Mikdad aşiretinin Hizbullah’la ilgisi

img
Mikdad aşiretinin Hizbullah’la ilgisi YDH

YDH- Lübnan’da Özgür Suriye Ordusu militanlarıyla birlikte bir Türk iş adamını da kaçıran Mikdad aşiretinin Hizbullah’la ilişkisine dair iddialar, gerçeklerle örtüşmüyor.




 

YDH- Lübnan’da Özgür Suriye Ordusu militanlarıyla birlikte bir Türk iş adamını da kaçıran Mikdad aşiretinin Hizbullah’la ilişkisine dair iddialar, gerçeklerle örtüşmüyor.

Lübnan’da Özgür Suriye Ordusu militanlarıyla birlikte bir Türk iş adamını da kaçıran Mikdad aşiretinin Hizbullah’la ilişkisine dair tartışmalar sürüyor.

Suriyeli muhalifler ile Lübnan'daki Sa’ad Hariri'ye yakın çevreler, “Hassan el-Mikdad'ın itirafları” üzerinden Hizbullah'la el-Mikdad aşireti arasında yakın bir ilişkinin bulunduğunu belirtip, iki taraf arasındaki ilişkinin mükemmel olduğunu savunuyor. 

Lübnan basını ise Suriyeli muhaliflerin ve Hariri yanlılarının iddialarının aksine Hizbullah ile Mikdad aşireti arasındaki ilişkinin hiç de iyi olmadığına ilişkin haberlere yer veriyor.

Lübnan'da yayımlanan el-Ahbar gazetesi yazarı Muhammed Nezzal Suriye’de kaçırılan Hassan el-Mikdad'ın Hizbullah üyesi olduğu iddialarının, el-Mikdad aşiretinin Lübnan'da yaptığı her şeyin Hizbullah'a mal etmek amacına yönelik olduğunu savunuyor.

İki taraf arasındaki ilişkiyi görebilmek için Dahiya'da yaşamak gerektiğini belirten Nezzal, el-Mikdad aşiretinin çocuklarının kaçırılmasına yönelik misillemesinin, Hizbullah tarafından ne aleni olarak ne de perde arkasından desteklenmediğinin son derece açık olduğunu ifade ediyor.

Zaman zaman Hizbullah'la el-Mikdad aşireti arasında tansiyonun yükseldiği dönemlerin olduğunu ifade eden Nezzal "Yaklaşık iki ay önce, Dahiya'daki Ruveys bölgesinde el-Mikdad aşireti mensupları, Hizbullah'ın bölge liderlerinin ve çocuklarının üzerine benzin dökerek yakmaya kalkıştılar. Bu, herkesin gözleri önünde yaşandı. Güvenlik güçleri, bu olayı kaydetti. Ordu, silahlı çatışmanın  büyümesini engellemek için bölgeye çok sayıda askeri araç sevk etti" dedi.

Nezzal, Dahiya'daki Lübnanlılarla görüşmesinden sonra kaleme aldığı yazısında, el-Mikdad aşireti içerisinde Hizbullah'a mensup kişilerin bulunduğunu belirtirken, bu kişilerin el-Mikdad aşiretindeki karar merkezlerine etki edecek güçte olmadığını savunuyor.

Nezzal "Bu konuda fazla araştırmaya ya da tartışmaya gerek yok. El-Mikdad mahallesine gitmemiz ve oradakilere "Hizbullah hakkında ne düşündüklerini" sormamız yeterli olacaktır. Orada, Müstakbel Partisi milletvekili Fetfet'in sözlerini bulamayacaksınız. Orada, Hizbullah'a karşı beslenen kıskançlık duygusuna şahit olacaksınız" dedi.

Nezzal, bu düşüncesine delil olarak da el-Mikdad ailesinin önceki gün düzenlediği basın açıklamasını getirerek "Basın açıklamasında Nasrallah'a hitaben "Seyyid Hasan Nasrallah sen, kaçırılan 11 Lübnanlı aileye destek oluyorsun; ama el-Mikdad ailesine destek olmuyorsun" dediler. Onlardan bir tanesi, Nasrallah'ı hedef alan sözün biraz yumuşatılmasını istedi. Fakat diğerleri bu talebe engel oldu ve ifade olduğu gibi kaldı" dedi.

El-Mikdad ailesinin düzenlediği basın açıklamasında, Hizbullah ve Nasrallah'a yönelik sert eleştirilerin yer aldığı sözler sarf edilirken, Lübnan'da yayınlanan es-Sefir gazetesinin haberine göre Hasan el-Mikdad, Cemmal Trust Bank'da çalışıyordu. Lübnan Mahkemeleri'nde hakkında açılan davalardan ötürü 1.5 yıl önce Suriye'ye giderek başkent Şam'daki el-Kazaz bölgesinde yaşamaya başladı.

Hasan el-Mikdad'ın kardeşi Hafız, hakkında açılan mali davaların, 8 Ağustos 2012 tarihiyle sona ermesinden ötürü, hukuki takibatın sona erdiğini, el-Mikdad'ın artık Lübnan'a dönmeyi planladığını söyledi.

Hizbullah'la bir bağlantılarının olmadığını vurgulayan Hafız "Ne Hasan'ın ne de bizim Hizbullah'la bir alakamız var. Biz, el-Mikdad aşiretinden gelen yanıtı konuşuyoruz. Hizbullah'la ilgili olarak ise ne onlar bizimle konuyu istişare etti ne de biz onlarla. Bizi aramadılar dahi. Konuya açıklık getirmek için Hizbullah'tan birisi gelerek ziyaret dahi etmedi. Medyada geçen, Nasrallah'ın aralarında Hasan'ın da bulunduğu 1500 kişiyi toplayarak, Suriye'deki rejime destek olmak için gönderdiği iddiaları asılsız. Hasan, Suriye'deki ikamesini yenilemek için bir kaç kez Ürdün'e girip çıktı. Hizbullah'a mensup olsaydı Ürdün'e bu kadar kolayca girip çıkar mıydı?" dedi.

Hafız "Ali Hasan için ağlayan her göze karşılık çok sayıda kişiyi ağlatacağız. Herkes, Özgür Suriye Ordusu'nun ve Suriye muhalefetinin Lübnan'da olduğunu biliyor. Hatta, buradaki sayıları, Suriye'dekinden daha fazladır. Eğer, Özgür Suriye Ordusu 24 saat içerisinde Hasan'ı serbest bırakmazsa, Lübnan'daki tüm Suriyeliler kaçırılacak. Bu durumda kendileri, Lübnan'ı terk etmeyi tercih edebilirler." dedi.

Hasan el-Mikdad’ın diğer kardeş Habib ise "el-Mikdad aşireti, devletin Hasan'ı kurtarmasını beklemeyecek. Bizim sonumuz, kaçırılan 11 Lübnanlının sonu gibi olmayacak. Meclis Başkanı Nebih Berri ya da Seyyid Hasan Nasrallah'ın yardımcısının girişimlerinin sonucunu beklemeyeceğiz. Tam aksine biz, Hac Hasan, Cafer, Dendeş, Zueyter aileleriyle vereceğimiz yanıtı görüşmeye devam edeceğiz." dedi.

Hasan'ın amcaoğlu Ali  "Bize, haydut ve eşkıya diyorlar. Eğer, Hasan'ı serbest bırakmazsalar daha fazla haydut oluruz? Hasan'ın siyasetle işi olmazdı. Hizbullah'a da müntesip değildi. El-Mikdad aşireti hiç kimseden korkmuyor.  Hiç kimse el-Mikdad ailesine destek olmuyor. Bizim yanıtımız, sadece yol kesen Lübnanlı 11 ailenin yanıtı gibi olmayacak. Nasrallah'a şunu söylüyoruz: Sen, Suriye'de kaçırılan 11 Lübnanlının ailesine destek olurken el-Mikdad ailesine destek olmadın" dedi.