YDH- Times of Israel'e göre, İsrail jetleri Pazartesi günü Lübnan'ın güneyinde büyük hava saldırıları düzenleyerek Hizbullah'ı 11 aydır İsrail'in kuzeyine açtığı ateşi durdurmaya zorlama girişiminde son tırmanışı gerçekleştirdi.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'ya göre İsrail “İsrail şehirlerini ve İsrail vatandaşlarını hedef alan binlerce füze ve roketi imha ediyor.”
Times of Israel, ''Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah'ın, Hamas'la dayanışma içinde olduğunu göstermek için İsrail'e roket ve insansız hava aracı fırlatmaya devam etmekte ısrar ederse İsrail'in mevcut saldırıları Lübnan'ın karadan işgali durumunda avantaj sağlayacağını'' öne sürerken ''Nasrullah'ın kararlarının Hizbullah'a ve Lübnanlılara pahalıya mal olduğunu'' belirtti.
Times of Israel, İsrail'in sivil katliamı gerçekleştirerek ''Nasrullah ve İranlı destekçilerinin Hamas'a verdikleri ideolojik ve pratik desteğin bedelinin çok ağır olduğuna karar vermelerini umduğunu'' paylaşıyor.
Seyyid Nasrullah Gazze'deki savaş ile İsrail'in kuzeyine yönelik roket atışları arasındaki bağlantı konusunda ısrarcı oldu; şimdi Tel Aviv direnişin iki eli arasındaki bağlantıyı koparmak için elinden geleni yapıyor.
Çarşamba günü, Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant, İsrail ordusu Başkanı Herzi Halevi ve diğer yetkililer çatışmada “yeni bir aşamaya” geçildiğini belirten açıklamalar yaptılar.
Pazar günü, Hizbullah bu açıklamanın yapıldığı mekan olan Ramat David Hava Üssüne 175 kg ağırlığında patlayıcı başlık taşıyan 15 adet 333 mm uzun menzilli roket top mermisi fırlattı.
Gallant Ramat David Hava Üssü'nde İsrail Hava Kuvvetleri personeline “Ağırlık merkezi kuzeye kayıyor. Güçlerimizi, kaynaklarımızı ve enerjimizi kuzeye doğru yönlendiriyoruz,” dedi.
Aynı gün, İsrail Hava Kuvvetleri eski komutanı Tuğgeneral Zvika Haimovich, İbranice yayın yapan Maariv gazetesine verdiği demeçte ''İsrail'in son saldırılarının hükümetin Kuzey'de istikrarı yeniden sağlama hedefiyle örtüşmediğini'' belirtti.
Geçen hafta başında güvenlik kabinesi de Gazze'de Hamas ile devam eden savaşa ilişkin resmi hedeflerini “kuzeyde yaşayanların evlerine güvenli bir şekilde dönmelerini” içerecek şekilde güncelledi.
Hizbullah’ın Pazar gecesinden itibaren, işgal edilmiş Filistin topraklarının kuzeyine yönelik yoğun füze saldırısı nedeniyle İsrail rejimi kuzeyde kalan hastanelere hastaları korunaklı bölgelere taşımaları talimatı verdi.
Times of Israel'e göre, İsrail aylardır Hamas'la yapılacak bir rehine anlaşmasının Lübnan'da en azından geçici bir ateşkes sağlayacağını umuyordu.
Şimdi ise, özellikle İsrail ordu güçleri Philadelphi ve Netzarim koridorlarında etkin bir şekilde dururken ve Hamas'a herhangi bir askeri baskı uygulamıyorken, her iki taraf için de kabul edilebilir bir anlaşma şansının öngörülebilir gelecekte pek mümkün olmadığını açıkça kabul ediyor.
Şimdi İsrail Hizbullah üzerinde artan bir baskı uygularken Nasrallah'a da artık yeter demesi için alan bırakıyor.
Times of Israel, Nasrallah geri adım atmazsa, İsrail'in bir tür kara operasyonu düzenlemekten başka bir seçeneği olmadığını belirtiyor, öte yandan İsrailli basında ''Lübnan'da bir kara savaşı için İsrail'in, birçoğu zaten başka yerlerde savaşmaktan yorgun düşmüş on binlerce yedek askerini çağırmak zorunda kalabileceği'' vurgulanarak, İsrail'in böylesine çoklu yoksunluklar içerisinde bir işgal seçeneğinin ancak seçenekler arasında zayıf bir seçenek olabileceğini belirten sesler de yükseliyor.
Times of Israel'deki haber ''kararın Nasrullah'ın elinde olduğunun'' altını çizmekle sonlanırken ''Nasrullah eğer 11 ay önce girdiği yolda devam etmekte ısrar ederse, İsrail ordusunun tırmanma merdiveninde kara harekatıyla sonuçlanacak bir sonraki adıma tanık olacağını'' da belirtiyor.
İsrailli gazetenin geçtiği haberde, İsrail'in alacağı kararlardaki ötekine bağımlılık durumu dikkat çekti.
İşgal varlığının net stratejik değerlendirmeler yerine varsayımlara ve şüpheli sonuçlara dayanan ve giderek daha riskli hale gelen stratejisinin, bu savaşın kontrolünü elinde tutmadaki başarısızlığının bir yansıması olduğu yönündeki yorumlar akla gelirken kontrol ve gücün İsrail hariç diğer tüm oyuncuların elinde olduğu gerçekliği tekrar gözlemlendi.
İran'ın Direniş Ekseni'nin stratejisi İsrail'i köşeye sıkıştırdı ve onu, Direniş'in, bölgedeki çıkarları için çok fazla yük olmaya başladığını fark etmesi halinde gelecekte ABD ile ilişkilerini bile tehlikeye atabilecek bir strateji benimsemeye zorladı.
Böylesine riskli bir stratejinin benimsenmesi, işgal için bunun tehlikeli yöntemler gerektirecek bir hayatta kalma savaşı olduğunu gösteriyor.
Uzmanlar, İsrail'in amacının, işgali sağlamlaştırmak değil, sadece asgari düzeyde ayakta kalmaya çalışmak olduğunu söylüyor.