Siyonist rejimin güvenlik kabinesi Gazze savaşının hedeflerini resmen genişletti. Savaşın hedeflerine yapılan önemli bir ekleme, Hizbullah'ın operasyonları nedeniyle boşaltılan kuzey bölgelerindeki sakinlerin güvenli bir şekilde evlerine dönmelerini sağlamayı da içeriyor.
YDH - Tel Aviv'de gerçekleştirilen stratejik toplantının ardından salı günü geç saatlerde bir açıklama yapan Başbakanlık, “Kuzeyde yaşayanların evlerine güvenli bir şekilde geri dönmelerini” devam eden askeri angajmanın önemli dördüncü hedefi olarak ilan etti.
Daha önce savaşın hedefleri Hamas'ın askeri ve idari kabiliyetlerini ortadan kaldırmak, tüm esirlerin serbest bırakılmasını sağlamak ve Gazze'nin İsrail güvenliğine yönelik tehdidini etkisiz hale getirmek üzerine odaklanmıştı.
Yaklaşık bir yıldır kuzeydeki yerleşimcileri, yerinden edilmeyle karşı karşıya kalmıştı. Gazze'de çatışmalar durana kadar saldırılarına devam edeceğini açıklayan Hizbullah'la yaşanan gerginlik, daha büyük bir çatışma korkusuna yol açtı.
Bu gelişmeler karşısında ABD elçisi Amos Hochstein, İsrail ziyareti sırasında durumu yatıştırmak ve daha geniş çaplı bir çatışmayı önlemek amacıyla diplomatik girişimlerde bulundu.
Bu çabalara rağmen, Savunma Bakanı Yoav Gallant Hochstein'a, Lübnan direnişinin faaliyetleri azalma belirtisi göstermediğinden, Hizbullah'a karşı "sadece kararlı bir askeri eylemin kuzeydeki yerleşimcilerin geri dönüşünü gerçekçi bir şekilde kolaylaştırabileceğini" savundu.
“Hizbullah'ın çekilmeyi reddetmesiyle barışa giden yol daralıyor,” diyen Gallant, İsrailli yerleşimcilerin geri dönüşünü güvence altına almak için askeri tedbirlerin gerekliliğini öne sürdü.
Buna karşılık Hochstein, genişletilmiş bir askeri harekatın sonuçlarına karşı uyarıda bulunarak, bu tür eylemlerin yerinden edilenlerin geri dönüşünü hızlandırmak yerine uzun süreli bir bölgesel çatışmayı ateşleyebileceğini belirtti. ABD'nin Hizbullah ile olan anlaşmazlığın diplomatik bir yaklaşımla çözülmesine verdiği desteği yineledi.
Başbakan Benyamin Netanyahu da Hochstein ile bir araya gelerek yaklaşık 60 bin yerleşimcinin güvenli bir şekilde ülkelerine geri dönebilmeleri için güvenlik ortamında ciddi bir değişiklik yapılması gerektiğini dile getirdi.
