YDH- Golan Tepeleri’ne Suriye’nin güneyinden iki füze fırlatılmasının ardından ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, işgal altındaki Golan Tepeleri’ne acil bir ziyaret gerçekleştirdi.
Ziyaret kapsamında İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve üst düzey İsrailli yetkililerle görüşen Barrack, Washington’un “Suriye’nin komşularına, özellikle İsrail’e tehdit teşkil edecek bir zemine dönüşmesine asla izin vermeyeceğini” vurguladı.
Öte yandan Suriye'deki Heyet Tahrir eş-Şam rejimi, “resmî kurumların dışında faaliyet gösteren silahlı unsurların, bölgenin istikrarı için temel tehdit olduğunu” belirterek, devlet otoritesinin ülkenin güneyine tam olarak yayılması gerektiğine olan bağlılığını yineledi.
Füze saldırısının ardından İsrail’e ait zırhlı araçlar Kuneytra kırsalındaki Mecdulya köyüne baskın düzenlerken, Batı Tel Ahmar’daki İsrail üssünden Kudna ve Burayka köyleri ile Kudna Barajı çevresine top atışları gerçekleştirildi.
İsrail keşif uçakları da “tampon bölge”de yoğun uçuşlar yaptı. Saldırılarda yalnızca maddi hasar meydana geldi.
El-Arabiya televizyonunun İsrailli bir güvenlik kaynağına dayandırdığı haberine göre, söz konusu füze saldırısında Suriye rejiminin doğrudan bir rolü bulunmuyor.
Aynı kaynak, İsrail ile yeni Suriye güvenlik güçleri arasında koordinasyonun sürdüğünü bildirdi.
Bu gelişmelerin ardından Şam yönetimi, Tsil ve el-Sacare gibi güneydeki kasabalarda iç güvenlik güçlerinin sayısını artırmak üzere harekete geçti.
Karar, HTŞ ‘savunma bakanlığı’ yapısına entegre olmayı reddeden ve İsrail’in olası sızmalarına karşı silahlarını bırakmayı kabul etmeyen bazı yerel silahlı grupların varlığı nedeniyle alındı.
Nisan ayında İsrail güçleriyle çatışmaya giren bu gruplar, füzelerin Tsil köyü çevresinden fırlatıldığı yönündeki İsrail iddialarının ardından Şam’dan gelen baskılarla karşı karşıya.
Gözlemcilere göre bu baskılar, bölgede yeni bir güvenlik kampanyasını tetikleyebilir ve iç çatışmalara zemin hazırlayabilir.
Suriye’de faaliyet gösteren Heyet Tahrir eş-Şam örgütünün lideri Colani, HTŞ’nin ‘savunma bakanlığı’ yöneticileriyle bir araya geldi.
Colani, görüşmenin ‘bakanlık’ çalışmaları ve planlarının gözden geçirilmesi amacıyla yapıldığını duyurdu.
Ancak bazı bölgesel gözlemciler, bu toplantının Tel Aviv ve uluslararası topluma, “Colani’nin ordunun kontrolünü elinde tuttuğu” yönünde mesaj verme amacı taşıdığını ifade ediyor.
İsrail'in iNews 24 kanalı da Colani’nin bölgesel politikalarda “ılımlı Arap ülkeleri ve Suudi Arabistan ile yeni bir açılım” başlattığını, bunun İsrail açısından fırsatlar sunduğunu ancak yönetimin geçmişinin ciddi riskler taşıdığını savundu.
Füze saldırısının sorumluluğunu, daha önce adı duyulmamış olan “Suriye İslami Direniş Cephesi” adlı bir grup üstlendi.
Ebu’l Kasım ismini kullanan grup sözcüsü, yayınladığı videoda operasyonun, “normalleşme girişimlerine karşılık olarak ve sahaya ölçülü mesajlar vermek amacıyla” düzenlendiğini açıkladı.
Şam yönetimini “devrim rotasından sapmakla” ve “teslimiyetçi bir projeye yönelmekle” suçlayan grup, HTŞ’yi doğrudan hedef aldı.
Buna karşın İsrail Savaş Bakanı Israel Katz, HTŞ rejimini doğrudan saldırının faili olarak gösterdi.
Bu gelişmelerin gölgesinde, Suriye’de faaliyet gösteren Filistin Halk Kurtuluş Cephesi – Genel Komutanlık (FHKC-GK) ve İslami Cihad Hareketi’ne yakın kaynaklar, söz konusu grupla bağlantıları olmadığını duyurdu.
Aynı kaynaklar, Suriye hükümetinin bu tür “yasal çerçeve dışı” gruplara yönelik uyarılarını artırdığını belirtti.
HTŞ’nin ‘içişleri bakanı’ Enes Hattab aracılığıyla, resmî izni olmayan faaliyetlerin yasaklandığı, hatta FHKC üyelerinin ikamet yerlerini resmi izin olmadan terk etmelerinin bile yasaklandığı bildirildi.
Hükümetin, kendi güvenlik yapılanmalarında görev alan bazı Filistinli şahsiyetleri bile izlediği ve “resmî çizgiden sapmamaları” yönünde uyardığı belirtiliyor.
Bu durumun, ülkedeki Filistinli mülteciler açısından yeni bir baskı aracı hâline gelmesinden endişe ediliyor.
Kamplarda yaşayan mülteciler, İsrail ile yaşanan bu tür çatışmaların bahane edilerek üzerlerinde yeni güvenlik baskıları kurulmasından kaygı duyuyor.