Amerikalı, Fransız ve Iraklı Kürt elçilerin yerel güçlerle temas kurmasıyla kuzey ve doğu Suriye'de artan diplomatik çabaların siyasi manzarada önemli değişikliklere yol açabileceği belirtildi.
YDH- Amerikalı, Fransız ve Iraklı Kürt diplomatların Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) kontrolü altında bulunan Suriye'nin kuzey ve doğu bölgelerinde önemli faaliyetlerde bulundukları kaydedildi.
Bu gelişme, ABD güçlerinin 30 ila 90 gün içinde Suriye'deki üslerinden tamamen çekilebileceğine dair haberlerin ardından geldi. Uzmanlar bunun, SDG tarafından kontrol edilen topraklar üzerinde bir anlaşmaya varmak amacıyla HTŞ rejimiyle kapsamlı bir diyalog kurma girişimi olarak görülebileceğini söylüyorlar.
Kürt Ulusal Konseyi'nin bazı üyeleri Suriye'nin Haseke vilayetine bağlı Kamışlı kentinde bir toplantı düzenleyerek Beşşar Esed yönetiminin devrilmesinin ardından ülkedeki son siyasi ve askeri gelişmeleri değerlendirdi. Konsey ayrıca, kendini cumhurbaşkanı olarak atayan Colani’yi tebrik etti.
Konsey, “geçiş aşamasının başarısı için halkın tüm bileşenlerinin katılımını sağlayacak kapsamlı bir siyasi sürecin başlatılması gerektiğini” belirterek, “Suriye halkının uğradığı tarihi adaletsizliğin sona erdirilmesi ve devamında ulusal haklarının tanınmasının, ulusal ortaklığı pekiştiren, adalet ve eşitliği sağlayan” bir süreç olduğunu vurguladı.
Konuyla ilgili bilgi sahibi Kürt kaynaklar da el-Meyadin'e, konseyin Suriye muhalefet koalisyonundan resmen çekildiğini söyledi. Kaynaklar, “bu adımın, Suriye'deki Kürt evini yeniden organize etmeyi ve Beşşar Esed yönetiminin sona ermesinin ardından yaşanan siyasi ve sahadaki gelişmelere ayak uydurmayı amaçladığını” ifade etti.
Konsey, “Özerk Yönetim üyeleri arasında köprü kurmayı ve Kürt halkını ilgilendiren belirleyici konularda yeni (Suriye) yönetimle müzakere etmek ve (çözümleri) anayasaya yerleştirmek üzere birleşik bir heyet oluşturma konusunda anlaşmaya varmayı amaçladığını” vurguladı.
Kürt Ulusal Konseyi daha önce Katar ve Türkiye'nin desteklediği Suriye Ulusal Koalisyonu ile aynı safta yer almıştı. Bu karar, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'ndeki hakim güç olan ve uzun süredir Ankara ile anlaşmazlık yaşayan Kürt Demokratik Birlik Partisi (PYD) ile arasının açılmasına neden oldu. Sonuç olarak bu gelişmeler son 12 yılda iki taraf arasında uzun süren bir anlaşmazlık ve karşılıklı suçlama dalgasına yol açtı.
El-Meyadin bu son kararın, Irak'ın Erbil kentinde SDG Başkomutanı Mazlum Abdi ile bir araya gelen Kürt lider Mesud Barzani'nin öncülük ettiği yakınlaşma çabalarına olumlu yansıması olacağını ileri sürdü. Toplantı, “Kürt-Kürt birliğinin hızlandırılması ve siyasi bölünmüşlüğün sona erdirilmesi” umuduyla düzenlenmişti.
Bu arada Kürt kaynaklar el-Meyadin'e “Kürdistan Demokrat Partisi lideri Mesut Barzani'nin koordinasyonunda, Kuzey ve Doğu Suriye'de faaliyet gösteren tüm Kürt siyasi partilerinin yanı sıra önemli Kürt bağımsızları da kapsayan bir Kürt ulusal toplantısı düzenleyerek Kürt saflarını birleştirmeyi amaçlayan Amerikan-Fransız hamleleri olduğunu” açıkladı.
Kaynaklar, “Türk ordusunun ve hatta Suriye ordusunun gelecekteki saldırılarını önlemek için bölgede siyasi çözümler bulmayı” amaçlayan “yoğun diplomatik çabalara” işaret etti.
Kaynaklar, “yeni yönetimin ABD ve Türkiye'den gelen çifte ve çelişkili baskılar altında olduğunu” belirtti.
“Birincisi siyasi uzlaşma isterken, ikincisi Esed yönetiminin sona ermesinden faydalanmak için askeri eylemler düzenlemeye çalışıyor” diyen Kürt kaynaklar, “diplomatik çözümlerin tüm tarafların taviz vermesiyle başarıya ulaşacağını” öne sürdü.
