YDH- El-Meyadin'e göre, İsrailli askerlerden oluşan bir birlik rejimi tehdit ederek, Gazze'deki tutukluların serbest bırakılmasını amaçlayan esir takası anlaşmasında önemli bir ilerleme kaydedilmediği takdirde yedek askerlik hizmetlerini durduracaklarını açıkladı.
Birlikte, bazıları Aksa Savaşı'ndan bu yana Gazze'de ve kuzey sınırında savaşan hem yedek hem de kadrolu askerler yer alıyor.
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant'a hitaben yazdıkları mektupta tehditlerini dile getiren 130 işgal askeri, Gazze'de devam eden çatışmaların sadece tutukluların tutukluluk süresini uzatmakla kalmayıp güvenliklerini de tehlikeye attığını ileri sürdü.
İşgal askerlerinin mektubunda şu ifadeler yer aldı:
“Rejim tutukluların geri dönüşü için bir anlaşma yapılmasını kolaylaştıracak yaklaşımını derhal değiştirmezse, görevimize devam edemeyeceğiz. Bazılarımız için kırmızı çizgi çoktan aşıldı, bazılarımız içinse hızla yaklaşıyor: kırık kalplerle hizmet için askere kaydolmayı bırakacağımız gün.”
Ağustos ayında, İsrail ordusunun devam eden askeri operasyonların büyük tepki çektiği Gazze'ye dönmeyi reddeden askerlere kovuşturma tehdidinde bulunduğuna dair haberler ortaya çıktı.
Kamu yayıncısı KAN, bir piyade tugayından yaklaşık 20 askerin çatışma bölgesine yeniden girme emirlerini reddettiğini ve yaklaşık 10'unun itaatsizliklerinin olası yasal sonuçları hakkında resmi uyarılar aldığını vurguladı.
Bu askerlerin aileleri, sevdiklerinin Gazze'deki kara operasyonlarına katılmaya zorlandıklarını ya da hapsedilme riskiyle karşı karşıya olduklarını belirterek endişelerini dile getirdiler.
Savaşa katılmak isteyen asker sayısının azaldığını vurgulayan aileler, içinde bulundukları duruma kayıtsız kalan askeri sisteme karşı destek çağrısında bulundular.
Ayrıca Savunma Bakanı Yoav Gallant Temmuz ayında İsrail ordusunun süregelen insan gücü sorununu çözmek için acilen 10 bin yeni askere ihtiyacı olduğunu belirtti.
Mayıs ayında, Ynet tarafından yapılan yeni bir anket, İsrail ordusunun daimi subayları arasında endişe verici bir eğilimin altını çizdi.
Bulgular bu subayların sadece %42'sinin görev sürelerini uzatma eğiliminde olduğunu gösteriyor ki bu oran süregelen çatışma öncesinde kaydedilen %49'luk orana göre kayda değer bir düşüş.
Bu düşüşe katkıda bulunan faktörler arasında yüksek yıpranma oranları, aile hayatı üzerindeki olumsuz etkiler ve ücretten duyulan memnuniyetsizlik yer alıyor.
İsrail ordusu Personel Bölümü tarafından gerçekleştirilen anket, daimi subayların görevlerinde kalma kararlılıklarında belirgin bir azalma olduğunun altını çiziyor.
Buna ek olarak, savaş sırasında İsrail ordusunun emeklilik departmanından yardım isteyen subayların sayısındaki artış da durumu daha da kötüleştiriyor.
Salı günü New York Times, Aksa Tufanı'nın İsrailli yerleşimcilerin İsrail rejimine olan güvenini önemli ölçüde sarstığını ve bir yıl süren çatışmaların İsrailliler içindeki mevcut çatlakları daha da derinleştirdiğini bildirdi.
Gazete, Başbakan Netanyahu'nun Hamas'ı tasfiye etme hedefinin, Gazze'deki geniş çaplı yıkıma rağmen giderek daha ulaşılmaz göründüğüne dikkat çekti.
Buna ek olarak, İsrailliler arasında rejimin bu önemli anlarda açıkça hareketsiz kalmasını sorgulayan ve koruyucu rolüne dair uzun süredir var olan inancı sarsan bir hissiyatın giderek arttığının altını çizdi.
Haberde ayrıca birçok İsrailli yerleşimcinin rejim tarafından ihmal edildiklerini düşündükleri belirtildi.
Gazete ayrıca İsrailliler arasında, tutukluların serbest bırakılmasını sağlayamamanın, Yahudilerin birbirlerini destekleme yükümlülüğünü vurgulayan Siyonist hareketin temel ilkelerinden biri olan karşılıklı sorumluluk ilkesini zedelediğine dair yaygın bir algı olduğunu belirtti.