni'nin mescidinde konuşan Ayetullah Hamenei, İslam milletinin bugün bilinçlendiğini ve düşmanların planlarının üstesinden gelebileceğini belirterek bu milletin düşmanlarının Filistin, Lübnan, Irak, Mısır, Suriye ve Yemen'in düşmanları olduğunu söyleyerek kampların netliğini teyit etti.
Yöntemleri ülkeden ülkeye farklılık gösterse de İslam milletinin düşmanının tek olduğunu vurgulayan Ayetullah Hamenei, bu nedenle “Afganistan'dan Yemen'e, İran'dan Gazze ve Lübnan'a kadar İslam milletini savunmak için kemerlerimizi birbirine bağlamalıyız” dedi.
Devrim Lideri Hamenei, İslam milletinin üzerlerinde hegemonya kurmak isteyen düşmanların saldırısı altındaki halklara destek verilmesi gerektiğini vurgulayarak “onları savunmalıyız” dedi.
Her toplumun işgalcilere karşı egemenliğini ve kendi kaderini tayin hakkını savunma hakkına sahip olduğunu belirten Ayetullah Hamenei, hiçbir uluslararası yasanın Filistinlilerin topraklarını savunmalarını ve topraklarını özgürleştirme görevlerini yerine getirmelerini engellemediğini ve hiç kimsenin Filistin halkını destekleme kararından dolayı Hizbullah'a karşı çıkma hakkına sahip olmadığını söyledi.
İslam Devrimi Lideri, Lübnan'ın Filistin halkını kararlılıkla savunmasını “doğru ve doğal” olarak niteleyerek hürmetle andı.
Devrim Lideri, ayrıca Aksa Tufanı'nın adil ve doğal bir hareket olduğunu ve Filistin halkının hakkı olduğunu, her halkın işgalcilere ve gaspçılara karşı topraklarını ve egemenliğini savunma hakkına sahip olduğunu vurguladı.
Ayetullah Hamenei, Batı'nın Hamas ve Hizbullah'a karşı hiçbir zafer elde edemediği sonucuna vardığını belirtti.
“Bölgedeki savaşların, güvensizliğin ve geri kalmışlığın temel faktörü bu oluşumun varlığı ve barış için çabaladığını iddia eden ülkelerin varlığıdır” diyen Ayetullah Hamenei, bölgedeki temel sorunun dış müdahaleler olduğunu sözlerine ekledi.
Bu bağlamda Direniş'in gücüne de değinen Ayetullah Hamenei, “korkak düşmanın Hamas, Hizbullah, Filistin İslami Cihad ve Allah adına mücadele eden diğer Direniş hareketlerinin sağlam yapısına darbe vuramadığını ve bu nedenle suikastlar, yıkım ve sivilleri bombalama yoluyla zafer taklidi yapmaya başvurduğunu” söyledi.
Ayetullah Hamenei sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu korkak düşmanın tercihleri sadece artan öfkeyi körükledi, direniş motivasyonlarını güçlendirdi, daha fazla insanın, liderin ve şehidin ortaya çıkmasına yol açtı ve kana susamış kurdun boğazındaki ilmiği iyice sıkılaştırdı.”
Bölgedeki Direniş'in adamlarının şehadetiyle geri adım atmayacağını ve zaferin Direniş'in yanında olacağını sözlerine ekleyen Ayetullah Hamenei, “Filistin ve Lübnan'daki savaşçıların mücadelesinin Siyonist varlığı 70 yıl geriye götürdüğünü” vurguladı.
İran'ın son operasyonuyla ilgili olarak Devrim Lideri, “Gerçek Vaad 2 Operasyonu silahlı kuvvetlerimizin parlak bir adımıdır, yasaldır ve tam meşruiyete sahiptir” dedi.
Ayetullah Hamenei ayrıca, İran tarafından gerçekleştirilen “Gerçek Vaad 2” operasyonunun, işlediği korkunç suçlar ışığında Siyonist varlığa verilecek en hafif ceza olduğunu belirterek “İran görevini yerine getirmekte gecikmeyecek, ertelemeyeceğiz, duygusallaşmayacağız, acele etmeyeceğiz ve yetersiz kalmayacağız” dedi.
İslam Devrimi Lideri Hamenei, İsrail varlığının “yeryüzünden sökülecek kötü bir ağaç olduğunu, Yüce Allah'ın sözlerinin doğru olduğunu ve hiçbir istikrara sahip olmadığını” vurguladı.
Ayrıca, “Siyonistlerin ve Amerikalıların rüyalarının imkansız hayallerden başka bir şey olmadığına şüphe yoktur” dedi.
Bu bağlamda, “İran'da devrim liderlerinin kaybının zor bir darbe olduğunu, ancak devrimin gidişatını durdurmadığını ya da yavaşlatmadığını, aksine daha hızlı bir şekilde ilerlemesini sağladığını” hatırlattı.