YDH- Halkın İradesi Partisi Başkanı ve Değişim ve Kurtuluş Cephesi lideri Kadri Cemil, Suriye'de şeffaflık ve kapsayıcılık temelinde kapsamlı bir ulusal diyaloğa ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Pazar günü el-Meyadin'e konuşan Cemil, geçmişte atılan yanlış adımları kabul etti ve ülkenin geleceği için uzlaşmanın önemini vurguladı.
“Uzlaşma açık sözlülük gerektirir” diyen Cemil, Rusya'nın eski meşru Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in tavsiyelerine yanıt vermesini yanlış değerlendirdiğini de sözlerine ekledi.
Cemil diyalog sürecine öncülük edecek dengeli bir ulusal komite kurulması çağrısında bulunarak Suriye'de ulusal bütünlüğün sağlanmasının aciliyetinin altını çizdi.
“Suriye toplumunu tek bir grup tek başına yönetemez” diyen Cemil, diyalog, hoşgörü ve uzlaşmayı savundu.
Şam'a dönmeyi ve siyasi harekete aktif olarak katılmayı planladığını açıklayarak Halkın İradesi Partisi'nin Suriye'nin değişen gerçeklerine uyum sağlama konusunda kendini güvende hissettiğini vurguladı.
Suriye krizinin çözümüne yönelik uluslararası çerçeveyi de ele alan Cemil, BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararının özünün geçerliliğini koruduğunu ancak düzeltmeler yapılması gerektiğini belirtti.
“Bu görüşümü BM Özel Temsilcisi Geir Pedersen'e ilettim” diyen Cemil, bölgesel ve uluslararası aktörleri içeren işbirlikçi bir yaklaşıma duyulan ihtiyacı teyit etti.
Cemil, Türk yetkililer ve Suriye muhalefeti ile görüşmelerin devam ettiğini belirtti; Türkiye'nin Suriye diyaloğunu kolaylaştırmadaki potansiyel rolünü överek Suriye'de istikrarın sağlanmasında Suudi Arabistan ve Irak da dâhil olmak üzere Rusya ve Arap ülkelerinin katkılarının öneminin altını çizdi.
Cemil, İsrail ve ABD'nin planlarına karşı koymak için muhalif grupların Suriye ordusuna entegre edilmesi gerektiğini vurguladı.
Ülkede devam eden idari ve güvenlik istikrarsızlığı konusunda uyarıda bulunan Cemil, “Bu entegrasyon onların planlarını bozmak için hayati önem taşıyor” dedi.
Bazı muhalif grupların dış aktörlerin ekmeğine yağ sürdüğünü iddia ettiği erken eylemlerini eleştirdi.
Cemil sözlerini şöyle noktaladı:
“Bu hamleler Amerikalılar ve İsrailliler için uygunsuz bir zamanda geldi ama İsrailliler durumu istismar etti.”
Rusya Dışişleri Bakanlığı Pazar günü yaptığı açıklamada, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Suriye'de çözümün ilerletilmesi konusunda telefonda görüştüklerini bildirdi.
Görüşmede Suriye'de devam eden çatışmanın ele alınması için kapsayıcı bir ulusal diyaloğun teşvik edilmesi üzerinde duruldu.
Bakanlık açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Sergey Lavrov ve Hakan Fidan ayrıca Suriye'deki tüm siyasi ve etnik-dinsel güçleri ve uygun anlaşmalar arayışını kolaylaştırabilecek tüm ‘dış oyuncuları’ içeren kapsayıcı bir ulusal diyalog düzenleyerek Suriye çözümünü desteklemek için atılacak ilave adımları da ele aldılar.”
Dışişleri Bakanları ayrıca Ukrayna ihtilafı da dahil olmak üzere bölgesel ve küresel konulara değinirken enerji güvenliğinin korunmasının önemini vurguladılar:
Bakanlık, “Enerji güvenliğine yönelik risk yaratmayı amaçlayan eylemlerin önlenmesi ihtiyacına özellikle dikkat çekildi” dedi.
Görüşmeler, Batılı ülkelerin Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılması için önkoşullar öne sürdüğü bir dönemde, Suriye'nin yeni yönetimine Rusya ile arasına mesafe koyması yönünde yapılan baskıların arttığı bir dönemde gerçekleşti.
Avrupalı yetkililerin Şam'daki geçici hükümeti ekonomik ve siyasi teşvikler karşılığında Moskova ile bağlarını koparmaya çağırdığı bildiriliyor.
Bu arada Türkiye, Ankara'nın terör örgütü olarak gördüğü Kürt gruplara destek vermeye devam etmeleri nedeniyle Batılı ülkelere yönelik hayal kırıklığını dile getirdi.
Türkiye'nin Batı'yı bölgedeki güvenlik çıkarlarını baltalamakla suçladığı bu mesele uzun süredir bir anlaşmazlık konusu.