ABD ve İsrail, Sünni devletler ile Colani'yi örnek gösteriyor

26 Haziran 2025

İsrail, "şer ekseni"ne karşı askeri başarılarını "bölgesel barış" adı altında çerçevelenen ve esasen kendi bölgesel kalıcılığını ve meşruiyetini pekiştirmeyi amaçlayan bir stratejiye dönüştürmeyi hedefliyor. ABD'nin desteğiyle genişletilmek istenen ve çoğunluğunu Sünnilerin oluşturduğu İbrahim Anlaşmaları'na yeni ülkelerin katılması beklenirken, eski terörist Colani'nin de sürece dahil edilmesi dikkat çekiyor.

YDH- Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Tsahi Hanegbi, komite üyelerine İbrahim Anlaşmaları'nı genişletmek için yapılan çabaları açıkladı.

Hanegbi'ye göre, İsrail “İbrahim Anlaşmaları'nı genişletmeye çok yakın”.

İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı, “Mevcut savaşın bitiminden hemen sonra, Lübnan ve Suriye ile de anlaşmaya varmak için önemli diplomatik çabalar gösterilecek. Zaten çaba gösteriliyor ve bu gerçekleşirse – ki gerçekleşme ihtimali yüksek – İran ekseni pratik olarak sona erecek" diye konuştu.

 

İbrahim Anlaşmaları’na yeni bir Sünni ülke daha katılıyor

ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu özel temsilcisi Steve Witkoff da dün akşam Orta Doğu'daki anlaşmalar konusunda şaşırtıcı bir açıklama yaptı.

Trump'ın Beyaz Saray'daki ilk döneminde İsrail ile bir dizi Arap ülkesi arasında imzalanan İbrahim Anlaşmaları'na yakında başka bir ülkenin daha katılabileceğini ima etti.

“Yakında daha fazla ülkenin İbrahim Anlaşmalarına katılacağına inanıyorum” dedi.

Lübnan gazetesi el-Ahbar bugün (Perşembe) Suriye ile İsrail arasındaki temasları teşvik etmek için ABD'nin çabalarını haber yaptı.

Habere göre, ABD'nin Suriye temsilcisi Thomas Barrack geçen hafta Lübnan'ı ziyaret etti ve Lübnan Cumhurbaşkanı Josef Aun'a Washington'un Suriye'deki siyasi ve ekonomik durumu iyileştirmek için çalıştığını ve Suriye ile İsrail arasındaki temasları artırmakla ilgilendiğini söyledi.

 

HTŞ: İsrail’le barış sürecine istekliyiz

Dün gece Kan News'te muhabir Roi Kais, üst düzey Suriyeli yetkililerin kapalı görüşmelerde son günlerde İsrail ile günlük olarak doğrudan diyalog kurulduğunu söylediklerini bildirdi.

Konuyla ilgili bir Suriyeli kaynak Kan News'e, Suriye'nin Trump'ın görev süresi sona ermeden İsrail ile barış anlaşması imzalama olasılığını dışlamadığını söyledi.

Yediot Ahronot, Witkoff’un açıklamasının ardından, İsrail'in “yeni bir bölgesel düzen yaratma” harekatının, bu hamleye karşı muhalefeti ve Suriye’deki Heyet Tahrir eş-Şam rejimine yönelik eleştirileri beraberinde getirdiğini aktardı.

İsrail'in “yeni bir bölgesel düzen kurma” hedefi doğrultusunda, 100'den fazla üst düzey yetkilinin katılımıyla oluşturulan “Bölgesel Güvenlik Koalisyonu”, İran’la çatışmanın ardından bölgesel ilişkileri yeniden şekillendirme amacıyla kapsamlı bir açık hava kampanyası başlattı.

Kampanya kapsamında çeşitli noktalara büyük afişler asıldı. Afişlerde, Arap dünyasından liderlerin fotoğraflarının yanında şu slogan yer aldı: “Yeni bir Orta Doğu için yeni bir şans.”

Söz konusu afişlerde yer alan isimler arasında, Bahreyn Kralı Sünni Hamad bin İsa el-Halife, Fas Kralı Sünni 6. Muhammed, Umman Sultanı Sünni Heysem bin Tarık es-Said, Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Sünni Muhammed bin Zayed, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Sünni Muhammed bin Selman, Mısır Cumhurbaşkanı Sünni Abdülfettah es-Sisi, Ürdün Kralı Sünni 2. Abdullah, Lübnan Cumhurbaşkanı Josef Aun, Filistin Yönetimi Başkanı Sünni Mahmud Abbas, eski el-Kaideci ve şu anda da HTŞ örgütünün lideri olan Sünni Colani. Afişlerin merkezinde ise ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun fotoğrafları yer aldı.

Colani’nin Netanyahu ile aynı karede olmasına Suriyeli bir Telegram kanalı şöyle tepki gösterdi:

‘’Colani, Siyonist düşmanla birlikte’’

 

Siyonist varlıkla normalleşme müzakereleri

İbrahim Anlaşmaları, 2020 yılının Eylül ayında Beyaz Saray'da ABD'nin arabuluculuğunda Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve İsrail tarafından imzalandı, daha sonra Fas ve Sudan da anlaşmaya katıldı.

O zamandan beri İsrail ile Suudi Arabistan arasında da normalleşme müzakereleri sürüyordu, ancak 7 Ekim 2023'te Aksa Tufanı ve ardından çıkan savaşın ardından müzakereler askıya alındı.

Ayrıca, daha önce de belirtildiği gibi, geçen ay Trump HTŞ lideriyle bir araya geldi ve onu İbrahim Anlaşmalarına katılmaya çağırdı.

 

ABD’li yetkili: Lübnan Suriye’yi örnek almalı

Lübnan merkezli MTV televizyonunun haberine göre, ABD'nin Türkiye Büyükelçisi, Suriye Özel Temsilcisi ve geçici olarak Lübnan Özel Temsilciliği görevini de yürüten Thomas Barrack, Beyrut'ta Lübnanlı üst düzey yetkililerle gerçekleştirdiği temaslarda değerlendirmelerde bulundu.

Barrack'ın görüşmeler sırasında, Suriye'yi Lübnan'a benzettiği ve "İbrahim Anlaşmaları treni, özellikle çözüme hızla açık olan Şam'da hızla ilerliyor. Lübnan da uluslararası denklem dışında kalmamak için benzer bir yolu izlemeli" ifadelerini kullandığı aktarıldı.

El-Ahbar gazetesi, bu sabah, Barrack'ın Lübnan ziyareti sırasında “Washington, Şam ve Tel Aviv arasında savaşın ve aralarındaki düşmanlığın sona ermesi için yakında daha iyi bir iletişim kurulmasını istiyor” dediğini ve “Lübnan'ın bu deneyimden ders alacağını, herhangi bir çatışmadan uzak duracağını ve ekonomik toparlanma sürecinde kendisine yardımcı olacak yardımı almanın yolunu açacağını” umduğunu belirttiğini bildirdi.

 

ABD: Hizbullah Colani’yi örnek alsın, silah bıraksın

Amerika Birleşik Devletleri’nin Lübnan Özel Temsilcisi Morgan Ortagus, Mayıs ayı ortalarında, Lübnan’da barış ve istikrarın sağlanabilmesi için Hizbullah’ın sadece Güney Lübnan değil, tüm ülke genelinde silahsızlandırılması gerektiğini vurgulayarak, bu gruba yönelik yeni yaptırımların yolda olduğunu açıklamıştı.

Lübnan’ın, Suriye’de faaliyet gösteren HTŞ lideri Colani’nin Suudi Arabistan ile iş birliği yaparak ABD yönetimiyle temasa geçip yaptırımların kaldırılması için girişimde bulunmasından ders çıkarması gerektiğini belirtti.

Ortagus, Lübnan’a yönelik mesajlarının net olduğunu ifade ederek, “ABD ve Körfez ülkeleri, Lübnan’a açıkça iletti: Daha önce benzeri görülmemiş bir refah yolu, Hizbullah’ın Litani Nehri’nin güneyiyle sınırlı kalmayıp ülkenin tamamında silahsızlandırılmasından geçer” ifadelerini kullandı.

[video]

İsrailli yetkili: İsrail ‘şer eksenini’ yendi, şimdi değişim zamanı

israil Bölgesel Güvenlik Koalisyonu'nun kurucularından Liane Pollack-David, Ynet'e şunları söyledi:

“Şimdi üçüncü kez bir reklam panosu kampanyası yürüttük. Amacımız, özellikle İsrail halkına, İsrail Devleti'nin Orta Doğu'daki askeri başarılarını, özellikle de İran'daki son hamlesiyle şer eksenine olağanüstü bir darbe indirdikten sonra, uygulamaya koyma zamanının geldiğini söylemekti.”

Pollack-David, İsrail'in yalnızca kendisinin, ABD’nin ve destekçilerinin iddia ettiği başarılarının Orta Doğu'da kapsamlı bir değişim için altyapı oluşturduğunu söyledi:

“Lübnan dramatik değişiklikler geçiriyor, Suriye dramatik değişiklikler geçiriyor. İsrail hükümeti Gazze'deki savaşı sona erdirirse Gazze de bu potansiyele sahip ve İran da elbette, özellikle nükleer programı açısından ağır bir darbe aldı, ancak orada da değişim potansiyeli var. Askeri başarıları, Orta Doğu'daki tüm ılımlı unsurları İbrahim Antlaşması için bir araya getirecek cesur bir siyasi hamleye dönüştürmenin zamanı geldi.”

Pollak-David, koalisyonun “Gazze'deki durumun çözümü ve İsrail-Filistin çatışmasının siyasi ufku için de bölgesel bir bağlamda ele alınması gerektiğini düşündüğünü” açıkladı:

‘’Arap ülkeleri bu konuyla ilgileniyor ve şu anda en acil adım, amacını yitirmiş Gazze cephesini kapatmak, tüm rehineleri geri getirmek, uluslararası ve Arap desteğiyle Gazze'de yeniden yapılanmadan sorumlu olacak teknokratik bir geçiş hükümeti kurmak ve güçleri birleştirerek Gazze'yi askerden arındırmaktır. Arap dünyasının, İsrail halkının sonsuz savaşlardan değil, tüm ılımlı unsurların birleşip birbirini desteklediği ve terörizme karşı birlikte çalıştığı yeni bir Ortadoğu'dan yana olduğunu bilmesi önemlidir. Bugün, bu bölgeyi dünyanın en müreffeh bölgesi haline getirme potansiyeli her zamankinden daha fazla ve İsrail halkı da bunu istiyor.”

Pollak-David konuşmasını şöyle sonlandırdı:

‘’İsrail'deki resmi kaynaklardan Suriye ile görüşmelerin sürdüğü konusunda resmi onay aldık. Suriye'de değişim potansiyeli var ve biz de onu İbrahim Antlaşması'na dahil etmeye çalışmalıyız. Böyle bir tabela asmanın bir kısmı da tartışma başlatmaktır. Kimin içinde, kimin dışında olduğu konusunda birçok tartışma var ve biz de bunu istiyoruz. İranlılar son yıllarda çılgın bir hamle yaptılar, İsrail'in etrafında bir ateş çemberi oluşturdular. Orta Doğu'daki ılımlılar olarak bizler de bu aşırıcı unsurları bastırmak için nasıl birlikte çalışacağımızı bilmeliyiz.’’

İsrailli analist Yehezkeli: Sünniler iyi, ben Sünnilerle birlikteyim

 Kanal 13’te canlı yayın programına katılan siyasi analist Zvi Yehezkeli, Suriye’deki Sünni grupları desteklediğini ifade etti.

Yehezkeli, "Aşırılıkçı oldukları ve el-Kaide’den farkları olmadığı doğru, ancak Beşşar el-Esed'den daha iyiler. Çünkü Esed, Hizbullah’ı silahlandırıyordu," dedi.

Öte yandan Yehezkeli, İsrail’in bölgedeki öncelikli hedefinin İran olduğunu vurgulayarak, "İsrail, her şeyden önce İran’a saldırmak zorundadır," ifadelerini kullandı.

Hizbullah’ı da "İran’ın bölgedeki nüfuzunu artıran bir tehdit" olarak nitelendiren Yehezkeli, İsrail’in bu tehdidi ortadan kaldırmak için Suriye ve Lübnan’da etkinlik gösterdiğini belirtti.

Yehezkeli konuşmasını şöyle sonlandırdı:

‘’Ben Sünnilerle birlikteyim, Sünni eksenindeyim. Aşırılıkçı grupları desteklediğim doğru, ancak artık Şam'da olmayan Beşşar el-Esed gibi bir lider çok daha büyük bir tehlike.’’