Direnişin Suriye'de Amerikan kuvvetlerine saldırıları artıyor

img
Direnişin Suriye'de Amerikan kuvvetlerine saldırıları artıyor YDH

Direnişin ABD'nin Suriye'deki üslerine yönelik saldırılarının son 10 ayda büyük bir artış göstermesi üzerine Washington, savunma önlemlerini artırdı ve bölgedeki üslerini güçlendirdi. Ancak direniş örgütleri, ABD'nin askeri varlığını sona erdirene kadar saldırılarına devam etme kararlılığında.




YDH - Ocak ayında ABD'nin Suriye'deki Tenef üssünün hedef alınması, sıradan bir saldırı değildi.

Direniş, sahada Amerikalılara karşı güçlü bir tırmanış sinyali vermek istiyordu. Bu tarihten sonra, direnişi caydırmak ve Suriye topraklarında ABD üslerine yönelik saldırıları engellemek amacıyla hava savunma sistemleri, gözetleme ve izleme ekipmanları gibi askeri takviyeler bölgeye gönderildi.

Ancak, Washington'un askeri desteği ve Deyrezzor kırsalındaki bölgelere düzenlediği kara ve hava operasyonlarına rağmen direnişin faaliyetleri daha önce görülmemiş şekilde artmaya devam etti.

10 ayda 90 saldırı

Washington'un Tenef'te askerlerinin öldürülmesinin beraberinde direniş örgütleri, Suriye ve Irak'taki ABD hedeflerine saldırılarını artırdı.

Direniş, özellikle Deyrezzor’daki el-Ömer ve Koniko üslerine odaklanarak saldırılarını tekrarladı.

Geçtiğimiz 10 ay içinde bu saldırılar, Suriye’deki Koniko, el-Ömer Sahası, Şeddadi, Harab el-Cir, Tenef, Rukban ve İstirahat el-Vezir olmak üzere yedi büyük üssü hedef aldı.

Kuzey Deyrezzor’daki Koniko’ya 39, doğu Deyrezzor’daki el-Ömer Sahası’na 22, güney Haseke’deki El Şedadi’ye 7, kuzey Haseke’deki Harab El Cir’e 10, El Tenef’a 10 ve batı Haseke’deki İstirahat el-Vezir ile Ürdün sınırındaki Rukban üslerine birer saldırı düzenlendi.

Bu saldırılarda roket güdümlü el bombaları ve insansız hava araçları kullanıldı.

Saldırılar sonucunda, yaklaşık bir yıl içinde Tenef üssünde üç asker hayatını kaybetti ve onlarca asker yaralandı.

İki ay önce Harab el-Cir’de sekiz asker daha öldürüldü. Direniş ayrıca, ilk kez Haseke’nin güney kırsalındaki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) kontrolündeki Şeddadi üssünü hedef alarak ABD’yi geniş çaplı bir güvenlik operasyonuna zorladı.

Ayrıca, üç ay önce Deyrezzor'un doğu kırsalında, Fırat Nehri kıyısındaki bir ABD devriyesine doğrudan ateş açılması, bölgedeki Amerikalılara yönelik kara saldırısı girişimi olarak kaydedildi.

Amerika alarma geçti

Bu gelişmeler, ABD’yi üslerinde savunma tedbirlerini artırmaya itti. ABD, Avenger hava savunma sistemleri, termal kameralar ve gözetleme balonları ile üslerini güçlendirdi.

El-Ahbar gazetesinin kaynaklarına göre ABD, bu yılın başından itibaren el-Velid ve Süveyde sınırlarından, Suriye ve Irak'taki üsler arasında nöbet değişimlerini içeren 1100'den fazla kamyon dolusu silah ve teçhizat sevkiyatı yaptı.

Ayrıca, 120’den fazla askeri kargo uçağı Harab el-Cir, Şeddadi, Koniko ve el-Ömer üslerine ulaştı.

Ağustos ayında Deyrezzor'da aşiret güçlerinin SDG kontrolündeki bölgelere düzenlediği saldırılar, ABD’nin hava saldırılarının kara saldırılarına dönüşebileceği endişesini artırdı.

Bu nedenle, SDG kontrolündeki Deyrezzor kırsalını Suriye ordusu kontrolündeki bölgelerden ayırmak için Fırat Nehri kıyısında 143 gözlem kulesi inşa edilerek kara sızma girişimlerini önleme çabası başlatıldı.

Direniş örgütlerinin, ABD üslerine yönelik basit ekipmanlarla sürekli saldırı gerçekleştirmesi, sahada ve moral açısından bir başarı olarak değerlendiriliyor.

Saha kaynakları, el-Ahbar'a direnişin, ABD’nin bölgedeki varlığı sona erene kadar süreceğini teyit ederek “2026 yılı sonuna kadar planlanan ABD-Irak ortak çekilme planının ertelenmesi halinde direnişin bu saldırıları sürdürme gereği duyduğunu” belirtti.

Direniş örgütlerine yönelik herhangi bir saldırı veya çekilme planının ertelenmesi durumunda, ek askeri tırmanışların mümkün olabileceği ifade edildi.