İran tarihinin en benzersiz seçimine doğru

11 dönem cumhurbaşkanlığı seçimlerinin gerek aday profilleri, gerek siyasi kamplaşmalardaki farklılaşma ve gerekse öngörülebilir sonuçları bakımından daha önce yapılan tüm seçimlerden çok farklı olacağı görülüyor.

 

İran, 14 Haziran’da 11. dönem hükümetini belirlemek üzere cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidiyor.

686 kişinin adaylık başvurusunda bulunduğu[1] 11 dönem cumhurbaşkanlığı seçimlerinin gerek aday profilleri, gerek siyasi kamplaşmalardaki farklılaşma ve gerekse öngörülebilir sonuçları bakımından daha önce yapılan tüm seçimlerden çok farklı olacağı görülüyor.

686 gibi bir aday sayısı söz konusu olsa da aday adaylarının iki yasal kurumun elemesinden geçmesinden ve oluşacak siyasi kamplaşma çerçevesinde bir adayın bir başkası lehine seçimden çekilmesinden sonra bu sayının en fazla 7 ya da 8’le sınırlı kalacağı tahmin ediliyor.

İçişleri bakanlığı tarafından belirlenen “İcra Kurulu”nun ön elemeyi bu hafta içerisinde tamamlaması, aday listesine nihai şekli verecek olan “Anayasayı Koruyucular Kurulu’nun” ise seçimlere katılmaya hak kazanan adayları 23 Mayıs’ta açıklaması bekleniyor.

Aday profilleri

Başvurunun son günü olan 11 Mayıs’ta açıklanan aday listesi, haziran seçimlerinde İran siyasi yelpazesinde sağı temsil eden “ilkeciler” ve “Yeni muhafazakarlar”, “solu temsil eden “reformcular”, “bağımsızlar” ve “Haşimi Rafsancani” şeklindeki beş siyasal eğilimin yarışacağına işaret ediyor.

Şu an bu siyasi eğilimlerin her birinden çok sayıda kişi adaylık başvurusunda bulunmuş olsa da Anayasayı Koruyucular Kurulu’nun kesin aday listesini açıklamasından sonra toplumsal taban açısından zayıf adayların, siyasi eğilimine yakın bulduğu daha güçlü bir aday lehine seçimlerden çekilmesi de söz konusu.

İlkeci kanat:İran siyasi yelpazesinde sağı temsil eden bu kesimin, adayları şunlar:

1- Ali Ekber Velayeti: Devrimden sonra uzun yıllar dışişleri bakanlığı yaptı ve halen İslam Devrimi Lideri Ayetullah Hamenei’nin dış politika danışmanlığını sürdürüyor.

2- Gulam Ali Haddad Adil: Milletvekilliği ve meclis başkanlığı yaptı, kızının İslam Devrimi Lideri Ayetullah Hamenei’nin oğluyla evli olmasını gerekçe gösterenler, Haddad Adil’in Devrim Lideri’ne en yakın isim olduğunu ileri sürüyorlar.

3- Muhammed Bakır Galibaf: Irak savaşı döneminde Devrim Muhafızları Ordusunda komutanlık yaptı. Ahmedinejad’tan boşalan Tahran belediye başkanlığına seçilen Galibaf, çok başarılı bir belediye başkanı ve yönetici olarak tanınıyor.

4- Said Celili: Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi genel sekreteri ve İran’ın nükleer programı konusundaki baş müzakerecisi.

5- Ali Rıza Zakani: Halen milletvekilliği yapıyor.

6- Davut Ahmedinejad: Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın kardeşi; ancak Ahedinejad’ın politikalarına ve çevresine yönelik sert eleştirileriyle tanınıyor.

7- Muhammed Hüseyin Ebuturabi Ferd: Halen meclis başkan vekili.

8- Menuçehr Mutteki: Ahmedinejad hükümetinde dışişleri bakanlığı yaptı. Ahmedinejad’ın en yakın adamı İsfendiyar Rahim Meşşai ile yaşadığı anlaşmazlıktan dolayı, resmi bir görevle gönderildiği Senegal’de bakanlıktan azledildi.

9- Muhammed Hüseyin Kadiri: Eski Meksika büyükelçisi.

Reformcu kanat:Eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi’nin aday olmaması yönündeki yoğun baskılar ve bir önceki tartışmalı seçimlerde ülkede fitne çıkarmakla suçlanması sebebiyle bu kanat, halkta ve kendi seçmen kitlesinde heyecan uyandırabilecek güçlü bir aday gösteremedi.

Reformcuların seçimlere güçlü bir adayla katılamayacak olması sebebiyle 14 Haziran seçimlerinin merkez sağ ve merkez solun yarıştığı bir seçim olması beklenmiyor. Reformcuların öne çıkan adayları şunlar:

1- Hasan Ruhani: Hatemi döneminde Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi genel sekreterliği yaptı, nükleer program konusundaki baş müzakerecilik görevi sırasında İsfahan ve Natanz’daki nükleer faaliyetleri geçici olarak askıya almayı kabul etmesinden dolayı, sağ cenahın şiddetli eleştirilerine maruz kaldı.

2- Mustafa Kevakibiyan: Bir önceki dönemde milletvekilliği yaptı.

3- Muhammed Rıza Arif: Hatemi döneminde cumhurbaşkanı yardımcılığı yaptı.

4- İbrahim Asgarzade: Devrimden sonra Amerikan büyükelçiliğini işgal eden öğrenci hareketinin liderlerinden biriydi. 3. Mecliste milletvekilliği görevinde bulundu.

5- Muhammed Şeriatmedari: Hatemi döneminde ticaret bakanlığı yaptı.

6- Cevad İtaat: Halen ev hapsinde bulunan bir önceki cumhurbaşkanlığı adaylarından Mehdi Kerrubi’nin Milli Güven Partisi üyesi.

Yeni muhafazakarlar:Aslında “İlkeci” ana gövdeye mensup bu kesim, Mahmud Ahmedinejad’ın yakın çevresini ve onun birinci veya ikinci kabinesindeki bakanları ifade ediyor.

1- İsfendiyar Rahim Meşşai: Mahmud Ahmedinjad’ın sağ kolu, hatta rakipleri tarafından “mürşidi ve üstadı” olarak nitelendirilen Meşşai, “İsrail halkı dostumuzdur” şeklindeki açıklamasından, dini inançlar konusundaki aşırı görüşlerinden, “İran İslam’ı” kavramlaştırmasıyla gündeme getirdiği milliyetçi tutumundan dolayı “münharif/sapkın” olarak nitelendi. Ahmedinejad’ın 8 yıllık iktidarının hemen her döneminde sert eleştirilerin hedefi olmasına hatta Ahmedinejad’ı Devrim Lideri Ayetullah Hamenei ile karşı karşıya getiren tartışmalara neden olmasına rağmen Ahmedinejad tarafından sürekli olarak korundu.

2- Kamran Bakıri Lenkerani: Ahmedinejad’ın ilk kabinesinde sağlık bakanlığı yaptı. Meşai’ye yönelik rahatsızlığıyla bilinen Lenkerani, Ahmedinejad’a verdiği güçlü destekle tanınan etkili din alimlerinden Ayetullah Misbah Yezdi tarafından destekleniyor.

3- Ruhullah Ahmedzade Kirmani: Kültür Mirası Kurumu Başkanı.    

4- Ali Rıza Ali Ahmedi:  Ahmedinejad’ın bir önceki hükümetinde eğitim bakanlığı yaptı.

5- Perviz Kazımi: Ahmedinejad’ın ilk kabinesinde refah bakanı olarak görev yaptı.

6- Ali Ekber Cevanfikr: Ahmedinejad’ın basın danışmanlığını yaptı. Ahmedinejad’ın yakın çevresine yönelik baskıların şiddetlendiği 2011 yılında tutuklandı.

7- Sadık Haliliyan: Ahmedinejad’ın ikinci kabinesinde tarım bakanlığı yaptı.

8- Muhammed Rıza Rahimi: Ahmedinejad’ın her iki kabinesinde de cumhurbaşkanı birinci yardımcısı olarak çalıştı. Meşşai’den sonra en çok tartışma yaratan isimlerden biri oldu.

Bağımsızlar:Siyasi mensubiyet açısından sağ veya sol görüşlere sahip olmalarına rağmen bu seçimlere örgütsel çerçevede değil, bireysel kararlarla aday olan kişileri ifade eden bağımsızlar sayıca en kalabalık kesimi oluşturuyor. Bir dönem milletvekilliği, bakanlık ya da üst düzey bürokratlık yapan bu kesim içerisinde öne çıkan adaylar ise şunlar:

1- Muhsin Rızai: İran Irak savaşı sırasında Devrim Muhafızları Ordusu komutanlığı yaptı. Önceki seçimlerde de cumhurbaşkanlığına aday olan Rızai, halen başkanlığını Haşimi Rafsancani’nin yaptığı “Sistemin Yararını Belirleme Kurulu”nun genel sekreterliğini yapıyor.

2- Ali Fellahiyan: Haşimi Rafsancani’nin ikinci kabinesinde istihbarat bakanlığı yaptı.

3- Tahmasb Mezahiri: Eski Merkez Bankası Başkanı.

4- Ramin Mihmanperest: Halen dışişleri bakanlığı sözcüsü olarak görev yapıyor.

Farklı siyasi eğilimlere mensup olsalar da belirli bir siyasi örgütün ya da kesimin temsilcisi olmak ve karar vericilik bakımından grupsal ya da kurumsal etkilerle sınırlandırılmaya müsait olmak bakımından ortak bir özelliğe sahip olan bu kesimlerden hiçbiriyle özdeşlik kurulamayacak; ancak bunların hepsini de kuşatabilecek bir role sahip olan en önemli aday ise Haşimi Rafsancani olarak gözüküyor.

Ayetullah Ali Ekber Haşimi Rafsancani:Devrim sürecinin en etkili liderlerinden olan Ayetullah Rafsancani, devrimden sonra İran’ın tüm kritik süreçlerinde her zaman kilit roller üstlendi. Devrimden sonra kurulan İslam Cumhuriyeti’nin ilk aşaması olan geçici hükümet sürecinde Devrim Lideri İmam Humeyni’nin hemen yanı başında o vardı.

8 yıllık savaş sürecinde meclis başkanlığı görevinde bulunuyordu; ama silahlı kuvvetler genel komutanı vekili sıfatıyla savaşa o komuta etti.

Petrol fiyatlarının varil başına 18.5 Dolar olduğu savaş sonrası dönemde yürürlüğe koyduğu onarım ve inşa programıyla savaşın yaralarını sardığı ve büyük altyapı çalışmaları başlattığı için “serdar-ı sazendegi” (İnşa ve onarım komutanı) diye anıldı.

Ebul Hasan Benisadr, Mc Farlane, Ayetullah Muntezeri olaylarında kriz çözücü ya da yumuşatıcı, 598 saylı ateşkes kararının kabulüyle oynadığı kurtarıcı ve Ayetullah Hamenei’nin devrim lideri seçilmesinde oynadığı kolaylaştırıcı rolüyle “merd-i buhran” (krizlerin adamı) olarak nitelendi, her kritik süreçte aklına başvuruldu.

Ancak tüm aşamalarda doğrudan veya dolaylı icracı rolüyle her zaman sahnede olduğu için daha yukarıya yöneltilemeyen her olumsuzluk suçlamasının hedefi oldu.

Beni Sadr döneminde gericilik ve komploculukla, Hatemi döneminde değişimin önünde engel olmakla, Ahmedinejad döneminde ise rejimi “kadife devrimle” yıkmak isteyenlerin arka planındaki lideri olmakla suçlandı.

Öte yandan geleneksel sağın en etkili siyasi örgütü olan “Mecme-yi Ruhaniyet”in en etkili lideri olmasına rağmen, dışlayıcı ve ya hizipçi olmadı, kabinelerinde ve başında bulunduğu kurumlarda liyakatli gördüğü her kesimden insanla birlikte çalıştı.

Örneğin solun en popüler lideri Muhammed Hatemi onun cumhurbaşkanlığı döneminde kültür bakanlığı, sağın en radikal isimlerinden Ali Fellahiyan ise istihbarat bakanlığı yaptı.

14 Haziran seçimlerine ilişkin muhtemel senaryolar

2009 seçimlerindeki hile tartışmalarının siyasi kriz boyutundan çıkarılıp reformcu cenahı tasfiyeye yönelik bir iç güvenlik meselesi haline getirilmesi ve bölgede Arap isyanlarıyla yaşanan gelişmeler, 14 Haziran seçimlerine katılım oranını en az bu seçimin sonucu kadar önemli hale getiriyor.

Nitekim İslam Devrimi Lideri Ayetullah Hamenei’nin seçime katılımın ve “halkın gücünün ortaya çıkmasının” temel öncelik olduğunu vurgulayarak her görüşün seçimlerde temsiline izin verilmesi gerektiğine ilişkin sözleri[2] bunu doğruluyor.

Devrim Lideri’nin bu açıklaması, kimin aday olup olamayacağına ilişkin son kararı verecek olan Anayasayı Koruyucular Kurulu Genel Sekreteri Ayetullah Cenneti’ye verilmiş bir cevap niteliğindeydi. Çünkü Ayetullah Cenneti, o dönemde seçimlere katılma ihtimali gündemde olan Muhammed Hatemi’yi ve Rahim Meşşai’yi kastederek “fitneci” ve “sapkın” akımların temsilcilerine izin verilmeyeceğini açıklamıştı.[3]

Devrim liderinin açıklamasına rağmen Ayetullah Cenneti’nin açıklamasından gerekli mesajı çıkardığı görülen Hatemi, seçimlere aday olmadı. Ancak son 8 yılda kendisine karşı sürdürülen yıpratma kampanyalarından ve ilerlemiş yaşından dolayı aday olmasına pek ihtimal verilmeyen Ayetullah Rafsancani, müracaatın son gününde Rahim Meşşai ile eş zamanlı olarak adaylık başvurusunda bulundu.

Son derece sönük geçen seçim gündeminin Rafsancani ve Meşşai’nin adaylıklarıyla birlikte olağanüstü bir şekilde canlanması, katılımı arttıracak olsa da bu seçimlerin 2009 seçimlerinden daha gergin geçebileceği riski de yok değil.

Çünkü adaylıklarının onaylanması durumunda seçimlerin Rafsancani, Meşşai ve ilkecilerin adayı arasında geçeceği, dolayısıyla 2009’daki “ilkeci”- “reformcu” gerginliğine bu seçimde bir de Ahmedinejad’ın “yeni muhafazakar” gerginliğinin eklenmesi ihtimali söz konusu.

İlkeci cenahtaki kombinasyon

İlkeci cenahta yer alan adaylardan Velayeti, Galibaf ve Haddad Adil, daha önce vardıkları bir anlaşmayla üzerinde uzlaşmaya varılacak bir aday lehine çekileceklerini açıklamıştı. Dolayısıyla “İlkeci” cenahın adayının bu üç isimden biri veya bunların tamamının çekilmesiyle Said Celili olması mümkün.

Tahran Belediye Başkanı Muhammed Bakır Galibaf’ın başarılı icraatları sebebiyle ciddi bir halk desteğine sahip olması, ilkeci cenahta yer alan diğer üç adayın ise devrim liderine yakınlıkları kendileri açısından bir avantaj olarak gösteriliyor.

Yeni muhafazakar cenahtaki kombinasyon

Ahmedinejad’ın yeni muhafazakar cenahında yer alan adayların bir kısmının ilkeciler, bir kısmının Meşşai, bir kısmının da Lenkerani lehine çekilebileceği tahmin ediliyor. Lenkerani’nin ilkeci aday lehine çekilmemesi ve Meşşai’nin adaylığının onaylanması durumunda Yeni muhafazakarların oylarının Meşşai ile Lenkerani arasında bölünmesi beklenebilir.

Karma kombinasyon

İç politikada çok farklı çevrelerden düşmanlara sahip olan Ayetullah Haşimi Rafsancani’nin, aynı şekilde çok farklı kesimlerden dostlara da sahip olması sebebiyle hem ilkeci hem reformcu hem de bağımsız adayların onun lehine seçimden çekilmesi ihtimali oldukça yüksek görülüyor.

Dolayısıyla toplamdaki sağ oyların Galibaf, Velayeti, Celili veya Hadad Adil ile temsil edilecek ilkeci aday ile Yeni muhafazakarların adayı Meşşai arasında bölünecek olması, her kesimden ciddi oy alabileceği görülen Rafsancani’yi ilk turda seçimin galibi yapabilir.

Ancak seçimlerin ikinci tura kalması durumunda Ayetullah Rafsancani, 2005 seçimlerinde olduğu gibi bir seçim yenilgisi yaşayabilir. Elbette 8 yıl önceki seçim sonuçlarının 14 Haziran’da tekrar edip etmemesi, Ayetullah Rafsancani’nin ikinci tura ilkecilerin adayı ile mi yoksa Meşşai ile mi kalacağıyla da yakından ilgili.

Mevcut siyasi aktörlerle 14 Haziran seçimlerinin sonuçlarına ilişkin ciddi belirsizlikler bulunsa da şu son derece açık: İran’daki her seçim hem sağda hem de solda geleneksel siyasi cenahları parçalayan bir etki yapmakla birlikte toplamda sağın iktidar tekelini güçlendiren sonuçlar üretiyor.

  

 


[1]http://www.farsnews.com/newstext.php?nn=13920221001308

[2]http://www.kayhan.ir/920208/3.HTM

[3]http://www.farsnews.com/newstext.php?nn=13920202000586



Makaleler

Güncel