Hizbullah Milletvekili Hüseyin Hac Hasan, Lübnan'ın yalnızca ulusal mutabakata dayalı bir hükümetle yönetilebileceğini ve direnişin sağlam ve güçlü olduğunu vurguladı. Hac Hasan, Lübnan'ın hala düşman tehditleriyle karşı karşıya olduğunu belirtti.
YDH - Hizbullah Milletvekili Hüseyin Hac Hasan, Lübnan’ın ancak ulusal uzlaşı ve ortak yaşam formülüne dayalı işbirliğiyle yönetilebileceğini belirterek, hükümetin kuruluşunun, bildirgesinin, planlarının ve programlarının ulusal sözleşmeye ve ortak yaşama saygı gösteren bir formüle dayanması gerektiğini vurguladı.
Baalbek'te şehit Ali Muhammed Medlec, babası ve kızı Fatıma'nın anma töreninde konuşan Hac Hasan, dönemin krizlere yol açan bir hükümetle başlamasının ülkenin çıkarına olup olmadığını sorgulayarak, bunun Lübnan'da sorun arayanlar dışında kimsenin çıkarına olmadığını ifade etti.
Lübnan’ın ulusal çıkarının, ortak yaşam formülüne ve yüksek güvenle parlamentonun sağlayacağı sağlam bir siyasi temele dayanan kapsayıcı bir hükümetin kurulmasını gerektirdiğini, bunun da ancak işbirliğiyle mümkün olabileceğini de ekledi.
Direnişe ilişkin olarak Hac Hasan, ülke ve yurt dışında bazı çevrelerin Hizbullah'ın ve direnişin geleceği hakkında konuştuğunu duyduklarını belirterek, direnişin küçük bir grup olmadığını, büyük, sağlam ve güçlü bir yapı olduğunu, Hizbullah'ın ise büyük, sağlam ve güçlü, kitlesel bir direniş partisi olduğunu dile getirdi.
Hizbullah çevresinin, sadece duygusal, mezhepsel veya asabiyetçi bir bakış açısıyla değil, ideolojik bir bakış açısıyla ve köklü bir kanaatle örgüte bağlı olduğunu vurguladı.
Milletvekili, Hizbullah'ın, direnişin ve hareketin geleceği üzerine yapılan bahislerin cevabının, geçen pazar günü güney köylerine yürüyen ve içlerinde şehitler ile yaralılar olan erkekler, kadınlar ve çocuklar olduğunu belirtti.
Hac Hasan konuşmasını, Lübnan'ın hala düşmandan gelen gerçek tehditlerle karşı karşıya olduğunu, toprak işgalinin, saldırganlığın, katliamların, baskınların, yıkımın ve tahribatın hala sürdüğünü ve diğer olası tehditlerin uzak olmadığını, bunların gizli değil açık tehditler olduğunu vurgulayarak tamamladı.