Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, İsrail rejiminin Hamas liderlerinden Salih Aruri’ye yaptığı terörist saldırının cezasız kalmayacağını açıkladı.
YDH- Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, 2020’de Amerikan rejiminin terörist saldırısı sonucu hayatını kaybeden İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani ve Irak Halk Seferberlik Güçleri Komutanı Ebu Mehdi el-Mühendis’i anma törenleri dolayısıyla bir konuşma yaptı.
Seyyid Hasan Nasrullah, bir saati aşan konuşmasında İran’ın Direniş Ekseni bileşenleri ile arasındaki ilişki biçimine değindi.
Direniş Ekseni bileşenleri arasındaki ilişkinin emir veren ve emir alan ilişkisi değil bir ortaklık ilişkisi olduğunu belirten Nasrullah, İran’ın tüm direniş gruplarını desteklediğini; ancak bunların hepsinin kendi kararlarında bağımsız olduğunu söyledi.
Hizbullah Genel Sekreteri, Aksa Tufanı operasyonunun İran’ın değil, Hamas liderliğinin kararı olduğunu hatırlattı ve Hizbullah’ın, Irak direnişinin ve Yemen’in de İran isteğiyle değil kendi kararlarıyla Gazze savaşına katıldığını ifade etti.
Gazze direnişi Süleymani’nin çabalarının ürünü
Bugün Gazze’deki direnişin General Kasım Süleymani’nin çabalarının ürünü olduğunu belirten Nasrullah şunları söyledi:
“Bugün Kirman’daki şehitler, bize İmam Hamenei’nin şehit Süleymani’nin yaşayan Süleymani’den daha tehlikeli olduğuna dair sözünü hatırlatıyor. Bugün onu tüm sahalardaki direnişçilerin çehresinde, çocukların gözyaşlarında ve kadınların sabrında görüyoruz. Kasım Süleymani bugün bu sahada güçlü bir şekilde yer alıyor. Hac Kasım’ın yolu, direniş gruplarını desteklemek ve silah ve tecrübelerle donatmaktı.
Onun çalışmalarındaki ihlasının en büyük göstergelerinden biri, direniş gruplarını kendi kendine yeterli hale getirmek için yaptığı çalışmalardı.
Gazze Şeridi’ndeki yiğitçe eylemler, yenilikçi buluşlar ve saha kazanımları, Filistinli direniş gruplarındaki kardeşlerimizin 20 yıllık çabalarının ve bütün bu sürede onların yanında yer alan General Kasım Süleymani ile Devrim Muhafızlarının çabalarının bir sonucudur.”
Genral Kasım Süleymani’nin Direniş Ekseni gruplarının ilişkilerini düzenleme konusunda oynadığı role de değinen Seyyid Nasrullah, şunları söyledi:
“Hac Kasım Süleymani, Direniş Ekseni grupları arasındaki işbirliği ve koordinasyonu sağlayan en önemli kişiydi. Kasım Süleymani, Direniş Ekseni gruplarının birbiriyle doğrudan ilişki içinde olması için büyük çaba gösterdi. Direniş Ekseni, diğer gruplar gibi birinin lider olup emir verip yönettiği bir şey değildir. Direniş Ekseni, üyeleri açık bir strateji, bir stratejik yaklaşım doğrultusunda bir araya toplanmış bir eksendir.
Her örgüt kendi kararları doğrultusunda adım atar. Kendi iradesiyle düşman karşısında bir cephe kurar veya kendi kararıyla bir cepheyi durdurur. Direniş Ekseni’nde ast, yoktur; herkes şerefli bir üsttür ve kendi halkına zaferler armağan eder. Böyle bir şey insanlık tarihinde tektir. Hac Kasım Süleymani, bu işte örnek bir ekol ve vefa kültürüydü. Onun kişisel hevesleri yoktu. Onun tüm düşüncesi İslam, mazlumlar ve zayıf bırakılmış kimselerdi.”
Aksa Tufanı Filistin ideallerini ihya etti
Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, Aksa Tufanı operasyonunun, Filistin sorununda yarattığı köklü değişimlere de değinerek şunları söyledi:
“Aksa Tufanı Operasyonunun sonuçlarından biri, unutulmakta olan Filistin ideallerini ihya etmesidir. Bu operasyon, tüm dünyanın yeniden Filistin sorununa çözüm aramasını sağladı. Aksa Tufanı, Filistin halkının kutsallarını ve tarihini unutmadığını, unutamayacağını ispat etti.
Aksa Tufanı’nın bir diğer sonucu, Filistin halkı arasında ve İslam dünyasında Direniş Ekseni’ne verilen desteğin artmasıdır. Bir diğer sonucu, batı medyası ile bazı Arap medyalarının yıllar boyunca yarattıkları İsrail imajının yok olmasıdır. Amerika’da yapılan anketlere göre Amerikalı gençlerin yüzde 50’si, İsrail’in ortadan kalkmasını ve Filistinlilerin kendi vatanına dönmesini destekliyor.”
Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, Aksa Tufanı’nın en önemli sonuçları arasında İsrail rejimi ile normalleşmeye ağır bir darbe vurmuş olmasının ve İsrail’de tersine göçü arttırmış olmasının da bulunduğunu söyledi.
Lübnan’a saldırı olursa kural ve sınır tanımayız
Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, İsrail rejiminin Amerika ve diğer Batılı müttefikleri ile birlikte Direniş Ekseni güçlerini savaştan uzak durmaları için tehdit ettiğini ve bir caydırıcılık yaratmaya çalıştığını; ancak bunlarda başarısız olduğunu söyledi.
Amerika’nın İngiltere’nin, Fransa’nın ve Almanya’nın Hizbullah’ın savaşa dahil olmaması için sürekli olarak kendilerine mesajlar gönderdiğini ve tehditler savurduğunu hatırlatan Seyyid Nasrullah, bu tehditlerin Hizbullah’ı da Irak direnişini de Yemen direnişini de etkilemediğini söyledi.
Lübnan içerisinde Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını isteyen çevrelere Gazze’de yaşananları hatırlatan Seyyid Nasrullah “Gazze’de yaşananlar, uluslararası sistemin, uluslararası kurumların, uluslararası toplumun hiçbir halkı korumaya kadir olmadığını ispat etti. Bu, hepimiz için bir ibrettir. Bu tecrübe bize şunu söylüyor: Eğer zayıf olursanız dünya sizi tanımaz, sizi savunmaz, hatta size ağlamaz. Sizi savunacak olan gücünüz, cesaretiniz ve sıkı yumruğunuz, silahlarınız, füzeleriniz ve sahadaki varlığınızdır.”
Hizbullah’ın Lübnan’ın kendine özgü şartlarından dolayı Gazze savaşına katılımının sınırlı düzeyde olduğunu hatırlatan Seyyid Hasan Nasrullah, Lübnan’a yönelik bir saldırı olması halinde İsrail’e karşı savaşta hiçbir kural ve sınır tanımayacaklarını vurguladı ve şöyle dedi:
“Gazze halkının onca mazlumluğuna rağmen, güç dengesi de ortadadır. Aksa Tufanı İsrail’i baş aşağı çevirdi. İsrail, Gazze’de olanların Lübnanlıları korkutacağını düşündü. Onlar, bu savaşta ciddi şekilde Hizbullah’ı yok etmeyi düşündüler. Lübnan direnişi, 7 ve 8 Ekim’de güçlü ve cesur olduğunu gösterdi. Biz şimdiye kadar belirli hesaplar gözeterek savaştık; ama eğer düşman Lübnan’la savaşa girmeyi düşünürse; o zaman artık bu savaşın hiçbir sınırı ve kuralı olmayacak.”
Salih Aruri terörü cezasız kalmayacak
Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, İsrail tarafından Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih Aruri’ye Lübnan’da yapılan terörist saldırıyla ilgili olarak ise şunları söyledi:
“Bizimle savaşı düşünen pişman olacak, bu onlara pahalıya mal olacak. Bugüne kadar Lübnan’ın çıkarlarını göz önünde bulundurduk; ama eğer ülkemize karşı bir savaş başlatılırsa o zaman Lübnan’ın çıkarlarının gerektiği ölçüde hiçbir kural tanımadan savaşırız.
Şeyh Salih Aruri terörü tehlikeli bir cinayettir, cevapsız ve cezasız kalmayacak. Bunu savaş meydanında günler ve geceler gösterecek.”