İsrail basınından, Salı akşamı İran'ın gerçekleştirdiği balistik füze saldırısının ''yüksek bir önleme oranına ulaştığı'' iddiaları gelmeye devam ediyor; durumun bölgesel bir çatışmaya evrilebileceği bildirildi.
YDH- Israel Hayom'a göre, Salı gecesi geç saatlerde İran'ın, İsrail'in orta kesimleri ve Nakab'daki İsrail ordu tesislerini hedef alan bir füze saldırısı gerçekleştirmesi beklenen bir gelişmeydi.
Gazete, İsrail'in ''birkaç gündür hazırlık yaptığını'', hatta ''erken bir uyarı aldığını'' ve ''kamu savunma kurallarını güncellemek için yeterli zaman sağladığını'' iddia ediyor.
Israel Hayom, ''Hava savunma sistemlerinin etkileyici başarısıyla birlikte sivil disiplin bir kez daha hayat kurtardı.'' diye yazarak ''devasa yaylım ateşine rağmen İran'ın sınırlı bir başarı elde ettiğini'' iddia etmeyi sürdürüyor.
İsrail ve ABD öncülüğündeki Batı-Arap koalisyonunun ortak çabalarıyla engellenen İran'ın 14 Nisan'da İsrail'e doğru yaklaşık 350 insansız hava aracı saldırısının aksine Salı akşamı gerçekleştirdiği saldırısı hızı ve ivmesi bakımından İsrail'i yalnız yüzleşmeye zorladı.
Uçuş süresi yaklaşık 12 dakika olan füzeler sonuçları itibarıyla, ABD öncülüğündeki Batı-Arap koalisyonu yokluğunda İsrail'in yapabileceği savunma kapasitesini ortaya koydu.
Israel Hayom, ''füzelerin uzun menzilli yeteneklerinin İsrail'in üç katmanlı bir savunma sistemi kullanmasını sağladığını, bunların uzun menzilli önleme için Ok (Arrow) sistemi, orta menzilli tehditler için David'in Sapanı (David's Sling) ve yakın menzilli savunma için Demir Kubbe (Iron Dome)'' olduğunu iddia etti.
İsrail'e sakince düşünmesi için fırsat
Israel Hayom, dış basının kaydettiği veriler ve dolaşıma giren video görüntülerine rağmen ''başarısız'' olduğunu iddia ettiği İran saldırısının, ''İsrail'e nasıl ve ne zaman karşılık vereceğini sakince düşünme fırsatı'' verdiğini ifade ediyor.
İran saldırısına karşılık İsrail yanıtının yakın zamanda gerçekleşeceği haberde belirtiliyor ve birkaç senaryo öne sürüyor:
İsrail kısasa kısas yaklaşımını sürdürerek (Nisan ayında yaptığı gibi) sadece askeri hedefleri -üsleri, fabrikaları ve silahları- vurmayı seçebilir.
Alternatif olarak, petrol, gaz ve petrokimya tesisleri gibi İran İslam Cumhuriyeti ve ekonomisine zarar verecek altyapıları hedef alabilir ve bunun sonucunda ortaya çıkacak krizin halkın İran İslam Cumhuriyeti'ne karşı öfkesini tetikleyeceğini umabilir.
Görünen o ki İsrail'in buna karşılık verirken İran'la artık tamamen aleni olan bu savaşı ne kadar tırmandırmak istediğini düşünmesi gerekiyor.
Teoride tüm seçenekler masada (nükleer tesislere saldırı dahil), ancak İsrail daha geniş bir bölgesel çatışma olasılığını da hesaba katmalı.
İran sadece İsrail'e karşı değil, ABD'den Suudi Arabistan ve Ürdün'e kadar açık ve gizli müttefiklerine karşı da misilleme yapabilir.
Bu durumda, özellikle ABD'nin seçimlere haftalar kala planladığından daha derin bir askeri müdahaleye sürüklenebileceği düşünüldüğünde, İsrail'in harekete geçmeden önce Washington'la koordinasyon içinde olması iyi olacaktır.
İsrail'in ayrıca Lübnan ve Gazze'deki aktif cephelerde çatışmanın daha da alevlenmesinin yaratacağı etkileri de göz önünde bulundurması gerekiyor.
Dün Yafa'da meydana gelen saldırı Batı Şeria'nın da istikrarsız ve tehditkâr olduğunu ve buradan yapılan saldırının İsrail'e İran'dan yapılan füze saldırısından çok daha ağır bir bedel ödettiğini hatırlattı.