İran Devrim Muhafızları ordusu, İranlı komutan General Kiyomers Purhaşimi’nin Halep’te Suriyeli bir general tarafından öldürüldüğü yönündeki iddiaları yalanladı.
YDH- Tabnak haber sitesinin bildirdiğine göre Hatemu’l Enbiya Karargahı komutan yardımcısı General Muhammed Cafer Esedi, İranlı General Kiyomers Purhaşimi’nin Halep’te Suriyeli bir general tarafından öldürüldüğü yönündeki haberleri bir İsrail fitnesi olduğunu söyledi.
General Muhammed Cafer el-Esedi, “Bu tür iddialar, İsrail’in İran ve Suriye ordusu ile Beşar Esad arasında sorun yaratmak için ortaya attığı fitne ve yalanlardan ibarettir. Bu söylentiler tamamen Batı kaynaklıdır. Suriye ordusu, tüm dünyanın karşısında seferber olduğu bir süreçte büyük baskılarla karşı karşıyaydı ve temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorluk çekiyordu. Ruslar ise uzun süredir Ukrayna’da NATO tarafından dayatılan zorunlu bir savaşla meşgul ve bu yüzden başka bir şey yapamaz durumdaydılar. NATO, Rusya’ya karşı mevzilenmiş ve onları tamamen sıkıştırmış durumda.”
İranlı üst düzey askeri danışmanlardan General Kiyomers Purhaşimi, HTŞ adlı silahlı grubun saldırılarını sürdürdüğü 29 Kasım’da Halep’te öldürülmüş, bazı yayın kuruluşları General Purhaşimi’nin Suriyeli bir general tarafından öldürüldüğünü iddia etmişti.
General Muhammed Cafer el-Esedi, söz konusu haberleri yalanladı ve şunları söyledi:
“Siz şimdi Libya’ya bir bakın, orada birini öldürseler, suçu istedikleri kişiye atabilirler. Suriye’de de artık her şey birbirine girmiş durumda; biri öldürülürse, suç kolayca herhangi birine atılabilir. İranlı komutanı şehit eden kişi, Amerikalılar için çalışan bir ajandı ve Suriyeli subaylarla birlikte bir İranlı komutanı da şehit etti.”
General Süleymani’nin kurduğu Suriye Ulusal Savunma Güçleri zayıflatıldı
General Muhammed Cafer Esedi, Suriye’’nin savunmasına destek amacıyla General Kasım Süleymani tarafından kurulan “Ulusal Savunma Güçleri” hakkında da açıklamalarda bulundu ve şunları söyledi:
“Şehit Süleymani döneminde Suriye’de oluşturulan bu güç, büyük zorluklarla kurulmuştu. Ancak Suriye ordusu başlangıçta buna olumlu yaklaşmadı. Cumhurbaşkanı Beşşar Esed de halkın neden savaş meydanına gelmesi gerektiğini anlamıyordu. Yoğun bilgilendirme ve ikna çabalarından sonra yaklaşık 120 bin kişilik bir halk savunma gücü toplandı ve o dönemde bu güçler orduyla birlikte büyük işler başardı.”
Suriye Ulusal Savunma Güçleri’nin daha sonra zayıflatıldığını belirten General Esedi şöyle dedi:
“Ancak silahlı gruplar, İdlib adlı bölgede Türkiye sınırına toplandığında, Amerikalılar ve İsrailliler bu gruplara Türkiye üzerinden silah desteği sağladı. Aynı zamanda ‘Ulusal Savunma Gücü’ daha fazla asker talep ettiğinde, bu talebe ‘diğer bölgelere gönderildi’ yanıtı verildi. Bu şekilde 120 bin kişilik büyük bir güç zamanla 20 bine düşürüldü ve bunlar da adım adım orduya entegre edildi.”
Suriye’de halk direniş güçleri ile mevcut gruplar arasında gerginlik ihtimali hakkında da konuşan Esedi, şunları söyledi:
“Her ülkede muhakkak onurlu ve vatansever insanlar vardır ve bunların belli bir isim taşıması gerekmez. İsraillilerin bu dönemde Suriye’ye uyguladığı aşağılamalar, muhakkak ki bir grup Suriyeli gencin gururuna dokunacaktır. Suriyeliler, ‘Sınırlarımızı neden ihlal ediyorlar ve altyapımızı neden yok ediyorlar?’ diye soruyor. Bu onurlu insanlar gelecekte bu aşağılamanın ve ihlalin cevabını mutlaka vereceklerdir.”