YDH- Rus istihbarat uzmanlarının Suriye Ulusal Güvenlik binasına düzenlenen bombalı saldırıda Ürdün, Türkiye ve Suudi Arabistan istihbaratlarının izini bulduğu açıklandı.
YDH- Rus istihbarat uzmanlarının Suriye Ulusal Güvenlik binasına düzenlenen bombalı saldırıda Ürdün, Türkiye ve Suudi Arabistan istihbaratlarının izini bulduğu açıklandı.
El Alem televizyonunun haberine göre el-Hakika haber sitesi, Suriyeli olmayan kaynaklara dayandırdığı haberinde 18 Temmuz’da bombalı saldırıya uğrayan Suriye Ulusal güvenlik binasında incelemeler yapan Rus istihbarat uzmanlarının saldırıda Ürdün, Türkiye ve Suudi Arabistan istihbaratlarının rolünü gösteren açık deliller bulduğunu öne sürdü.
Bombalı saldırı ile ilgili araştırmanın Suriye istihbarat servisiyle birlikte çalışan Rus istihbarat uzmanları tarafından sürdürüldüğü bildirildi.
Rus uzmanların binadaki bombayı patlatan uzaktan kumanda sisteminin mesafesini tespit eden gelişmiş cihazlar getirdiklerinin belirtildiği haberde halen tutuklu bulunan sekreter Hişam el-İhtiyar’ın ofisinde yapılan araştırmadan herhangi bir sonuç alınamadığı; çünkü son derece karmaşık olan terör saldırısına katılanların hiçbirinin birbirini tanımadığı bildirildi.
Kaynaklar, patlama komutunun verildiği yerin ulusal güvenlik binasından en fazla 500 metre uzaklıkta olduğunu belirterek Amerika ve Türkiye elçiliğinin binaya 150 metre, Suudi elçiliğinin ise 350 metre mesafede bulunduğunu hatırlattılar.
Etraftaki binalardan dolayı patlama komutunun Suudi Arabistan elçiliğinden verilmesinin zayıf olduğuna dikkat çeken kaynaklar, komutun ABD veya Türkiye elçiliğinden verildiğini öne sürdüler.
Aynı kaynaklar, bu terörist eylemde Ürdün istihbaratının rolünün olabileceğini de belirterek sekreter Hişam İhtiyar’ın veya içeriden başka bazı kişilerin Ürdün istihbaratı tarafından satın alınmış olmasının da ihtimal dahilinde tutulduğunu ifade ettiler.
Haberde ayrıca Ürdünlü “iyi haber alan bir kaynağın” Ürdün istihbaratının bazı İslamcılar, teröristler ve ajanlar için ölmüş olan vatandaşlar adına onlarca pasaport çıkardığını söylediği ve bunların Suriye içerisine sızarak sabotaj ve casusluk işlerinde kullanıldığı ifade edildi.
Ürdün istihbaratının bu operasyonunun Usame Abdulkadir ez-Zehebi adlı bir Ürdün vatandaşının Suriye güvenlik güçleriyle Şam’da girdiği silahlı çatışmada öldürülmesi sonrasında ortaya çıktığı belirtildi.
1940 yılında Şam’da doğan şahsın yapılan araştırma sonunda 1996 yılında yine Şam’da ölmüş olduğunun anlaşıldığı belirtildi.
Olayın ortaya çıkmasından sonra Ürdün’deki er-Rey gazetesinin Suriye güvenlik güçlerini yalanlamak için söz konusu şahsın ölüm belgesini yayımladığının belirtildiği haberde şu ifadelere yer verildi:
“Öldürülen şahsın üzerinden çıkan kimlikle Ürdünlü yetkililer tarafından ölüm belgesi yayımlanan şahsın kimliği karşılaştırıldığında iki ayrı kişiden söz edildiği ortaya çıkıyor. Bu iki şahıs anne adı ve ulusal kimlik numaraları bakımından birbirinden farklı ve aralarında 40 yaş fark var; ancak her iki şahsın da soyadı, baba ve dede adı aynı.”
Washington Post gazetesi bir süre önce yayımladığı haberinde CIA ajanlarının Suriye’ye sızarken Ürdün istihbaratından yardım aldığını ve Suriye’deki istihbarat operasyonlarında Ürdün’le koordinasyon içinde bulunduklarını yazmıştı.
