Hizbullah’ın şehit Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, Donald Trump'ın politikalarının bölge üzerindeki etkilerine dair uyarılarda bulunmuştu.
YDH - Son ABD başkanlık seçimlerinin galibi Donald Trump oldu. Hizbullah'ın Siyonist rejim tarafından şehit edilen Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, Trump’ın başkanlık dönemindeki vaatleri ve bölgedeki politikaları hakkında dikkat çeken değerlendirmeler yapmıştı.
Nasrullah, Trump’ın seçim vaatlerini yerine getirme konusundaki kararlılığını vurgularken, bu adımların bölge üzerindeki etkilerine dair uyarılarda bulunmuştu.
Nasrullah’a göre Trump, ABD büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıma sözünü tutarak, Kudüs’ü İsrail’in ebedi başkenti olarak tanımış; ayrıca İran ile nükleer anlaşmadan çekilme vaadini yerine getirerek İslam Cumhuriyeti’ne yönelik yaptırımları sıkılaştırmıştı.
Nasrullah, Trump’ın bu politikalarının bölgedeki dengeleri değiştirebileceğine dikkat çekerek şunları söylüyor:
"Benim uyardığım şey, Trump'ın seçim vaatlerini hayata geçirmek için çalıştığı ancak bazen başarılı olduğu, bazen de olamadığıydı.
Başarılı olduğunun kanıtı değil ama verdiği sözleri yerine getirmek için çalışıyor. Mesela seçimler sırasında Amerikan büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıma sözü verdi ve bunu da yaptı.
Kudüs'ü İsrail'in ebedi olarak tanıyacağına söz verdi ve bunu yaptı. İran nükleer anlaşmasından çekilme sözü verdi ve bunu yaptı. İran'a yönelik yaptırımları sıkılaştırma sözü verdi.
Elbette yerine getirmeye çalıştığı; ama yerine getiremediği sözler var. Mesela Amerika Birleşik Devletleri ile Meksika arasındaki duvarın inşasının finansmanı konusunda Kongre ile sorun yaşandı; ama kendisi hala ısrar ediyor ve bu çabasını sürdürüyor.
Hala çabalıyor, yani bu adam seçim vaatlerini yerine getirmeye çalışıyor.
Evet, seçim vaatleri arasında bir iki kere değil, defalarca Obama döneminde Amerika'nın Irak'ı terk ederek hata yaptığını, ABD'nin Irak'ta kalması gerektiğini söylüyordu.
Iraklılar ABD'nin çekilmesini istiyor olsa bile Irak'tan ayrılmaya niyetinin olmadığını söylüyordu.
İkincisi, Irak'ın petrolü bizimdir diyor. Onun deyimiyle ABD, Irak'ı Saddam Hüseyin'den kurtarmak için 7 trilyon dolar harcadı ve parasını geri almalı.
O, "bu nedenle Irak petrolüne el koymalıyız. Paramızı geri alana kadar bu petrolü satacağız" dedi.
O, bunun nasıl olacağı konusunda da şöyle dedi: Petrol bölgesini kontrol altına almak ve etrafını kuşatmak için Amerikan ordusunu gönderiyoruz ve Iraklıların petrolden faydalanmasını engelliyoruz. Petrolü yıllarca alıyoruz, sonra Iraklılara bırakıyoruz."
Peki bunu yapabilir mi? Yapamayacaktır ama yapmaya çalışacaktır.
Suudi parasını yağmalarken gözü Suudi parasında olduğu gibi, Irak petrollerinde de gözü olan bu adamın komplolarına ve tehlikelerine Iraklıların dikkat etmesi gerektiğini söyledim. Ciddi olarak Irak petrolünü yağmalamayı düşünüyor. Bunu yapmasına engel olan ise Iraklıların bilinci, iradesi ve sorumluluğudur."