Geçtiğimiz haftalarda İsrail’e karşı birçok cephenin açılması ve İsrail rejimini sıkıntıya düşürmesi sebebiyle Amerika da devreye girdi.
Siyonist rejim, çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu 20 binden fazla kişiyi öldürerek yaptığı soykırıma rağmen 7 Ekim’den bu zamana kadar herhangi bir askeri ve siyasi kazanım elde edemedi.
İsrail’in imajının tamir edilebilmesi mümkün değil. Nil’den Fırat’a kadar genişleme peşinde olan İsrail, Araplarla ilişkilerini normalleştirerek uluslararası meşruiyet kazanmaya çalışıyordu.
Bugün ise bir varlık yokluk savaşı veriyor.
Şu ana kadarki tek kazanımı, 20 binden fazla masum insan öldürerek ve Gazze Şeridi’ndeki bir milyondan fazla insanı mülteci durumuna düşürerek yaptığı soykırım oldu.
Dünyanın artık İsrail’e tahammülü kalmadı. Hangi siyasi görüşten, dinden ve milletten olursa olsun dünya halkları İsrail’e olan nefreti arttı.
Ancak geçtiğimiz haftalarda İsrail’e karşı birçok cephenin açılması ve İsrail rejimini sıkıntıya düşürmesi sebebiyle Amerika da devreye girdi.
Yemenliler, Bab el-Mendeb ve Kızıldeniz’de, kahramanca İsrail işgali altındaki topraklara gitmekte olan gemileri engelledi.
Irak İslami Direnişi, Amerika’nın Irak ve Suriye’deki üslerine saldırılarını arttırdı. Amerika da saldırıların İsrail’e genişlemesini önleyebilmek için bu saldırılara karşılık verdi.
Yemen, Amerika ve İsrail rejimi açısından bir sıkıntı haline geldi. İsrail’e giden ticari gemilerin engellenmesi, İsrail rejiminin ekonomisine büyük darbe vurdu.
Amerika, bu şartlar altında Yemen deniz kuvvetlerine ait botlara saldırdı ve 10 Yemenliyi şehit etti.
Fakat bu saldırılara ve tehditlere rağmen Yemen direnişinin, Irak İslami Direnişinin ve Hizbullah’ın saldırılarının devam edeceği ve siyonist rejimin çok daha büyük bir sıkıntıyla karşı karşıya kalacağı görülüyor.