YDH- El-Meyadin'e göre, İsrailli güvenlik analisti Ronen Bergman, İsrail'in Yediot Ahronot haber sitesine ''İsrail'in inkâr içinde yaşadığını'' belirtti.
Bergman şunu söyledi:
“İsrail istihbaratı ve askeri kurumlarındaki önemli isimler de dâhil olmak üzere Hizbullah'a yönelik saldırıları %100 oranında abarttık. Bir coşku durumuna girdiler.”
Güvenlik analisti, Bekaa'daki saldırılar, Hizbullah Genel Sekreteri ve diğer liderlere yönelik suikastların Hizbullah üzerindeki etkisi sorulduğunda, İsrail'in durumu abarttığını söyledi.
İsrail'deki coşku durumu tehdidinin altını çizen Bergman şunları söylüyor:
“Sanki mühimmat sıkıntısı yokmuş gibi, sanki her gün milyarlarca dolara mal olmuyormuş gibi, sanki her şey yolundaymış gibi hissediyoruz ama her geçen gün daha fazla askerin öldüğü ve yaralandığı haberleri geliyor. Durum sona ermiş değil ve daha da kötüsü rutin hale geldi. İsrail ordusu Lübnan'daki durumu çözmek istiyor.”
İsrail medyası, Hizbullah'ın işgal altındaki Kuzey'i vurmaya ve zarar vermeye devam etme kabiliyetini ve İslami Direniş'in savaş vizyonunu kapsamlı bir şekilde tartışıyor.
Washington Post'un (WsP) 24 Ekim tarihli haberine göre, Hizbullah'ın Lübnan'ın güneyinde İsrail güçlerine karşı sert bir mücadele verirken sınırdan roket yağdırmaya devam etmesi örgütün direncinin ve İsrail'in kara harekâtının sınırlarının altını çiziyor.
Lübnan'daki savaşın durumu hakkında Wsp'a konuşan dört İsrailli güvenlik yetkilisinden biri olan İsrail ordusundan bir yetkili “Onlar zorlu bir düşman” dedi.
Yetkili, Hizbullah direnişçilerinin daha iyi eğitimli, Suriye'de savaştıktan sonra daha deneyimli ve İsrail'le son savaşları olan 2006'ya kıyasla daha gelişmiş silahlara sahip olduklarını söyledi.
Ordu yetkilisi Hizbullah'ın “kendisini bir terör örgütünden bir terör ordusuna dönüştürdüğünü” söyledi.
WsP, grubun siyasi liderliğiyle düzenli olarak bir araya gelen Lübnanlı bir yetkilinin kendilerine konuştuğunu iddia etti.
İddiaya göre bu Lübnanlı yetkili şöyle söylüyor:
“Hizbullah Matruşka gibidir. Tek bir şey olduğunu sanıyorsunuz ama açtığınızda hepsi birbirinden bağımsız birçok şey olduğunu görüyorsunuz.”
WsP, Hizbullah'ın İsrail topraklarına yönelik en başarılı saldırılarının ucuz ve kolaylıkla değiştirilebilen insansız hava araçlarıyla gerçekleştirildiğinin altını çizdi.
Wall Street Journal'ın (WSJ) 24 Ekim tarihli haberine göre, İsrail tarafından bir dizi ''cezalandırıcı darbeye'' maruz kalan Hizbullah, Lübnan'daki İsrail birliklerine pusu kurarak ve İsrail'in içlerine doğru insansız hava aracı ve füze saldırılarını artırarak karşılık veriyor.
Hizbullah Gazze'deki Filistinlilerle dayanışmasını göstermek için bir yıldan uzun bir süredir İsrail'e füze atıyor.
Saldırılar, İsrail'in üst düzey liderlerinin bir neslini öldüren ve bazı silahlarını imha eden saldırıları nedeniyle zayıflamış olsa da Hizbullah'ın Lübnan'ın son on yıllardaki en ölümcül çatışmasını İsrail için uzun bir eziyete dönüştürme kapasitesine sahip olduğunu gösteriyor.
İsrail medyasının iddiaları ve rejimin askeri sansürüne göre, bu füzeler sadece sınırlı hasara ve az sayıda can kaybına yol açmış olsa da, on binlerce insanı kuzey İsrail'den göç ettirdi ve İsrail'in kaynaklarını tüketti.
İsrail'in Eylül sonunda güney Lübnan'ı işgal etmesi ve yüz binlerce insanı yerinden etmesi, Hizbullah'ı saldırılarını durdurmaya zorlamayı amaçlıyordu.
Direnişçiler, bunun yerine saldırılarını arttırıyor.
Bir politika enstitüsü olan Carnegie Europe'un Paris merkezli güvenlik analisti Rym Momtaz şunları söylüyor:
“Hizbullah'ın hala temel stratejisi, İsrail'in her türlü kara saldırısı, akını ya da ilerlemesi karşısında güneydeki topraklarını korumak. Burası Hizbullah'ın ana sahası. Her köşe bucağı biliyorlar ve bu avantajı kullanacaklar.”
Askeri analistler ve diplomatlar örgütün hala, özellikle Suriye sınırı üzerinden, imha edilen silahların yerine yenilerini ithal edebildiğini ve öldürülen üst düzey liderlerin yerine yenilerini getirecek süreçlere sahip olduğunu söylüyor.
Washington'daki Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nde kıdemli bir araştırmacı ve eski bir ABD hükümet yetkilisi olan Daniel Byman şunları söylüyor:
“Uyum sağlayabilen bir grup. Çok zeki. Çok kararlı. Kayıp vermeye hazırlar. Hizbullah'ı asla yok saymam.”