Erbain Operasyonu İsrail'in örümcek ağından daha zayıf olduğunu gösterdi

img
Erbain Operasyonu İsrail'in örümcek ağından daha zayıf olduğunu gösterdi YDH

Press TV'nin sitesinde yayımlanan analiz, Siyonistlerin yürüttüğü kapsamlı enformasyon savaşı göz önüne alındığında, ABD'nin bölgedeki kukla rejimlerinin İsrail işgaline karşı askeri denklemi değiştiren çok önemli bir gelişmeyi gözden kaçırmasının talihsizce olduğunu belirtti.




YDH- Visam Bahrani'nin Press TV haber sitesindeki analizine göre, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, 25 Ağustos'tan sonra İsrail'in gerçekten de “örümcek ağından daha zayıf” olduğunu anladı.

Bahrani, Hizbullah'ın, ABD destekli İsrail ordusuna karşı askeri stratejik üstünlük kazandığını ve son aylarda tanık olunan olayların bunun kanıtı olduğunu belirtti.

Lübnan direnişinin bu başarılı operasyonunun kanıtlarına, kayıpların açıklandığı gün Birim 8200 komutanı Yossi Sariel'in istifa etmesi de eklendi.

Sariel geçen yıl 7 Ekim'de Hamas'ın Aksa Tufanı operasyonundaki başarısızlıkları gerekçe gösterirken, istifasının 25 Ağustos'taki başarısızlıklarla bağlantılı olduğu giderek daha belirgin hale geliyor.

O zamandan beri ortalıkta görünmemesi de bazılarının onun saldırıda ölmüş olabileceğini düşünmesine yol açtı.

Bahrani'ye göre, askeri açıdan bakıldığında, Birim 8200'ün Tel Aviv'e bin metre mesafedeki Glilot üssündeki karargahının Hizbullah tarafından bombalanması, yasadışı Siyonist işgal için oyunun bittiği anlamına geliyor.

Bahrani, Siyonist işgalin sinir merkezini korumak için yedi kat hava savunma sistemiyle donatılan Tel Aviv'in üzerinden Hizbullah'a ait insansız hava araçlarının tüm bu sistemlerden kaçarak Siyonist rejimin en hassas tesislerinden birini vurmasının büyük bir başarı olduğunu vurguladı.

Bu askeri başarıyı daha da büyük kılan, Gazze Şeridi'ndeki soykırıma karşılık olarak İsrail işgaline karşı her gün operasyonlar düzenleyen Lübnanlı direniş hareketi tarafından gerçekleştirilme biçimiydi. 

Siyonistlerin 25 Ağustos'taki önleyici saldırılarda 8 bin Hizbullah roketini imha ettiği iddiaları çürütüldü ancak Siyonist ordunun Hizbullah'ın misillemesinden önce bir saldırı başlattığı ve bu saldırının yaklaşık 30 dakika sürdüğü, Güney Lübnan'da yaşayanların çok ağır hava saldırıları düzenlendiğini bildirdiği kesinlik kazandı.

Bahrani, 30 dakika süren bu saldırıların 2006'dan bu yana en şiddetli Siyonist hava saldırıları olduğunu hatırlattı ancak Hizbullah direnişçilerinin sabahın erken saatlerinde sabah namazını kıldıktan sonra Erbain Operasyonu'nu başlattıklarını da ekledi.

Ağır ateş altında 30 dakika içinde fırlatma rampalarını kurdular ve benzeri görülmemiş askeri operasyonu mükemmel bir şekilde gerçekleştirdiler. 

Daha sonra İsrail hava saldırılarının hedefi olan bölgelere geri dönerek aynı bölgelerden bir kez daha roket fırlattılar. En az 340 Katyuşa roketi ateşlendi.

Sadece on ila on beş dakika sonra ikinci aşama başlatıldı. Önce Hayfa ve civarına, ardından da Tel Aviv'e doğru bir insansız hava aracı yaylım ateşi başlatıldı. Düzinelerce insansız hava aracı da fırlatıldı. 

Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah aynı gün yaptığı bir konuşmada “sonuçların tatmin edici olup olmadığını” görmek için bekleyeceklerini ve değerlendireceklerini söyledi.

Operasyondan üç gün sonra Hizbullah'ın komuta merkezleri altı insansız hava aracının Birim 8200'ün karargâhının bulunduğu binayı başarıyla hedef aldığını kesin bir dille bildirdi.

Önemli insan ve maddi kayıplar olduğunu doğruladılar, Hizbullah ancak on gün sonra Glilot'taki kesin kayıp sayısını açıkladı.

Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım “Rejim, neden medyada reklam kampanyaları düzenlemedi ya da direnişin iddialarına karşı koymak için hükümet yetkililerini hedef alınan üslere getirmedi?” dedi.

Naim Kasım, “Operasyonla ilgili olarak neden bir medya karartması uygulandı? İddia ettikleri gibi operasyon başarısız olduysa neden bölgenin etrafında bir güvenlik kordonu oluşturuldu? Ve eğer 7 Ekim'deki olaylarla ilgiliyse Birim 8200'ün başkanı neden şimdi istifa etti?” diye ekledi. 

Hizbullah'a yakın uzmanlar arasında, Tel Aviv'in Güney Lübnan'daki Lübnan direnişinin Glilot üssündeki hasar ve kayıplarla ilgili istihbarata sahip olduğunu önceden bildiği konusunda görüş birliği var.

Dikkatleri bu tarihi saldırıdan uzaklaştırmak isteyen Siyonistler, İsrailli komandoların Suriye'nin Masyaf bölgesine girerek İranlılara ya da Hizbullah'a ait bir yeraltı silah deposuna baskın düzenledikleri ve iki İranlıyı kaçırdıkları yönünde sahte haberler yaydılar.

Bahrani, ''New York Times, Siyonist hikayesiyle bir bayram havası estirdi. Hikaye klasik bir Hollywood filminden fırlamış gibiydi. İran beklendiği gibi bunu reddetti.'' diye yazıyor.

Ancak Gazze'deki Filistinlilere büyük destek veren el-Cezire, Suriye'deki rejim değişikliğinin başarısız olmasından dolayı hala kin besliyor gibi görünüyor, ayrıca ana haberi gözden kaçırarak Siyonist tuzağa düştü. 

Glilot'taki can kayıplarını analiz etmek yerine, Lübnanlı emekli bir generalin de aralarında bulunduğu bir analist panelini davet ederek saçma sapan konuşmalar yapmayı tercih etti.

Siyonistler, iki İranlının ve adı duyulmamış emekli bir Lübnanlı generalin kaçırıldığına dair medyada yer alan haberleri kanıtlayacak tek bir delil bile ortaya koymadı. 

Masyaf'ta sadece hava saldırıları gerçekleşti.

Bu, Tel Aviv'in Hizbullah'ın Birim 8200'deki hasarın boyutuyla ilgili teyit aldığı ve birkaç saat içinde yayınlanacağı haberini almasının ardından medyanın dikkatini dağıtmaya yönelik bir Siyonist girişimdi. 

Bahrani, meselenin Hizbullah'ın anlatısına mı yoksa Siyonist anlatıya mı inanılacağı noktasında düğümlendiğini düşünüyor.

Bahrani bu konu hakkında şunun altını çizdi:

''Medyanın analistlerine sorması gereken soru şudur: “Bize Hizbullah'tan bir tane yanlış açıklama, Siyonistlerden de bir tane doğru açıklama getirin”. Kilit soru budur.''

Bahrani, taraflardan birinin geçmişinde destekçilerine sadakat olduğunu, bu tarafın Hizbullah olduğunu açıkladı.

''Lübnan direnişi, Aksa Tufanı Operasyonu'na katıldığı 8 Ekim'den önce ve sonra sözünün eri olmuştur.'' diyen Bahrani, Hizbullah'ın Kudüs yolundaki şehitlerinin isimlerini, kimlikleri belirlendikten hemen sonra açıkladığını vurguladı.

Hizbullah ayrıca İsrail saldırılarında ölen sivillerin isimlerini Lübnan hastanelerinden önce duyuruyor.

25 Ağustos'ta Seyyid Hasan Nasrallah tüm şeffaflığıyla Hizbullah'ın Glilot'taki hasarın boyutlarını tam olarak bilmediğini söyledi. Ancak önümüzdeki gün ve gecelerin bunu ortaya çıkaracağını da ekledi.

Bahrani konunun devamında şunu yazıyor:

''Siyonistler kayıplarını ve zayiatlarını gizlemeyi severler. Ancak Netanyahu kabinesine muhalif bir gazete hastane verilerini sızdırdığında yüzlerce kişinin öldüğünü ve binlerce kişinin yaralandığını öğreniyoruz.''

7 Ekim'de ABD Kongresi önünde hayatının en önemli konuşmasını yapan Netanyahu askerlerinin cesaretinden ve yiğitliğinden bahsetmişti ancak üst düzey İsrailli yetkililer ve Tel Aviv'in nabzını tutan basın medya organları 7 Ekim'in sadece utanç verici bir yenilgi ve en büyük istihbarat ve askeri başarısızlık olarak hatırlıyor.

Bahrani'ye göre bu durum, Netanyahu'nun kendi yerleşimci nüfusuna karşı yalan ve aldatmacalarla dolu siciline işaret ediyor.

Aynı Siyonistler televizyona çıkıp Refah'ta tek bir sivilin bile öldürülmediğini tekrar tekrar dile getiriyorlar. 

Oysa Refah'ta bebekler diri diri yakılmış, kafaları kesilmiş, çadır kampları gece yarısı gökten yağdırılan ABD bombalarıyla ateşe verildi.

Erbain Operasyonu günü Nasrullah ''Önemli sayıda insansız hava aracı hedeflerini vurdu, ancak düşman ilgili tüm ayrıntıları gizli tutuyor, ancak günler ve geceler orada ne olduğu gerçeğini ortaya çıkaracak'' dedi. Gerçek ortaya çıkıyor ve büyük olasılıkla daha fazla kanıt ortaya çıkacak, hatta video kanıtları bile olabilir. 

Bahrani'ye göre önümüzdeki günler, haftalar ve aylar bu konuda daha fazla gerçeği ortaya çıkaracak.