YDH- Ulusal Koordinasyon Kurulu üyesi Ahmet Asravi, Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in ilan ettiği yol haritasını eleştirdi.
YDH- Ulusal Koordinasyon Kurulu üyesi Ahmet Asravi, Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in ilan ettiği yol haritasını eleştirdi.
Ulusal Koordinasyon Kurulu'nun Şam'daki liderlerinden Ahmet Asravi, Lübnan'dan yayın yapan el-Meyadin televizyonuna bugün yaptığı açıklamasında, Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in bugün yaptığı konuşmasının krizin çözümü için yeterli olmadığını söyledi.
Asravi'nin konuşmasının ana başlıkları şöyle:
"Bana göre Cumhurbaşkanı Esed'in konuşması, yönetimin bakışını içermektedir, kriz için sunulmuş kapsamlı bir çözüm girişimi değildir. Suriye halkı, krizin çözülmesini istiyor, yönetimin krize karşı bakışını öğrenmek istemiyor.
Cumhurbaşkanı'nın açıkladığı yol haritası, sokaklardaki hareketliliği durdurmayacak. Çünkü Cumhurbaşkanı, kendi deyimiyle "terör" olan şiddeti sona erdirmeyi ön şart olarak ilan etti. Bundan sonra ordunun operasyonlarına son vereceğini söyledi. Halbuki her ikisinin de eş zamanlı sona ermesi gerekiyor.
Cumhurbaşkanı, şehitlerden, yaralılardan, göç etmek zorunda kalanlardan söz ederken tutukluları unuttu. Bu, çözüm için olumsuz bir tavır. Tutukluların serbest bırakılmaması, esasında bir çözümün olmadığı anlamına geliyor. Doğru o, sonunda genel af ilan edileceğini söyledi. Fakat bu genel af, krize ilişkin değil.
Yapılması gereken önce şiddetin sona ermesi, sonra tutukluların serbest bırakılması ve son olarak da siyasi geçiş için müzakerelerin başlamasıdır. Biz, diyalogu 5 yıl önce istemiştik. Artık diyalog zamanı geçti. Şimdi istenen demokratik parlamenter sisteme geçiş için müzakeredir, diyalog değil.
Biz, başından beri krizin siyasi yolla çözülmesini istedik. Silaha sarılanlarla ve silahla devam edenlerle uzlaşıya varmamız mümkün değil. Önce yönetim silah kullandı sonra da misillemeler geldi. Biz, kim olursa olsun silahın kullanılmasına karşıyız, silahın kullanılmasını engellemek için tüm güzümüzle çalışıyoruz.
Biz, çok iyi biliyoruz. Daha ilk günden itibaren silah, yönetim tarafından Dera'da kullanıldı. Günden güne artarak bugünümüze kadar böylece gelindi."