Hizbullah'ın cephaneliğine bir bakış

27 Eylul 2024

İsrail'in 1982-2000 yılları arasında Güney Lübnan'ı işgal etmesiyle doğan Lübnan hareketi, çok çeşitli ve sofistike bir cephaneliğe sahip oldu ve kendini geliştirdi. Middle East Eye örgütün yeteneklerine bir göz atıyor.

YDH- Middle East Eye'a (MEE) göre, Hizbullah'ın füze, insansız hava aracı ve deneyimli savaşçılardan oluşan cephaneliği, onu İsrail'in Güney Lübnan'a olası saldırılarına karşı zorlu bir güç haline getiriyor. 

Aylardır İsrail'in kuzeyine roket atan Hizbullah, Çarşamba günü ilk kez İsrail'in en kalabalık şehri olan Tel Aviv'e balistik bir füze gönderdi.

İnsansız hava araçları

Hizbullah, özellikle patlayıcı yüklü insansız hava araçlarının kullanımını arttırdığı Kasım ayından bu yana İsrail hedeflerine karşı saldırı operasyonları ve keşif için insansız hava araçlarını giderek daha fazla kullanıyor. 

Önemli bir olayda Golan Tepeleri'ndeki bir İsrail askeri mevzisine drone saldırısı düzenledi, İsrail medyası iki askerin yaralandığını iddia etti. 

Hizbullah, İsrail'in Demir Kubbe hava savunmasına karşı koymak için kısa menzilli füzeler ve daha uzun menzilli mermilerin yanı sıra insansız hava araçları da kullandı. 

Grup ayrıca Haziran ayında ticari bir insansız hava aracının Hayfa üzerinde saatlerce uçarak askeri ve sivil alanların görüntülerini çektiği ve daha sonra internette paylaştığı bir olay da dahil olmak üzere gözetleme de yaptı.

Roketler

Hizbullah'ın 2006 yılında İsrail ile girdiği son çatışmadan bu yana yaklaşık 130 bin roket ve füzeye sahip olduğu tahmin ediliyor. 

Bu cephanelik, 10 kilometre menzile ve Felak-1'den daha büyük savaş başlıklarına sahip olan yeni Felak-2 roketini içeriyor. 

Grup ayrıca Fecr, Hayber, Ra'ad ve Zilzal gibi 50 ila 600 kilogramlık yükleriyle 40 ila 200 kilometre uzaklıktaki hedefleri vurabilen orta menzilli roketler de kullanıyor. 

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrullah bazı mühimmatları hassas güdümlü füzelere dönüştürme yeteneğine sahip olduklarını belirtiliyor.

Geçtiğimiz günlerde Hizbullah, İsrail'in Ramat David Hava Kuvvetleri üssüne Fadi 1 ve Fadi 2 roketleriyle düzenlenen saldırıların sorumluluğunu üstlendi. 

Hizbullah ayrıca İsrail'in Aşağı Celile'deki Samson üssüne yönelik bir saldırıda daha önce bildirilmeyen Fadi 3 roketinin kullanıldığını duyurdu.

Uzun menzilli füzeler 

Hizbullah'ın elinde İran yapımı Fatih-110 ve Scud füzeleri bulunduğu ve bunların menzillerinin sırasıyla 250-300 km ve 300-550 km olduğu bildiriliyor.  

Londra King's College Savunma Çalışmaları Bölümü profesörü Andreas Krieg MEE'ye yaptığı açıklamada ''Hizbullah'ın füze kapasitesinin en önemli cevherlerinin yer üstünde değil yer altında depolandığını, daha büyük savaş başlıklarına ve daha uzun menzile sahip bu büyük füzelerin ancak Hizbullah'ın topyekûn bir savaş senaryosuyla karşı karşıya kalması halinde kullanılacağını'' söyledi.

Krieg, ''İsrail'deki hasar o kadar büyük olacaktır ki artık uçurumdan geri adım atmak mümkün olmayacaktır.'' dedi.

Çarşamba günü Hizbullah, Tel Aviv yakınlarındaki Mossad istihbarat teşkilatı merkezini hedef alan bir balistik füze ateşlediğini açıkladı. 

İsrail füzenin önlendiğini ve herhangi bir kayıp olmadığını iddia etti ancak Lübnan'dan fırlatılan bir füze ilk kez İsrail'in merkezine ulaşmış oldu.  

Nisan ayında İran İsrail'e yaklaşık 170 insansız hava aracı, 30 seyir füzesi ve 120 balistik füze fırlatarak İsrail topraklarına yönelik ilk doğrudan İran saldırısını gerçekleştirmişti, bunların çoğu İsrail, ABD, İngiltere, Fransa ve Ürdün tarafından engellenmişti. 

Haberde, Çarşamba günü Hizbullah'ın balistik füzesi durdurulmuş olsa da, Hizbullah'ın insansız hava araçları ve daha uzun menzilli füzelerden oluşan bir salvosunu engellemenin İran'ın saldırısından daha zor olacağı vurgulandı.

Krieg, “Hizbullah'ın birleşik füze kapasitesi İsrail için en büyük fiziksel tehdittir” dedi. 

Savunma Çalışmaları Bölümü profesörü, ''İsrail'e yakınlığı nedeniyle, özellikle de Hizbullah'ın son 12 ayda ateşlediği daha küçük füzelerden farklı bir yörünge izleyen daha uzun menzilli füzeler için daha az uyarı süresi olduğundan, durdurmayı daha zor hale getiriyor.'' diye ekledi.

Hava savunma sistemleri 

Lübnan hareketi, uçaksavar, tanksavar ve gemi savar füzeleri de dahil olmak üzere İsrail cephaneliğini yok etmek üzere tasarlanmış bir dizi savunma silahına sahip. 

İran yapımı 358 uçaksavar füzesi gibi karadan havaya mühimmatlar Ekim ayından bu yana İsrail insansız hava araçlarını düşürmek için birkaç kez kullanıldı.

Hizbullah'ın gemisavar füzelerinin daha güçlü yeteneklere sahip olduğunu da bildirildi.

Menzili 300 km olan ve 200 kg patlayıcı taşıyabilen Yakhont gemisavar seyir füzesi gemiciliği tehdit edebilir ya da İsrail'in Lübnan'ı denizden abluka altına alma girişimlerini savuşturabilir.

Kara kuvvetleri ve savunma

Hizbullah'ın, Suriye'de bulunan ve Suriye hükümetine destek operasyonlarında kullandığı T-55 ve T-72 tanklarının yanı sıra başka zırhlılara da sahip olduğu bildiriliyor.

Krieg, Hizbullah'ın ağırlık merkezinin güney ve doğu Lübnan'ın kayalıklarına inşa ettiği ve yüzlerce kilometreye yayılabilen fiziki savunma ve altyapı olduğunu söyledi ve ekledi:

“Tünel sistemleri İran ve Kuzey Kore'den gelen mühendisler tarafından kayaların derinliklerine kazılmıştır. Bunlar, İsrail'in işgal etmeye karar vermesi halinde Hizbullah'ın faaliyet göstereceği aşılmaz kalelerdir.” 

Savaşçı sayısı

Hizbullah'ın 2022 yılında 20 bin aktif savaşçıya ve 20 bin yedek askere sahip olduğu tahmin ediliyor. 

MEE, bir kara savaşı durumunda Hizbullah birliklerinin 2006'daki son çatışmaya kıyasla daha savaşçı olduklarını vurguladı.

Özellikle de Suriye'nin on yıl süren iç savaşı sırasında Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in güçleriyle birlikte savaştıkları için şehir savaşında tecrübeli hale geldiler. 

Krieg “Hizbullah'ın ağ yapısı onu son derece dirençli kılıyor” dedi.

Krieg, “Bu durum Lübnan'ın güneyindeki karmaşık ve aşılmaz tünel altyapısıyla birleşince Hizbullah tehdidi İsrail'in askeri olarak yok edemeyeceği bir tehdit haline geliyor.” diye ekledi.

Londra King's College Savunma Çalışmaları Bölümü profesörü İsrail ordusu hakkında şu çıkarsamada bulundu:

“İsrail ordusu Gazze'deki şehir savaşıyla başa çıkmak için büyük bir sofistikasyon göstermedi. On yıllardır süren işgal ve polislik nedeniyle yıpranmış bir ordu. Yüksek yoğunluklu savaş konusunda çok az deneyimi var.” 

İsrai'in Gazze'de bir yıldır süren savaş nedeniyle insan gücü tükenmiş durumda, 1978 ya da 1982'de yaptığına benzer kapsamlı bir kara harekatına girişmesinin pek olası olmadığı da belirtildi.
 
Uzmanlar “Bunun taktiksel bir zafer elde etmelerini imkansız kılacağını ve kendilerini sadece yavaş bir ölüm bölgesine sürükleyeceğini biliyorlar.” yorumunu yaptı.

Sonuç

İsrail'in Lübnan'a bir kara harekâtı başlatıp başlatmayacağına dair henüz net bir işaret yok. 

İsrail askeri sözcüsü Daniel Hagari Pazartesi günü sorulduğunda şunları söyledi: “Ne gerekiyorsa yapacağız”.

Lübnanlı bir güvenlik kaynağı MEE'ye yaptığı açıklamada böyle bir işgalin başlatılması halinde Lübnan ordusunun Hizbullah ile birlikte karşı koyacağını söyledi. 

İsrail ve Batı medyasının yoğun sansürü dolayısıyla rejimin zayiatını ayrıntılandırmak şu an için mümkün görünmüyor.

Konuyla ilgili olarak gözlemciler, ''İsrail'in başarılı olduğu tek alanın propaganda ve sansür olduğunu'' ve bu askeri sansüre ''yabancı basın ve sosyal medyanın da dahil olduğunu'' belirtiyor.