Trump’ın tehcir planı İsrailli gazetede nasıl yorumlandı?

06 Şubat 2025

İsrail’in merkezci gazetesi Jerusalem Post’tan uzman analistler, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’yi yeniden inşa etmek ve güvenliği sağlamak iddiasıyla işgal ve devralmayı öngören radikal önerisini değerlendirdi.

YDH- Jerusalem Post gazetesinden kıdemli Orta Doğu muhabiri Seth J. Frantzman, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze meselesine yönelik yeni ve alışılmadık stratejisini ‘radikal bir yaklaşım’ olarak niteleyip, Trump’ın ‘’işe yaramayan eski çözümlerle uğraşmak yerine Gazzelilerin yerlerinin değiştirilmesini ve Gazze'nin uzun vadede yeniden inşa edilmesini önerdiğini’’ ifade etti.

Trump’ın önerisinin özellikle Mısır ve Ürdün'den olmak üzere bölgesel muhalefet ile karşılaşacağını öngören Frantzman, ‘’Öneri, Mısır ve Ürdün'ün yüz binlerce Gazzeliyi kabul etmek istememesi nedeniyle bölgede bir tepkiyle karşılaşacağı kesin. ABD'nin iki müttefiki Katar ve Türkiye de Hamas'ı destekliyor ve Gazze'deki gayrimenkullerini kaybetmesini istemeyecektir.’’ diyor.

Frantzman, İsrail'in uzun süredir izlediği politika göz önüne alındığında planı destekleme isteğini sorgulayarak rejimin, ‘’bu planı tamamen kabul edip etmeyeceğinin belli olmadığını, son on buçuk yıldır izlediği politikanın Gazze'de Hamas yönetimini kabul etmek yönünde olduğunu’’ belirtiyor ve İsrail rejiminin ‘’Hamas'ı ortadan kaldırmaya yönelik bir stratejisinin olmamasını’’ eleştiriyor:

‘’15 aylık savaş sırasında bile hükümet Hamas'ı Gazze'den çıkarmak için bir plan ortaya koymadı.’’

Bu noktada İsrailli analist Trump önerisini bir metaforla açıklıyor:

‘’Yılanları korkutmak için otları dövün.’’ Trump'ın niyeti tamamen söylediği gibi olmayabilir; 1,7 milyon Gazzelinin Gazze'yi terk etmek istemeyeceğini varsayıyor olabilir. Trump çimlere vurarak tüm bunların artık sona ereceğini söylüyor. Gazzeliler ayrılırsa Hamas onları canlı kalkan olarak kullanamaz. Bu durum BM'nin pek çok işini tehlikeye atacaktır çünkü BM Gazze'de yaşanan acılardan kazanç sağlamaktadır. ‘Çimleri dövmek’ kavramı şimdi Hamas yılanlarını ve Gazze'nin yıkımından çıkar sağlayan tüm ülkeleri, STK'ları ve örgütleri harekete geçirecektir.’’

Trump'ın ‘’nihai hedefinin Gazze'de barışın sağlanmasına daha fazla ülkeyi dahil etmek olduğunu’’ iddia eden analist, ‘’İsrail’in Hamas’ı fazla hafife alıp güçlenmesine neden olmasını’’ eleştirerek Trump’ın yaklaşımının ‘’Hamas’ın kabiliyetlerini yok edeceğine ve Gazze’de tekrar bir çatışmanın çıkmayacağı bir ortam yaratmayı hedeflediğine’’ inanıyor.

 

Geopolitik deprem mi diplomatik oyun değiştirici mi?

Jerusalem Post’tan haber editörü Alex Winston, Trump'ın açıklamasının gerçekçi bir plan olmaktan ziyade Arap ülkelerini Gazze krizinin çözümünde daha aktif rol almaya zorlamak için bir müzakere taktiği olduğunu öne sürüyor.

Yaygın muhalefet ve lojistik zorluklar da dahil olmak üzere böyle bir hamlenin pratik olmadığını ve potansiyel sonuçlarını vurgulayan Winston, ayrıca ABD'nin Gazze'yi ele geçirmesini pek olası kılmayan ABD askeri müdahalelerinin tarihsel bağlamının ve mevcut siyasi iklimin de altını çiziyor.

Winston’a göre, Gazze'nin nasıl yeniden inşa edileceği, kimin yöneteceği ve yerinden edilen Filistinlilerin nereye gidebileceği tartışması ‘’birdenbire belirsiz, ucu açık bir tartışmadan gerçek riskleri olan bir tartışmaya’’ dönüştü.

Winston, ‘’ Amerikan halkının yeni bir Orta Doğu bataklığı için iştahı yok. Irak ve Afganistan'daki yirmi yıllık deneyim Pentagon'un üst kademelerine Arap devletlerinin Filistinlilerin kendi topraklarına kitlesel göçünü asla kabul etmeyeceğini öğretmiş olmalı. Çok açık olmak gerekirse: ABD'nin Gazze'yi ele geçirme ihtimali sıfıra yakındır’’ diye yazdı.

1987 tarihli ‘’Anlaşma Sanatı’’ kitabının da yazarı olan Donald Trump, kendi önerisinin pratik olmadığının farkında ve yalnızca müzakerede bir açılım öneriyor.

Winston, ‘’ Trump'ın emlak ve siyaset alanındaki geçmişi, amacının Gazze'yi işgal etmek değil, şu ana kadar ayak sürüyen komşu Arap ülkelerini krizin çözümünde daha aktif bir rol almaya zorlamak olduğunu gösteriyor olabilir. Trump'ın varsayımı, böylesine radikal bir önerinin yarattığı şokun Mısır, Ürdün ve Körfez ülkelerini şimdiye kadar atmayı reddettikleri adımları atmaya sevk edeceği yönünde’’ diyerek ABD Başkanının amacının komşu Arap ülkelerini harekete geçirmek olabileceğini öne sürüyor.

 

Tehcir ve işgal mi ‘paradigmaları kırma girişimi’ mi?

Jerusalem Post gazetesinin 6 Şubat 2025 tarihli başyazısı, Trump'ın Gazze'yi ABD'nin kontrolüne alma önerisini ve bunun yankılarını ele alarak, öneriyi mevcut çözümler başarısız olduktan sonra radikal bir girişim olarak değerlendirdi.

Jerusalem Post’a göre, Trump'ın önerisi dünya genelinde alay ve eleştirilere neden oldu ancak aynı zamanda umut verici bir girişim olarak da görüldü.

Trump’ın, herkesin kafasını kurcalayan, ‘’Ertesi gün ne olacak? Gazze'nin kontrolünü kim ele geçirecek?’’ sorusunu cevapladığını bildiren Jerusalem Post, Trump'ın Gazze'yi ABD'nin kontrolüne alacağı yönündeki açıklaması büyük bir şok yarattığını aktardı:

Trump, ‘’[Gazze’nin kontrolünü] biz alacağız. Amerika Birleşik Devletleri. ABD Gazze Şeridi'ni ele geçirecek ve biz de bu işi başaracağız. Buranın sahibi olacağız ve sahadaki tüm tehlikeli patlamamış bombaların ve diğer silahların sökülmesinden, sahanın düzleştirilmesinden ve yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağız.’’ demişti.

Ancak, Arap dünyası Trump'ın fikrini reddetti. İsrail'deki yayın organları da bu fikre gülen, neden işe yaramayacağını açıklayan ve bunun sadece lafta kalan ve Netanyahu'ya Başkan'ın istediğini yaptırmaya yönelik bir oyun olup olmadığını merak eden yorumcularla doluydu.

Jerusalem Post ise ‘’bunun bir galibiyet olduğunu’’ yazarak şunu öne çıkardı:

‘’Dünyanın en güçlü lideri ayağa kalktı ve ABD politikasını İsrail'in çıkarlarıyla uyumlu hale getirdi. İsrailliler ve Yahudiler, bu azımsanacak bir şey değil. Bunu kutlayın -sönükleştirmeyin.’’

Trump’ın ‘radikal yaklaşımı’ Gazze’nin kontrolünü devralmanın yanında başka karar ve tutumları da içeriyor.

Trump, Filistin devleti fikrine bağlılığını belirtmeden İsrail'in egemenlik alanını genişletme kararını belirleyecek zira Filistin devleti fikrine bağlılık yemini etmedi ve yönetiminin bir ay içinde İsrail'in Yahudiye ve Samiriye üzerindeki egemenliğini genişletip genişletmemesi konusunda karar vereceğini söyledi. İsrail-Suudi normalleşme anlaşmasına aracılık etme niyetini bir kez daha teyit etti. İran'a yönelik 'azami baskıyı' yeniden başlatan bir emri imzaladıktan sonra Tahran'ın asla nükleer silah edinmeyeceğini açıkça ifade etti.

Jerusalem Post’taki başyazı şu sözlerle sonlandı:

‘’Gazze şu anda bir cehennem çukuru. Açıkçası bombardıman başlamadan önce de öyleydi. Biz de insanlara güvenli ve emniyetli güzel bir toplumda yaşama şansı vereceğiz. Gazze halkını başka bir yere yerleştirme fikri alışılmışın dışında mı? Elbette öyle. ABD'nin Gazze Şeridi'nin kontrolünü ele geçirmesi fikri devrimci mi? Kesinlikle öyle. Gazze'nin bir Orta Doğu Rivierası olması vizyonu biraz fazla mı pembe? Kuşkusuz. Ama başka hiçbir şey işe yaramadı. Bu, en azından, bir şeyleri sarsma ve defalarca başarısız olmuş paradigmaları kırma girişimidir.’’