Haaretz gazetesi, Netanyahu'nun işgal rejiminin iç istihbarat teşkilatı Şin Bet'in kontrolünü ele geçirme ihtimalinin 'ülkenin geleceği için önemli bir tehdit oluşturduğunu' yazdı.
YDH - İsrail'in Haaretz gazetesinde Uri Misgav imzasıyla yayımlanan 'Netanyahu'nun tiranlığına giden yol Şin Bet'ten geçiyor' başlıklı köşe yazısında, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun iç istihbarat kurumu Şin Bet'in kontrolünü ele geçirme ihtimalinin 'ülkenin geleceği için önemli bir tehdit oluşturduğu' kaydedildi.
Makalede, Netanyahu ailesinin halihazırda güvenlik güçlerinden özel muamele gördüğü ve bu etkinin daha da artabileceğine dikkat çekildi.
Netanyahu iktidarının devam etmesi halinde İsrail'in ultra-Ortodoks ve milliyetçi güçlerin hakimiyetine gireceği uyarısı yapılan makalede şu ifadelere yer verildi:
"İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail devletini istila etmek, işgal etmek, yıkmak ve yağmalamakla suçlanıyor. Bu suçlamalar, hakkında suç duyurusunda bulunulmasının ardından geldi ve ülkeyi yakmasına izin vermesine yol açtı. Putinvari nitelikler taşıyan son SIM kart skandalı, şu anda Gazze'de savaşan ve Netanyahu'nun sabote etmeyi amaçladığı bir rehine anlaşması ve ateşkesi müzakere eden genelkurmay ve Şin Bet güvenlik teşkilatını lekelemeyi amaçlıyor.
Tel Aviv'deki protestocular, olaylardan 'provokatörleri' sorumlu tutan polis tarafından şiddetli bir şekilde saldırıya uğradı. Polisin kontrolü ele geçirmesi tiranlığa doğru atılan ilk adımdır. İç soruşturmaları denetlemesi gereken Adalet Bakanlığı etkisiz hale geldi. Pek çok şiddet olayına karışmış olan Başkomiser Meir Suissa, geçtiğimiz günlerde Dr. Gideon Avital'e 'Netanyahu istifa' yazılı bir pankart taşıdığı için saldırdı.
Netanyahu Şin Bet'in kontrolünü ele geçirirse bunun sonuçları korkunç olabilir. Halihazırda Başbakanlık'a bağlı olan kurumun müdürü savaşın sonunda istifa etmeyi planlıyor. Netanyahu ailesinin, kendilerine aşırı koruma sağlayan ve onları gerçeklikten izole eden VIP güvenlik bölümü aracılığıyla teşkilat üzerinde halihazırda etkisi var.
Durum hayal ürünü ya da abartılı değil. Askeri sansür örnekleri, İsrail Ödülü'nün iptali ve ultra-Ortodoks grupların artan siyasi etkisi, Netanyahu yönetimi altında demokrasinin erozyona uğradığını gösteriyor. Kayıtsızlığın devam etmesi anavatanlarını kaybetmelerine yol açabileceğinden, İsraillilerin şimdi hayatları için mücadele etmeleri son derece önemli.
Netanyahu'nun eylemleri ve gücü manipüle etmesi İsrail Devleti'nin varlığı için bir tehdit oluşturuyor. Son SIM kart skandalı, kilit güvenlik güçlerinin altını oymaya yönelik bir girişimdir. Polis şiddeti ve Şin Bet'in Netanyahu tarafından potansiyel kontrolü demokrasinin erozyonunu daha da vurguluyor. İsrailliler, harekete geçmeye ve ülkelerinin geleceği için mücadele etmeye mecbur."